-37- ERKEK ÇOCUĞU

2.2K 133 225
                                    


SYML - Fear of the Water
The Cinematic Orchestra - To Build A Home
Jamie Duffy - Soles (Slowed)
Söz - Benim Hayatım Bu (slowed)

Keyifli okumalar 💕

"Sevgi ile kin kalpte uzun süre barınamaz."
-Dostoyevski

En gerçek üzüntülere, en derin pişmanlıklara ve en samimi duygulara ev sahipliği yapar hastaneler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En gerçek üzüntülere, en derin pişmanlıklara ve en samimi duygulara ev sahipliği yapar hastaneler. Sevdiğiniz, yakınınız içerideyken her şeyi unutursunuz; affetmek istersiniz. Geçmişin izleri silinir, gerçeklik kalır. Anın içinde, burnunuza dolan hastane kokusuyla karşı karşıya kalırsınız. Belki affedersiniz, belki etmezsiniz ama unutursunuz.

Arabadan inip Kaya'nın peşinden ilerlerken onun için gerçekten telaşlanıyordum. Soğukkanlı görünüyordu ama endişelendiğini, korktuğunu görebiliyordum.

Hastane İstanbul'un yüksek bir kısmındaydı. Burada esen rüzgar çok daha şiddetliydi. Üşüyordum ama aldırmıyordum.

Kaya hızlı adımlarla Ayla'ya doğru ilerlerken peşinden koşmaya devam ettim. Ayağımdaki sandaletler buna hiç yardımcı olmuyordu ama topuklarımdaki ağrıyı umursayamıyordum.

Ayla abisinin ona doğru ilerlediğini fark etti ve yaşlı gözleri onu bulurken Kaya'ya yalvarır gibi baktı. Üzerinde pijama takımı ve bir hırkadan başka bir şey yoktu. Aceleyle çıktığı çok belliydi. Kaya hızla ona ulaştı ve kolunu tutup kendine çekti.

"Abi!" dedi Ayla hıçkırarak. Yüzünü Kaya'nın göğsüne gömdü. "Abi çok kötü. Hiç iyi değil. Çok kötü!"

Kaya bir şey söylemedi. Ayla'ya sıkıca sarıldı ve gözlerini karşıya dikti. Soğukkanlılığını koruyordu ama yüzü halat gibi gerilmişti. Ayla hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bir babanın ne demek olduğunu bilmiyordum ama ne olursa olsun babaydı işte.

Ebeveynleri ne yaşatırsa yaşatsın çocuklar onları sevmekten hiç vazgeçmezdi.

İçim burkuldu. Tunga ile göz göze geldik. Çok üzgün ve huzursuz görünüyordu. Bana hüzünlü bir şekilde gülümsedi. Gözlerimi yavaşça kapatıp açarak karşılık verdim.

Kaya Ayla'yı kendinden uzaklaştırıp yüzünü ellerinin arasına aldı ve gözlerinin içine baktı. "Sakin ol, sakinleşmen lazım. Annem nerede?"

Ayla tekrar hıçkırdı. "İçeride."

"Arya?"

"Onu getirmedik. Bilmiyor."

Kaya iç geçirdi ve Tunga'ya döndü. "Alıp gelir misin? Bir şeyler olduğunu anlamıştır. Deliriyordur şimdi."

Tunga başını salladı ama gitmek yerine Kaya'ya yöneldi. Kaya ona anlamayan bakışlarla bakarken Tunga bir anda ona sıkıca sarıldı. Kaya beklemediği bu hareket karşısında bir an savunmasız yakalandı ve yüzündeki sert ifade düştü, yerle bir oldu. Kollarını Tunga'nın sırtına koyarken bir an gözüme o kadar masum göründü ki gözlerim doldu.

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin