İKİNCİ KADIN OLMAK

Bölüm 19

Merhaba, Yeni bölüm ile karşınızdayım. Sık sık yazmaya çalışıyorum. Medya da ki Çağan. Aysun'dan sonra ortalığın karışmasına sebep olacak kişi.

Hafta sonu kafamızı dinlememizin ardından yine İstanbul yolunu tutmuştuk. Bu sefer ikimizde üzerimiz de ki stresten sıyrılmış daha mutlu olarak İstanbul'a dönüyorduk. Arabayı Abdullah kullanıyordu yorgun olmadığı için. Balıkesir'den aldığımız hediyelik eşyaları ve yiyecekleri bagaja doldurmuştum. Hem ben artık evli bir bayandım. Her ne kadar kocamın soyadı başka bir kadın da olsa da...

Eve geldiğimiz de saat öğleden sonrayı gösteriyordu.. Biraz dinlenip birlikte anneme gidecektik. Annemi arayıp Abdullah ile birlikte geleceğimi söylediğim de '' Tabii ki gelin kızım '' dedi. Birlikte yaşadığımızı bilmediği için buluştuğumuzu düşünecekti elbette ki.

Eve girdiğimiz de üzerimde dayanılmaz bir ağırlık vardı. Salonda ki koltuğa üzerimi bile değiştirmeden uzandım. Abdullah elinde ki soğuk kola bardağıyla tepemde dikilmiş içip içmeyeceğimi soruyordu. Seviyordum bu adamın düşünceli halini yahu. Koltuğun üzerindeki yastıkları yere atıp kenara kaydım elimle koltuğa vurarak '' Gel '' dediğimde dünden razıydı zaten.

Yanıma uzandığında kokusu bu sefer bir başka gelmişti burnuma. Aşka davet ediyordu resmen. Bütün kadınlık hormonlarım ayağa kalkmıştı, canım çekmişti onu. Kulağına ufak öpücükler kondurup dilimi değdirdiğim de kısık bir inilti gelmişti.

- Hayrola yavrum.

- Hiiiiçççç. Sanırım canım çekti.

Beni koltuğa sırt üstü yatırıp üzerime çıkmıştı bile. Ellerimden tutup,

- İstediğin neyse bende var bebeğim...

diyerek pantolonun kemerini ve fermuarını açıp ortaya çıkan aletini ağzıma vermişti. İniltileri odayı doldururken benim daha fazla bekleyecek halim kalmamıştı. Oda bunu anlamış olacaktı ki altımda ki eteği sıyırıp sert bir şekilde içime daldı. Üzerime uzanmış git gellerine devam ederken '' Sen benim kadınımsın'' diye inliyordu. Öyle zevkliydi ki onun olmak, ona kadınlık yapmak.

Üzerimden kalkarken çalan telefonum acele etmemi sağlamıştı. Arayan annemdi ve ne zaman geleceğimizi soruyordu. Birlikte olduğumuzu bilmediği için Abdullah'ın birazdan geleceğini ve çıkacağımızı söyleyip kapattım. Duş alıp hazırlanmaya başlamıştık devamında. Dolabın önüne geçip kot pantolon ve bluz giymeye karar verdiğim de Abdullah'ın kumaş pantolon ve gömlek giydiğini gördüm.

- Napıyorsun sen? Niye böyle giyindin?

- Kız isteyeceğiz herhalde. Kot ile mi gideyim annene... diyerek güldü.

Bu adam ciddi ciddi isteyecekti galiba. Yatak odasında duran ufak puf a oturmuş onun hazırlanmasını seyrediyordum. Gömleğinin yakasını özenle düzeltip, saçlarını yapmaya koyulmuştu. Annem ne olursa olsun bu duruma onay vermeyecekti biliyorum ama bende Abdullah'tan vazgeçmeyecektim.

Birlikte arabaya bindiğimizde elimi tutarak benim heyecanıma destek olmaya çalışıyordu. Bugün benim arabam ile gidecektik anneme. Abdullah yolda ki bir çiçekçinin önüne yanaşıp annem için kocaman bir buket çiçek almıştı. İçerisinde beyaz lilyumlar ve kırmızı güller vardı ayrıca ufak beyaz papatyalarla da süslenmişti buket. Ne kadar ince bir düşüncesi vardı bu adamın. Çok şanslıydım.

Annemin evine vardığımız da - artık annemin evi olmuştu benim evim ayrıydı artık - bizim bahçe kapısında karşıladı. Bana kocaman sarılması biraz sonra olacaklardan habersiz olduğunu gösteriyordu. Olanları öğrendiğinde kıyamet kopacaktı biliyordum.