Bölüm 52

11.5K 332 10
                                    

Arkadaşlar merhaba. Gecikmeden dolayı özür dilerim hepinizden. Çok yoğun olduğum için ancak fırsat bulabildim. Güzel yorumlarınız için hepinize çok çok teşekkür ederim. Bu arada bir yayın evi kitabın basımı için teklifte bulundu. Ne dersiniz? Düşünceleriniz benim için çok önemli. Sevgilerimle...


-Senin burada ne işin var?

- Seni görmeye geldim Esra.

     Gözlerimden ona duyduğum nefret çıkıyordu adeta. Neden gelmişti buraya bunca yıl sonra?

- Bunca yıl sonra beni görmeye geldin öyle mi?

    Yanından hızlıca geçip arabamın kapısını açtığım da;

- Ben seni görmek istemiyorum asla.    diyerek devam ettim konuşmama.

     Kolumdan tutup bana doğru baktığın da gözlerinde ki bal damlalarından belliydi göz rengimi kimden aldığım.

- Ben senin babanım Esra. Seni görmek istedim çok özledim.

   Olanca gücümle kolumu elinden çekip kahkaha attım;

- Babamsın öyle mi? 

Önüme düşen saçlarımı elimle arkaya doğru itip kafamı sağa sola sallayarak devam ettim cümlelerime;

- Benim senin gibi bir babam yok. Bunca yıldır aklın neredeydi? Ben senin yüzüne bir sürü hata yaptım. Sırf senin bana bıraktığın eksiklik duygusunu bastırmak, senin yerine birini koyabilmek için can attım. Bak şimdi karnımda gayri meşru bir bebek var. Senin bana bıraktığın o lanet olası eksikliğin meyvesi.

      Ben konuşurken gözlerinin dolduğunu gördüğüm de içim acımıştı ama belli etmeden devam etmiştim. 

- Söylesene ne değişti yıllar sonra? Nerden hatırladın bir kızın olduğunu? En son benim hatırladığım bi kadın için bırakmıştın bizi. Hem nereden buldun burayı sen?

         Sessizce hatta içinden sayılabilecek derece de cevap vermişti sorularıma,

- Abdullah'tan öğrendim Esra. Özür dilerim.

         Ona cevap bile vermeden çantamdan telefonumu çıkartıp Abdullah'ın numarasını çevirdim. Sanırım bu sinirimi ondan alacaktım.

- Lanet olsun neden bu adama adresimi söyledin?

       Abdullah şaşkınlıktan heceleyerek konuşmaya başlamıştı.

- Esra ben sadece bazı şeyleri yoluna koyman için istedim böyle bişeyi. Affet artık yaşama için de ki o acıyı.

- Nefret ediyorum senden Abdullah. Senden de babam olacak şerefsizden de.

     Arabaya binip kapıyı kapatmamla hareket etmem bir olmuştu. Dikiz aynasından arkaya baktığım da öylece dikilmiş benim gidişimi izliyordu. Yıllar önce ben de aynı şekilde onun gidişini izlemiştim şimdi sıra bendeydi.

      Yıllar önceydi çıplak ayakla onun peşinden '' Baba gitme '' diye ağlaya ağlaya koştuğum gün. Henüz 7 yaşındaydım o zamanlar. Okuldan gelmiş annem ile babamın her zaman ki kavgalarına şahit olmuştum. Babamın sorumsuz davranışları annemin canına tak etmişti artık, her Allah'ın günü tartışıyorlardı. 

   Okuldan döndüğüm bir gün babam yatak odasında valizini hazırlarken annemi de kapının önüne oturmuş ağlarken bulmuştum. Sesimi çıkartmadan yukarı kata çıkan merdivenlere oturup onları dinlediğim de annemin sesi kulaklarımı deliyordu.

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin