Mabel Matiz - Fırtınadayım
Tülay Özer - Büklüm Büklüm"Boşluk, bilenin konuşmadığı, konuşanın bilmediği yerdir."
-Zeynep Sayın, Ölüm Terbiyesi
"İlaç saati."Yatağımda doğrulup içeri giren hemşireye boş bakışlarla baktım. "Sigara içmek istiyorum."
Yanıma yaklaşıp içinde ilaçlarımın ve bir bardak suyun bulunduğu tepsiyi uzattı. İtiraz etmeden ilaçları teker teker içtim ve boş bardağı yerine geri koydum. "Sigara içmek ve abimle konuşmak istiyorum."
Hemşire hafifçe başını salladı. "Gel benimle."
Çıplak ayaklarımı aşağı sarkıtıp katlanan hastane elbisesini düzelttim ve yatağımın yanında duran terlikleri yavaşça giydim.
Hemşire koluma girip beni dışarı çıkarırken artık duymaya alışık olduğum bağırış çağırışlar boş koridorlarda yankılanıyordu. Beni önce sigara içme odasına götürdü.
Odada benim dışımda iki tane daha hasta vardı. Biri sandalyeye oturmuş düşünceli bir şekilde sigarasını içerken, diğeri yerde uzanıyordu. Onlarla göz teması kurmamak için bakışlarımı hemşireye çevirdim.
Uzattığı bir dal sigarayı elinden alırken uykum geliyordu. Sigarayı aldım ve dudaklarımın arasına yerleştirdim. Elindeki çakmağı çaktı ve sigaranın ucuna götürdü. Derin bir nefes çekerek sigaramı yaktım.
Bugün içtiğim ilk sigaranın dumanı dudaklarımdan dökülürken gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum. "Kapıda bekliyorum," dedi hemşire. Hafifçe başımı salladım. Beni odada bırakıp gitti.
İlerleyip büyük pencerenin kenarındaki sandalyelerden birine oturdum ve sigaramdan bir nefes daha çekerken dışarıyı seyrettim. Hava almak için dışarı çıkarılmış hastalar, onları tutan hemşirelerle birlikte ruhları çekilmiş gibi ağır ağır bahçenin içinde yürüyorlardı.
Buradan nefret ediyordum. Burada her anım korkuyla geçiyordu.
Sigarayı kurumuş, çatlamış dudaklarımın arasına yerleştirip bir nefes daha çektim ve saatlerdir sigara içmemiş olmamın etkisiyle başım döndü. Gözlerim kararırken bütün vücudum uyuştu.
"Seni şeytan gönderdi." İrkilip sesin geldiği yöne baktım. Önce gözlerimin kararmasından dolayı bir şey göremedim, sonra karanlık yavaş yavaş söndü ve midem korkuyla kasıldı.
Az önce yerde uzanan adam ayağa kalkmış, bir metre uzağımda duruyordu. Bana doğru eğilmişti ve gözlerimin içine korkunç bir şekilde bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGA
RomanceYETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR! İlk yayınlanma tarihi: 05.07.2017 Tekrar yayınlanma tarihi: 12.12.2022 "Şunu unutma. Ben şehri yıkıp geçen kasırgayım ama sen, yerinden bile kıpırdatamadığım bir kuş tüyüsün. Bir kuş tüyü kadar hafifsin, üflesem uçars...