Bölüm 87

3.5K 191 77
                                    

Esra Toprak olalı tam bir yıl olmuştu...

     Bahçeşehir de lüks bir sitede oturuyorduk. Kaan benimle kalıyor haftasonları Abdullah'a gidiyordu. Abdullah da biriyle birlikte yaşamaya başlamıştı. Kendinden 14 yaş küçük genç bir kızdı bu. Yaklaşık 6 aydır aynı evdeydiler. Kaan haftasonları orada olduğu için döndüğün de anlatıyordu olan biteni. Çok kötü bir örnekti baba olarak.

    Duru haftasonları bizdeydi. Kalmasa bile babası ile gezmeye gidiyorlardı. Ben hala aynı şirkette çalışıyordum. İş yerim uzaktı ama arabayla gidip geliyordum. Esma abla bizimleydi. Evde bize yardım ediyordu. Annemin evini de kapatmıştım eşyalara dokunmadan. Bazen haftasonları gidip kalıyor bahçede mangal yapıyorduk hepimiz.

    Aydın hem kendi şirketine hemde restoranta gidip geliyordu. Evet biraz marka takıntısı olan biriydi ama gerçek bir ev erkeğiydi. Bazen annemi özlediğim de bana anne oluyor bazen arkadaş oluyordu. Öyle iyi biriydi ki... Sabaha kadar dertleşebiliyordum onunla...

     Akşamları eve gelmesini iple çekiyordum. Ona hizmet etmek hoşuma gidiyordu. Kaan'a davranışları bile çok ictendi.  Beni sevdiğini biliyordum.

    Ben mi? Ben mutluydum. Ara sıra Yeliz'in saçma sapan laf sokmaları oluyordu Duru'yu bırakmaya geldiğinde ama umurumda olmuyordu. Zaten Aydın da yanımda olursa mutlaka cevabını verip bana laf söyletmiyordu. Bazen bu marka takıntısı zorluyordu beni itiraf edeyim. Ona rahatça hediye bile alamıyordum. Evet bana verdiği limitsiz kredi kartım vardı ama ben ona da Kaan'a da kendi paramla birşeyler almak istiyordum.

    Abdullah Kaan için tüm masraflarını karşılayacak şekilde para gönderiyordu zaten ama diğer eksiklerini de ben kendim alıyordum. Gerçekten mutluydum.

    Mesela artık aldatılma korkusu yaşamıyordum. Acaba bu kadınla da mı yattı düşüncesi geçmiyordu aklımdan. Rahattım. Bir ailem vardı her anlamda yanımda olan. Seher anne sık sık arayıp soruyor Duygu ve Ebru da ziyaret ediyordu bizi.

- Günaydın bitanem.

- Günaydın hayatım.

- Kahvaltı hazır. Hadi kalk bakalım Esra hanım.

      Yine Aydın sabahın köründe kalkmış bana kahvaltı hazırlamıştı...

- Yaaa saat daha 9 Aydın yaaaa. Ve bugün pazar. Hadi gel yatalım kocacım noluuuurrrr.

     Aydın'ın elinden tutmuş yatağa doğru çekiyordum.

- Hayır hadi kalkıyorsun. O kadar kahvaltı hazırladım sana küçük hanım. Hem çocuklarda yokken rahatça birbirimize zaman ayıralım.

      Offflaya pofffflaya yataktan kalkmıştım. Ne vardı sanki biraz daha uyusak?

Yataktan kalkmamla sendelemem bir olmuştu basım dönmüş gözlerim kararmıştı bir an. Aydın'ın beni belimden kavramasıyla ona tutunmuştum.

- Aşkım iyi misin?

- İyiyim gözlerim karardı sadece.

- Doktora gidelim mi?

- Ya saçmalama bir anda kalktım ondan oldu.

      Kendime gelip banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadığım da ferahlamistim biraz.

- Vuuuu Aydın şef döktürmüş yine mutfaktaaaaa.

    Aydın'in boynuna sarılıp öpüyordum.

- Çok şanslıyım cokkk. On numara yemek yapmayı biliyor kocam. Seçerek aldım seni.

     Aydın yine o tok ses tonuyla gülüp

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin