Chris Brown - Under The Influence
RAYE, 070 Shake - Escapism"Önce bir içki alırsın, sonra içki bir içki alır, sonra içki seni alır."
- Francis Scott Key FitzgeraldGözlerim usul usul aralanırken bilincim de yerine oturuyor, başımın ağrısını hissetmeye başlıyordum. Yine duramamıştım, yine gecenin sabahı yokmuş gibi içmiştim ve şimdi bütün gün ceremesini çekme vaktiydi.
Aklım çok bulanıktı, zihnim siyah bir örtüyle örtülmüştü sanki. Hiçbir şey hatırlamıyordum ama beni sıkı sıkı saran bu ellerin sahibini biliyordum. Başımın ağrısına ve midemin bulantısına rağmen güne huzurlu başlamamı sağlayan bu kokunun sahibini tanıyordum.
Yutkunup boğazımdaki kuruluğa bir son vermeye çalışırken kollarının arasından çıkmadan usulca ona döndüm ve bunu yapınca yüzüm göğsüne yaslandı. Kokusunu içime çekerken gülümsedim.
Yanımdaydı. Gitmemişti.
Onu uyandırmamaya özen göstererek başımı kaldırdım ve güzel yüzüne baktım.
Hala uyuyordu, nefesleri düzenliydi ve uyurken... uyurken o kadar güzel görünüyordu ki bir an nefes alamadım. Yüzündeki o sert ifadeden eser yoktu, yüzü gevşemiş dudakları hafifçe aşağı kıvrılmıştı. O kadar masum uyuyordu ki dayanamadım ve elimi yanağına götürüp yüzünü sevdim.
Sakalları tenime batarken dokunuşumu hissetti ve kaşları çatıldı. Durdum. Parmaklarım hala yanağındaydı ama onu uyandırmak istemediğim için artık yüzünde dolaşmıyorlardı.
Elimi yavaşça yüzünden çektim ve ona biraz daha sokulup sessizce kollarının arasında uzandım. O uyurken bu anın tadını çıkarıp biraz sabah keyfi yapabilirdim.
Bir süre gözlerimi kapatıp öylece düzenli nefeslerini dinledim. Sonra biri sanki içime bir molotof kokteyli fırlatmış gibi karnımda sıcak bir şimşek çaktı ve irkilip gözlerimi açtım.
Bakışlarım etrafta gezerken kaşlarım çatıldı. Burası neresiydı? Kaan'ın evi değildi. Gözlerimi kırpıştırırken bir anda dün geceye dair hiçbir fikrimin olmadığı dank etti. Evet, onun kollarında uyanmıştım ama... neden? İşler bu raddeye nasıl gelmişti ve benim üstümde neden sadece bir tişört parçası vardı?
Shot attığım ana kadar her şeyi detayıyla hatırlıyordum ama sonrası o kadar bulanıktı ki bir süre gözlerimi yumup düşünmem gerekiyordu.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve kendimi hatırlamaya zorlarken istemsizce yüzüm buruştu.
En son Onat'la bir şey hakkında tartışıyordum.
Tabii ya! Onu, Kaan'ın bana aşık olduğuna ikna etmeye çalışıyordum.
Ah! Kaan.
Kaan'ı aradım.
Ona bir aptal gibi bana aşık mısın diye sordum. Sonra...
Dans! Dans ettim.
Uzun bir süre dans ettim.
Sarışın kız.
Kumral adam!
O adam beni taciz etti... İğrençti ve kurtulmaya çalışıp başarılı olamıyordum.
Sonra...sonra Kaan geldi!
Kaan geldi ve adamı öldüresiye dövdü.
Çok korkunç görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGA
RomanceYETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR! İlk yayınlanma tarihi: 05.07.2017 Tekrar yayınlanma tarihi: 12.12.2022 "Şunu unutma. Ben şehri yıkıp geçen kasırgayım ama sen, yerinden bile kıpırdatamadığım bir kuş tüyüsün. Bir kuş tüyü kadar hafifsin, üflesem uçars...