Bölüm 90

3.6K 192 43
                                    

    Kafamı çevirdiğim de Aydın karşımda dikilmiş bize bakıyordu.

- Napiyorsun hayatım?

Kızdığını belli etmiyordu anlamıştım. Aslında bu halini seviyordum onun. Kimsenin yanında rencide etmiyordu beni.

- Kaan ile ilgili konuşuyorduk. Kaan benimle yaşamak istemediğini söylemiş babasına. Bu arada otursana Aydın. Kaldın öyle.

   Aydın benim yanımda ki sandalyeyi çekip oturmuştu.

- Abdullah konuşalım deyince bende buraya çağırdım.

- İyi yapmışsın.

- Esra ben kalkayım artık " diye söze girmişti Abdullah.

- Size tekrar hayırlı olsun bebeğiniz.

       Abdullah'ın masadan kalkmasıyla Aydın da tepkisini belli etmişti.

- Esra hemen eve gidelim. İnan çok sinirliyim.

      Olayın burada büyümesini istemiyordum. Sessizce çantamı alıp Önden yürüyen Aydın'ın peşine takıldım.
Kendi arabama doğru yürüdüğümde

- Arabayı bırak. Ben getiririm seni sabah.

   Anlaşılan birazdan kıyamet kopacaktı.

- Esra benim neden haberim yok o herifle buluşacağından?

- Ben onunla keyfinden bulusmadım Aydın. Aradı Kaan ile ilgili olduğunu söyleyince ben de çağırdım.

- Neden telefonda konuşmuyor da yüzyüze istiyor? Ve sen neden kabul ediyorsun? Neden benim haberim yok?

     O kadar sinirlenmişti ki sesinin nasıl çıktığının farkında değildi. Hem araba kullanıyor hem de bağırıyordu.

- Aydın seni aldatmışım gibi muamele yapma bana !

- Esra benim tepenin tasını attırma. Öyle birşey yapsan Dünyanı ters çeviririm senin. Neden bana haber vermedin bana onu söyle?

       Resmen beni tehdit ediyordu ya. Sinirim tepeme çıkmıştı.

- Sen kimsin ki beni tehdit ediyorsun ya? O kadar önemli olduğunu düşünmedim. Akşam söylerim diye düşünmüştüm. Bilseydim böyle delireceğini emin ol söylerdim.

- Ben kim miyim Esra? Karnındaki çocuğun babası seninde kocanım. Seninle aslan gibi evlendim. Metres tutmadım seni. Benim karım eski şerefsiz kocasıyla kafelerde konuşamaz.

- Aydın sus lütfen kırıcı olmaya başladın.

        Metres sözü canımı yakmıştı. Evet bir zamanlar onu çok sevip o damgayı kabul etmiştim ama bunu yüzüme vurmasına gerek yoktu ki. Bunu bilerek evlenmişti benimle. Sessizce gözümden akan yaşları silerken o hala sinirli sinirli söyleniyordu. Şuan tek istediğim eve gitmekti bir an önce...

     Arabayı park eder etmez arabadan inip binaya doğru yürümeye başladım. Onun arkamdan gelip gelmediği umurumda bile değildi.

- Esra beni bekler misin?

      Asansörün düğmesine basıp kapı açıldığında onu beklemeden binip kapıyı kapatmıştım. Sekizinci kata geldiğimizde asansörden inip apartmanın kapısını çaldım.

- Hoşgeldiniz Esra hanım.

     Kapıyı çocuklara bakan kadın açmıştı.

- Hoşbulduk çocuklar nerede?

- Odalarında oynuyorlar.

    Yatak odasına geçtiğim de evin kapısının tekrar çaldığını duydum. Aydın gelmişti anlaşılan.

- Ben sana bekle dediğim de neden beklemiyorsun sen beni Esra?

- Keşke kendine daha önce metres olmayan bir kadın bulup evlenseydin Aydın. O seni beklerdi.

     Arabada ki sınırı iki katına çıkmıştı ama bu sefer bende susmayacaktım.

- Saçmalama beni daha fazla kızdırma. Neden beni aramadın yaaaa

- Aydın sana söyledim akşam söylerim diye düşünmüştüm.

- öyle bir dünya yok Esra. Haber vereceksin bana. Sen benim karimsın başkasıyla buluşup oturamazsın.

- Aydın sen çıldırmışsın. Seni aldatmışım mualemesi yapıyorsun bana bak bende sinirlenmeye başladım.

     Öyle çok bağırıyorduk ki çocuklar yatak odasının kapısını açmış bize bakıyorlardı.

- Odanıza geçin çabuk. Kapatın kapıyı da. Hadi !

     Aydın çocuklara öyle bir bağırmıştı ki sinirim tepeme çıkmıştı.

- Sen ne biçim bağırıyorsun ya? Sen kimsin?

- Esra bana bahane üretme. Çok sinirliyim.

- İstediğin kadar sinirli ol. Benim oğluma o şekilde bagiramazsın. Hele ki o bu aralar hassasken.

       Aydın o sinirle evin kapısını vurup çıkmıştı. Kaan öyle çok ağlıyordu ki ona sarılmam da fayda etmiyordu.

    Evet kendine göre haklıydı düşündüğüm de. Haber vermeliydim ama gerçekten akşam konuşup anlatırım hem de Kaan'ın bu durumunu planlariz diye düşünmüştüm. Bu kadar büyütmesi çok anlamsızdı. Ben onu aldatmamıstım ki.

    Söylediği şeyler çok gücüme gitmişti. Hele ki sinirlenip çığrından çıkması beni hepten korkutmuştu. Canan hanıma bu akşam burada kalmasını söylemiştim Duru ile. Bende yatak odasına geçip valisine bir kaç parça kıyafet ve Kaan'ın eşyalarını yerleştirmeye başladım. Bir kaç gün uzak kalmalıydık. Gerçekten Kaan çok mutsuzdu. Hem Aydın da kendine daha namuslu metres olmamış bir kadın bulurdu.

     Hazırladığım ufak valizi ve Kaan'ı alıp evden çıkmıştım. Saat akşam 22.00 ye geliyordu. Annemin evine gidecek bir süre orada kalacaktım. Aydın'ı görmek istemiyordum. Evet onu çok seviyordum ama ben zaten Abdullah dan bu saçma sapan davranışları yüzüne ayrılmıştım. Öfke kontrolü yoktu Aydın'ın. Çocuklara öyle bağırması gözümü korkutmuştu.

     Taksiye bindiğimiz de Kaan'a belli etmeden sessizce ağlamaya başlamıştım. Yine yuvam yıkılmıştı. Yine ağlamamın nedeni Abdullah'tı. Bir insan hiç mi güldürmezdi be kardeşim...

    

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin