Rag'n'Bone Man - Human"Bilinmeyen diyarlarda katledilmiş bir ceset vardı. Ve bu cesette vahşi ölümün binlerce şekli sergileniyordu."
-Geoffrey Chaucer
Gözlerim usulca aydınlığa aralanırken gülümsedim. Kollarının arasında kıvrılıp uyuduğum bu adamın sıcaklığını o kadar çok özlemiştim ki kendimi aylar sonra evime dönmüş gibi hissediyordum.Ben yavaşça ona doğru dönerken nefesleri düzenliydi. Kim bilir kaç aydır yatağa girip rahat bir uyku uyumuyordu. Onu uyandırmayacaktım. Uyanmasını bekleyecek, güzel yüzünü doya doya izleyecektim.
Öyle de yaptım. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama kollarının arasında öylece durdum. Bazen onu izledim, bazen gözlerimi kapatıp kokusunun verdiği huzuru; hissettiğim aidiyet duygusunu sonuna kadar yaşadım. Kıpırdamadım, hareket etmedim. Öylece durdum ve hiç sıkılmadım.
Dün gece bana içini dökmesi, pek çok şeyi dürüstçe anlatması aramızdaki buzları eritmişti. Geriye yalnızca kaldırılması gereken engeller kalmıştı. Derin'in Kaya'yı ne ile tehdit ettiğini henüz bilmiyordum fakat yakında öğrenecektim, bildiğim tek şey buydu. Kendimi her şeye hazırlamam gerekiyordu. Öğreneceklerim karşısında dimdik durabilmem gerekiyordu. Korkuyordum, korkmamam gerekiyordu.
Korkumun, Kaya'nın yumuşak karnı olduğunu açık açık görmüştüm. Korkmamdan nefret ediyordu ve benim korkum ona çaresiz hissettiriyordu.
Parmağım sol göğsündeki yara izinin üzerinde gezinirken iç geçirdim. Atılan dikiş iz kalmıştı ve her gördüğümüzde o geceyi hatırlayacaktık.
Şimdi geriye dönüp baktığımda o geceden bu sabaha çok şey değişmişti. Hayal kırıklığım, öfkem, çaresizliğim bitmişti. Hissettiğim tek şey uzun bir süre sonra evine dönmüş birinin rahatlamasıydı. Onu bu kadar kolay affedebilmem de sanırım bu sebeptendi.
Dudaklarımı yavaşça göğsüne bastırdım ve bıraktığım bu izi yok etmek ister gibi ufak bir öpücük kondurdum. Öpüşümü hissetti. Gözleri yavaşça aralanmadan hemen önce bana sıkı sıkı sardığı kollarını oynattı ve varlığımı teyit etti.
Dudakları istemsizce gülümserken yutkundu ve yavaşça gözlerini açtı. Onu izlediğimi gördü, sonra tekrar kapattı. O kadar uykusuzdu ki gözlerini açamıyordu.
"Uyu," diye mırıldandım. "Uyu Kaya."
Tekrar açmaya çalıştı ama başarısız oldu. "Gece," dedi pürüzlü bir sesle.
"Söyle," dedim elimi yanağına koyarken. Yüzümde huzurlu bir gülümseme vardı.
"Günaydın," dedi uykulu uykulu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGA
RomanceYETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR! İlk yayınlanma tarihi: 05.07.2017 Tekrar yayınlanma tarihi: 12.12.2022 "Şunu unutma. Ben şehri yıkıp geçen kasırgayım ama sen, yerinden bile kıpırdatamadığım bir kuş tüyüsün. Bir kuş tüyü kadar hafifsin, üflesem uçars...