Bölüm 3

34.2K 666 62
                                    

Telefonun ucunda donup kalmıştı. Ne diyecekti. Gelme dese çok ayıp olurdu, gel dese içinden hiç gelmiyordu öyle bir şey demek.


- Elbette isterim.


Kelimeler ağzından dökülüvermişti istemsizce. Düpe düz gel demişti telefonun öbür ucunda ki sese. '' Gelsin illa sevgili olmamıza gerek yok belki arkadaşım olur '' diye geçirdi içinden.


- Tamam. Çıkış saatinde orada olacağım.


Saate baktığında çıkış saatine bir saat kalmıştı. Nasıl yetişecekti? Nerden geliyordu bu adam? Acaba yakın bir yerde mi oturuyordu? Kafasında bir sürü soru vardı.


Bir saat içinde kalan son işlerini yapıp çıkmak için hazırlanmaya başladı. Makyajını hafifçe tazeleyip masasına geri geldiğinde Sevil ve Uğur onun heyecanını paylaşmak için bekliyorlardı.


- Sakin ol Esra. Büyük bir şey yok bunda. Hayatında ilk kez teklif alan ergenler gibisin şuanda.


Haklıydı Sevil. Gereğinden fazla heyecanlanmıştı nedense. Telefonuna gelen mesajla irkildi.


'' Geldim dışarıda seni bekliyorum. ''


Çantasını eline alıp kapıya yöneldiğinde heyecanını bastırmaya çalışıyordu. Birazdan günlerdir onu çiçeklere boğan kişiyi görecekti. Kapıyı açıp dışarı çıktığında oldukça kalabalıktı. Sonuçta tüm şubenin ve üst katlarında bulunan plazanın iş çıkış vaktiydi. Bu kalabalıkta onu bulmak imkansızdı.


'' Arkana Bakar mısın? '' Telefonuna gelen mesajı okuyunca arkasına döndü. Ona doğru yürüyen 1,80 boylarında ince uzun boylu ve biraz da kasları belli olan birini gördü. Oval yüzü, yana doğru taranmış kahverengi saçları ile sıradan bir erkekti. Esra'ya yaklaştığında '' Merhaba. Ben Abdullah '' diyerek elini uzattı.

İçinde ki tüm heyecan gitmişti Esra'nın oldukça sakin bir şekilde elini uzatarak '' Merhaba. Hoş geldiniz Bende Esra '' dedi.


- Seni beklerken şurada ki kafeyi gördüm. İstersen oturalım. Ne dersin?


- Elbette. Olabilir.


Sessizce kafeye doğru yürüdüklerinde yakın olduğu için hemen varmışlardı. Abdullah önden geçip kapıyı açtı, Esra'yı önden ilerlemesi için içeriye buyur etti.

Esra bu ince davranış karşısında başıyla teşekkür edip içeri doğru ilerlediğinde Abdullah arkasından onu süzüyordu.


Teras tarafında ki masalardan birini seçip oturdu Esra. Abdullah da karşısında ki sandalyeyi çekip ona yerleşti. İkisi de susmuş birbirlerine bakıyorlardı. İlk söze Abdullah başladı.


- Biliyorum aklın karışık. Ama emin ol benim kötü bir amacım yok. Seni rahatsız edecek biri değilim. Sadece tanımak istedim seni.


- Teşekkür ederim her şey için ama ben birini hayatıma almaya hazır değilim.


İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin