Bölüm 17

16.4K 410 17
                                    

Kapının kapanma sesini duyduğum da gittiğini anlamıştım.Çokta umurumdaydı±. Evet seviyordum onu ama yaptıkları sabrımı taşırmaya başlamıştı artık. Mutfağa geçip eve gelirken aldıklarımı yerleştirmeye başladım. Gece 01:00 e geliyordu saat. Koca gün kargaşa yaşamaktan evde bir iş yapamamıştım. Mutfakta işim bittiğinde yatak odasına doğru yürümeye başladım. Abdullah ile birlikte alışverişe çıktığımız zaman aldığımız yakası dantel kırmızı renkli kısa geceliğimi giyip yatağa girdim. Abdullah sabaha kadar gelmese bile umurumda değildi. Sabah işe gidecektim ve acayip derece de yorgun hissediyordum kendimi.

Bir ara uykumun arasında, bacaklarımda ve kalçamda gezinen bir el hissettiğim de Abdullah'ın geldiğini anlamıştım. Kararlıydım ona teslim olmak yoktu. Bu sefer süründürecektim onu.Gözlerimi bile açmadan bekledim. Dudaklarının sıcağını boynumda hissettiğimde fısıldadı '' Ateş gibisin. Yakıyorsun'' Ağzının kokusundan içkili olduğunu anlamıştım. Yüzümü ona doğru dönüp ellerimle göğsünden iterek,

- Sen içtin mi '' diye sordum.

- Evet biraz. diyerek cevap vermişti.

- Neden?

- Sana yaptıklarım için pişman oldum. Özür dilerim meleğim affet. Çok sinirlenmiştim gözüm döndü.

- Git bir duş al bence sonra da uyuyalım. Sabah işe gideceğim.

Onu istemediğimi anlamış olacaktı ki üzerimden kalkarak banyoya doğru ilerledi. Komidinin üzerinde ki telefonun saatine baktığımda 03:11 i gösteriyordu. Tam kafamı yastığa koymuş üzerime yorganı çekiyordum ki banyodan Abdullah'ın sesi gelmeye başladı.

- Yavrum havlu mu verir misin?

Yataktan kalkıp dolapta ki temiz havlulardan birini aldım. Duşa kabinin kapağını açıp havluyu ona uzattığım da kolumdan tutup beni kabinin içine çekmişti. Ne olduğunu bile anlayamadan beni duvara yaslayıp dudaklarıma yapıştığında üzerimizden akan su ikimizi de ıslatıyordu. Geceliğim ıslanmış ve vücuduma yapışmış haldeydi. Abdullah ise kalçalarımdan tutmuş elleriyle adeta yoğuruyordu. Dudaklarıyla göğüslerimi tekrar keşfetmeye başladığında usulca fısıldadı;

- Beni istemediğin tek bir günün bile olamaz Esra. Her istediğimde altımda olmalısın.

Bacaklarımı beline doladığım da kendini bana iyice bastırıp daha da derine ulaşmaya çalışıyordu. Belimden sıkıca kavramış akan suyun altında inliyordu. Zevkten çok acı çekiyordum çünkü gözü dönmüş gibi sert davranıyordu. Ama ne olursa olsun onun beni istemesi hoşuma gitmişti. İnlemeleri kesildiğinde içimde hala atışlarını hissediyordum. Kafasını boynuma yaslayıp;

- Seni seviyorum Esra. Ben sen olmadan yapamam. Affet beni. dedi.

Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına öpücükler kondurmaya başlamıştım.

- Ben de seni seviyorum erkeğim. Geçti gitti düşünme artık.

Birlikte duş alıp yatak odasına geçtiğimizde ikimizde yorgunluktan bitmiş haldeydik. Sabah gözlerimi Abdullah'ın öpücükleriyle açmıştım. Ellerini kalçalarımda gezdirip '' Geceyi tekrarlayalım mı bebeğim '' diyordu. Gözlerimi büyükçe açıp elimle onu üzerimden ittim '' Hayır pis sapık kalk üzerimden '' diyerek yan tarafa kaçtığımda beynimin ağrıdığını hissediyordum. Gözlerim yarı açık bir halde onu işe yolcu ettikten sonra banyoya gidip soğuk suyla bir duş aldım, ancak kendime gelebilirdim. Duş alıp bornozumu giydikten sonra yatak odasında ki gardırobun karşısına geçtim. Elime geçen bir kaç kıyafeti değerlendirmeye başladım. Bugün siyah elbisemi giyecektim. Altına da ayakkabı dolabında duran ve ne zamandır giymediğim yüksek topuklu ayakkabılarımı giyip bir şeyler atıştırmak için mutfağa geçtim. Masanın üzerinde kalp şeklinde ki tabakta duran beyaz peynirli ve domatesli bir sandviç ve üzerinde bir not vardı '' Biricik Karıma Afiyet Olsun ''

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin