Bölüm 34

14.3K 343 32
                                    

Merhaba, Yeni Bölüm İle Birlikte Sizlere Teşekkür Etmek İstiyorum. Esra'nın Hikayesi Kaldığı Yerden Devam Edecek Arkadaşlar. Bu Kadar Sevildiğini Hiç Düşünememiştim. Sevgilerimle...


İstanbul' a dönüşümün ardından iki hafta geçmişti bile. Bu arada Abdullah ile birlikte gidip gönlünü almış hem de durumu açıklamıştık. Elbette ki Abdullah'a kızgındı o da ama benim hatırım için bişey dememeyi tercih ediyordu. Annem kızlarının üzülmesini istemezdi asla. Ablam da eniştemle tartıştığın da bile fazla müdahale etmezdi.

Şimdilik herşey yoluna girmiş gibiydi Abdullah ile aramızda. Tek sorun benim çalışma isteğimdi. Evde oturmaktan sıkılmıştım artık hem kendi ayaklarımın üzerinde durup Abdullah'a bu konuda muhtaç olmak istemiyordum doğal olarak da bu konu her açıldığın da beni galeri de çalışmam için ikna etmeye çalışıyor ben de kabul etmiyordum. Hedefim de yine bankada çalışmak vardı. Bu arada hafta sonu için de imam nikahını kıymaya karar vermiştik. Aysun ile ayrıldığına göre artık bir engel kalmamıştı aramızda sadece ben resmi nikah altına girmek istemiyordum onunla ama bu işin günah boyutundan korktuğum için de imam nikahına razı olmak zorundaydım.

Abdullah'ın hesaplarından aldığım tüm parayı geri iade etmiştim geldiğimin ikinci günü. Hafta sonu için imam ayarlanmıştı, biraz zor olmuştu resmi nikahımız olmadığı için ama dinimizin verdiği ikinci kadın alınabilir düşüncesiyle çalmıştık imamın kapısını. Yani Abdullah evliydi ve beni de ikinci kadın olarak alacaktı nikahına. Bu durum karşısında imam karşı gelememişti pek fazla. Hem eskiden de kuma ya da metres değil miydim ki?

Bir kaç kişi arasında nikah kıyılıp ufak bir yemek yenecekti. Elbette Sevil de yanımda olacaktı benim. Ne kadar kızsa da bana sert tepki göstermiyordu canım arkadaşım. Daha 26 yaşında bir kadının imam nikahlı evlenmesi ne kadar doğruydu elbette ki tartışma konusuydu. Benim de gelinlik giyme hayallerim vardı sonuçta ama içimde ki intikam duygusu daha ağır basıyordu. O gelinliği bu adamla evlenirken giymeyecektim. Buna kesinlikle emindim.

Akşam üstüne doğru Sevil'i şube den alıp birlikte bana gelmiştik. Balkonun önünde ki koltuklarda yayılmış otururken Abdullah da ki değişimlerin durum değerlendirmesini yapıyorduk. Aslında çevremdeki herkes farkındaydı onda ki değişimlerin. Nöbette olduğu zaman benim inanmam için ya nizamiyeden arıyor ya da nöbet kağıdını gösteriyordu. Evet belki bu onun için normaldi ama benim için değildi çünkü onun gibi birinin bu kadar değişmesi de korkutmaya başlamıştı.

Ya tekrar güvendiğim de beni yine aldatırsa ? Diye korkuyordum.

Sevil ile birlikte yemek hazırlamaya başladığımız da Abdullah' da kapıdan girmişti. Birbirlerini tanıdıkları için artık samimiyetleri artmış sohbet etmeye başlamışlardı. Benim yaptığım köfteler Sevil'in yaptığı enfes pirinç pilavıyla birleşince ortaya nefis bir akşam yemeği çıkmıştı işte. Hep birlikte masaya oturduğumuz da Sevil'in bu akşam burada kalacağını Abdullah ile paylaşmıştım. Elbette her hangi olumsuz bir şey söylememiş aksine memnun olmuştu. Elimde ki çatala köfteyi batırıp ağzıma götürürken Abdullah'ın çalan telefonu tüm dikkatimizi o yöne çekmeyi başarmıştı.

- Efendim yenge.

- Ne? Hangi hastanede?

Yüz ifadesinden yine amcasına bişey olduğunu düşünmüştüm.

- Tamam Esra'yı da alıp geliyorum.

Telefonu kapattığında tabağın yanında duran peçeteyle ağzını silerken bana;

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin