6."sen zaten evindesin"

19.9K 888 124
                                    

Eve girmemle kapıyı kapatmam bir oldu. Sağ elimi kalbime götürerek biraz soluk alıp verdim.

Sakin ol kalbim.
Sakin ol.

İlk defa yaşamıyorsun böyle şeyleri.

Hadi ama ilk defa yaşıyorsun bak sana yanakların bile kızardı.

Tamam tamam bişi yok.

Derin bir soluk verdiğimde yavaş adımlarla mutfak ile birleşik salona ilerledim.

Ben daha demin bu kurt adam, pardon köpecik tarafından kıstırılmıştım.

Kendimi koltuğa attığımda başımıda geriye yasladım.

Ruh eşimi?
Şimdi ben onun ruh eşi miydim?

Sıradan bir insan,bir kurt adamın ruh eşimi olabilirdi?

Dünyada böyle bir şey mümkünmüydü?

Yada şöyle söyliyim bir kurt adam olabilir mi?

Bunlari geçtim sanki ama...

Allah'ım sen bana yardım et.

Peki baygınken, "ruh eşimse olacakları biliyorsunuz" demesi neydi? Ne olacaktı? Nasıl olacaktı? Ben burada mı kalacaktım? Ailem! Benim bir ailem vardı. Ama bir saniye onlar üvey kardeşimi bana tercih edip 1 aydır aramıyorlardı bile doğru ya.

Dur dur dur! Abim. Abim vardı.
Yağız abim vardı. Ki oda benim evimde kalmıyordu.

Ben iki aydır mesleğimi bırakıp
Yani veterinerliği bırakıp iki aydır burdaydım.

Yerime Figen bakıyordu. En yakın arkadaşım.

1 hafta sonra dönecektim,
Eğer müziğe dalıp bı ormanın içine girip kötü bir kurt adam tafafından kovalanıp ve ruh eşim tarafından buraya getirmeseydim, Dönecektim.

Fakat en kısa sürede Aren ile konuşup abim ve Figene olayı anlatmam lazımdı. Yada artık bi yalan uydurmam. Çünkü benim kadar inanmazlardı kesinlikle.

Gerçi benimde idrak etmem biraz zaman almıştı ki hâlâ daha şoktayım, onlar nasıl idrak etsinler.

Tamam şimdi biz ormandaysak tam olarak neresindeyiz. İçinde kimsenin bizi bulamayacağı bir yerdemi? Yoksa kıyıda, dağın başında bir yerde mi?

Peki bu adam benim ruh eşimse onun değişine göre yani. Benim ona aşık olmam gerekmez mi? Ben neden hiç bir şey hissetmiyorum?

Acaba kendime mi itiraf edemiyorum?

Düşünceden düşünceye geçerken yanımda birinin varlığını hissetmemle geriye attığım başımı kaldırdım.

Aren.

Yanıma oturmuş yüzümü izliyordu.
İstemsizce kaşlarım çatıldığında
Başını, yumruk yaptığı eline dayayıp dirseğinide koltuğun üzerine koydu.

Ne yapmaya çalışıyordu?

"Ne?" Dedim anlamayarak.
"Hiç? Sadece ne düşündüğünü merak ettim" dediğinde neden öyle baktığına dair mantıklı bir açıklama bulmuştum.
"Aren" dedim ona dönerek. İkinci defa ismi ile hitap ediyordum.

"Bişi sorucam" diyip dudaklarımı yaladım. Gergindim.
"Ben tekrar evime gidebilecek miyim?" Dediğimde elini başından çekti. Doğrulup oda bana doğru döndü. Mor gözleri ile gözlerime baktı.
"Sen zaten evindesin" dedi net bir şekilde.
Bu artık burdasın mı demek oluyordu?
Evim burasıysa ruh eşi olduğumumu belirtiyordu?
"Anlamadım"
"Şöyle anlatayım" diyip yutkundu. Ardından dudaklarıni aralayıp devam etti.
"Sen, kesin olarak benim ruh eşimsin. Kokundan anlamıştım benim için farklı biri olacağını ama emin olmak istedim. Evin konusuna gelirsek alacağın eşyaları alıp geri gelecez artık benimle yaşayacaksın. Eğer ailen varsada onlara sevdiğin adamla uzun bir süre tatile çıkacağını söylersin" dedi cümlesini bitirerek.

Ne yani ben onun her istediğini yapacak mıydım?

Tamam belki ondan biraz korkuyordum. Ama bu boyun eymemi sağlamazdı.

Ben onun kuklası veya oyuncağı değildim. Her isteğini ona veremezdim.

"Ne!" Dedim sitemle.
"Ruh eşimsin diye her istediğinimi yapacam?" diyip yüzümü buruşturarak bir soru yolladım.
"Bunu kastetmedim" dedi, sabır çekerce derin bir nefes aldığında
"Bal gibide bunu kastettin. Birde herşeyi önceden ayarlamışsın!" Diyip ayağa kalktım.
"Hayır. Ne ayarlaması aklıma gelen fikirleri söyledim.beni başkaları ile karıştırma!" Diyip oda ayaklandi.
"O zaman bana insan gibi davran! Sanki herşeyini yapacak bir fahi-"
"Sus!" Dedi kollarımdan tutarak.
Kollarımi sıkıyordu ama acıtmıyordu.
"Sus!" Dedi tekrardan.
Ben sessizce ne yapacağına bakarken gözlerini kapattı. Bir iki saniye bekleyip tekrar açtı.

Gözleri...

Gözleri morun en güzel tonuydu.
En asil. En mükemmel tonu.

"Sakın. Sakın bir daha o kelimeyi kullanma sana argo sözleri yasaklıyorum" dedi sakince.

Elleri gevşerken, gözlerini gözlerimden çekmiyordu.

Yüzüme hafifçe yaklaşıp,
"Sakın." Diye kısık sesle tekrar etti.

Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin