Bölüm 69

3.4K 169 20
                                    

Arkadaşlar merhaba. Bu aralar sık sık yazmaya çalışacağım ama sizden de yorumlarınızı bekliyorum lütfen. Görüşleriniz benim için çok değerli.

---------------------------------

Ertesi gün Mustafa'nın odasının önünden direk geçmiştim. Mümkün olduğunca bir araya gelmemeye dikkat ediyordum ve gün sonunda başarmıştım.

Gün içinde ki işlerimi bitirip eve dönmek için erkenden çıkmıştım ofisten. Bugün Abdullah kızını görmeye gitmişti. Anlayacağınız yalnızdım akşam geç saatte gelirdi.

Hızlı adımlarla ofisten çıkıp arabaya yerleştim. Bugün bende biraz geç gidecektim eve AVM ye gider biraz alışveriş yaparım diye planlanmıştım. Yakınlarda ki AVM nin otoparkına park edip arabadan indim. Çalan telefonumu elime aldığım da Sabri beyin aradığını gördüm. Sabri bey bizim şirketin yeni genel müdürüydü.

- Efendim Sabri bey.

- Esra hanım muhasebe bölümünden raporlar gelmedi hala. Mustafa beyi arayıp söyler misiniz acil göndersin. Ben hala sirketteyim incelemem gerekiyor.

Ben Mustafa'dan kaçmak için yer arıyordum bu adam bana onu aramami söylüyordu.

- Sabri bey şarjım çok az siz arasanız rica etsem. Her an kapanabilir de telefon..

Dıt dıt dıt... Son cümleden sonra telefonu temelli kapatıp şarj bitti süsü vermiştim.

Neyse birazdan açardım telefonu bir daha aradığında kapalı olmalıydı telefon. Şimdilik yırtmıstım.

AVM de işimi bitirip telefonumu açmıştım. Arayan soran yoktu ki ben de zaten çok fazla oyalanmamistim.

Akşam eve vardigim da Abdullah'ı aramıştım ama cevap vermiyordu. Saate baktığım da 21.17 yi gösteriyordu. Şüphelenmistim. Biraz sonra tekrar aradım. Yine cevap vermiyordu. En son konuştuğumuz da saat 17:00 gibiydi ve Sibel' e geldim şimdi demişti.

Sinirim bozulmuştu artık aramaktan defalarca aramış cevap alamamistim. Kaçıncı arayışımdı bilmiyorum en sonunda telefonu açmıştı.

- Efendim yavrum.

- Abdullah sen nerdesin? Neden açmadın  defalarca aradım seni.

- Sessizde unutmuşum Seda ile oynuyordum.

Sinir tepeme zıplamıştı.

- Ne demek Sessizde kalmış ya. Niye sessize alıyorsun ki durduk yere. Neyse Abdullah gelince görüşürüz

Diyerek yüzüne kapatmıştım telefonu.
Gece saat 01.00 e yaklaşmış hala gelmemişti. Kaan'ı uyuttuktan sonra yatak odasına geçip uzanmıştım yatağın üzerine.

Odada ki sessiz tıkırtıyla gözlerimi araladım. Abdullah oda da üzerini çıkartıyordu. Komidinin üzerinde duran Saate baktığım da sabah 04.37 yi gösteriyordu. Gömleğini çıkartıp direk banyoya geçmişti telefonunu sehpanin üzerine bırakıp. Uyudugumu düşünüyordu herhalde. Gözlerimi acmamistim zaten.

Banyoya girdiğine emin olduğum da hemen telefonu elime alıp kilidi açtım. Ekrana düşen bildirime tıkladığım da mesaj Sibel'den gelmişti.

"Vardın mı hayatım? Dün gece için teşekkür ederim tadını özlemişim. Seni seviyoruz ♥️"

Hayatım mı tadı mı seviyoruz mu ? Noluyordu ya? Telefonu yerine bırakıp tekrar yatağa girdim. Şaşırmıştım ne olacaktı Abdullah yine beni aldatmıştı.

Gözlerimden iki damla yaş yastığa damlamisti. Ben o hastaneyken gecelerce başında beklemiştim. Dualar etmiştim düzelsin diye. Lan ben bütün hayatımı feda etmiştim onun için.

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin