Bölüm 43

12.8K 352 53
                                    

Merhaba herkese. Bu aralar tatlı bir telaş içindeyim bu yüzden gecikebilir yeni bölümler. Beni mazur görün lütfen. Yorumlarınız ve oylarınız için binlerce teşekkür ederim sizlere. Gün geçtikçe büyüyoruz birlikte. Medya da ki şarkıyı, okurken dinlemenizi tavsiye ederim.

 Sizleri seviyorum...

        Bir ayı geçmişti ayrılalı. Bir kaç kere telefon görüşmesi ve bir kez de sözde tesadüfen karşılaşma dışında Abdullah ile bir bağım kalmamıştı. Bu süre zarfında ise Fatih ile herhangi bir ilerleme de kaydetmemiştim. İstemiyordum nedense. Evet yanında mutluydum, iyi vakit geçiriyordum ama Sevil ya da Uğur gibi bir şeydi benim için. Başlarda hoşlanmıştım hala da beğeniyor hoşlanıyordum ondan ama Abdullah'a duyduğum o büyüleyici ve tutkulu aşk yoktu ona karşı. Abdullah'ın bana bakışlarını göremiyordum  onun gözlerin de. 

     Bu arada annem ile yaşıyordum. İş arıyordum ama bu ülke şartların da hemen iş bulmak imkansız ötesiydi. Fatih'in torpiliyle de bir yere girmek, onun adını kullanmak istemiyordum. Maddi sıkıntım yoktu ama biriktirdiğim para da bir süre daha idare edebilirdi ancak beni. 

      Annem Abdullah ile ayrılığımıza üzülmüştü ama bana belli etmek istemiyordu. Çünkü en başından beri onu damat değilde hep oğlu olarak görmüştü. İkisinin arasında farklı bir bağ olmuştu. Abdullah ara sıra annem ile telefonda görüşüp konuşuyordu. Elbette ki Abdullah bu arada benimle ilgili bilgi de alıyordu annemden. 

       Akşam üstüne doğru annem ile birlikte alışveriş için gittiğimiz marketten ev için gerekli erzağı alıp eve dönmüştük. Arabayı  evin önüne park edip anahtarı yuvasından çıkartırken telefonum çalmaya başlamıştı. Ekrana baktığım da arayan Bilal'di. 

- Efendim?

Onun beni aramasına şaşırmıştım açıkçası. Bu durum da ses tonuma yansımıştı zaten.

- Esra, Abdullah abimi karakola aldılar yarın mahkemeye çıkacak. Seni görmek istiyor.

Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Abdullah nasıl karakola alınabilirdi? Birini mi dövmüştü?

- Neden? Ne oldu Bilal hemen anlatır mısın?

- Esra sakin ol. Mesleğiyle ilgili alındı. Kimseyi dövme falan yok sakin ol. 

    Sinirlenmiştim yarım yamalak anlatmasına. Bir anda bağırdım.

- Bilal ne bok olduysa adam gibi anlat dedim sana.

- Ya sakin ol be kızım. Abim ikmal de ya görevli olduğu personel askeriyeden habersiz mal çıkartmış. Üst komutanda raporlamış. Şimdi askeri nizamiye karakolunda gözetimde.

- Tamam ben hemen geliyorum. Abine söyle geleceğimi.

   Telefonu kapattığım da paketleri bagajdan alıp eve girmiş olan anneme dışarıdan seslendim.

- Anne ben bir kaç saat dışarı çıkıyorum işim var geleceğim akşam.

    Annem cama çıkmış kızgın kızgın bana bakıyordu.

- Esra ama balık kızartacaktım hani. Yine mızıkçılık yaptın.

- Annecim söz yetişicem yemeğe. Bir kaç saate buradayım. Görüşürüz. 

İKİNCİ KADIN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin