29."Gel"

7.5K 403 42
                                    

Ayazla eve gelmiş, Areni bekliyordum.

Ayaz koltukta oturmuş bir haber beklerken ben sadece Areni bekliyordum.

Arene ne olacağını başına ne geleceği, bütün olasılıklar aklımdan geçiyordu.

Parti mahvolmuş, yeminler edilmemişti.

Koltuğun arkasında, sıkıntıdan dolaştığım yerden bir halt olmayacağını anlayınca Ayaz'ın yanına oturmaya karar verdim.

Koltuğun yanına gidip biraz mesafe ile yanına oturdum.

"Korkma yenge gelecek Aren" dedi. Yüzüme bakmıyordu.
"Tedirginim, Arene bir şey olmasından korkuyorum" dedim.

"Anlıyorum"
"Niye yüzüme bakmıyorsun?"
"Kimse Alfanın eşine bakmaya cüret edemez." Diyip kafasını kaldırdı.
"Ama benim sebebim bu değil düşünüyorum kim olabilir diye. Normal kurtlar bakamaz ben Arenin kardeşiyim,hatta kardeşten daha öteyim" diyip tekrar yüzünü yere çevirdi.

"Murat desem, Murat zaten bizimle o olmaz, o zaman kim?"

"Bir dakika Murat nasıl sizinle?"
"Yani esin ile yiğitin yanında bizim demirhanede"
"Demirhane?"
"Yenge Aren abine zarar verdiği için Muratı- bi saniye sen bilmiyorsun dimi" dedi.

Neyi bilmiyordum?
Murat nerdeydi?
Aren ne yapmıştı?

"Ayaz bana herşeyi baştan anlat!" Dedim.
Gizli şeyleri sevmezdim, özellikle bendem saklanan şeyleri.

Derin bir nefes verdi.

"Alfa benim başımı koparacak." Dediğinde anlatacağını anlamıştım.

Onu sabırla dinlemeye başladım.

"Şimdi abinin kaza yaptığı zaman yani dün. Aren, yiğitleri arayıp Muratı almalarını söyledi. Şu boynundaki kolye varya onu Aren yaptı sana. Muratı tuttuğu yerde."

Dün yiğit,Muratı aldık diye mesaj atmıştı.
Ben ihtimal vermemiştim tabi Arenin kardeşine bir şey yapamacağını düşünmüyordum.

"Murat, Yiğitler ile orda tutuluyor yani onlar orda tutuyor. Murat olamaz o yüzden. Başla biri diyecem kim olacak? Saat..." Diyip kolundaki saate baktı.
"01.45 olmuş Arenin şimdiye gelmesi gerekirdi" dedi.

Demesi ile sürgülü kapının açılması bir oldu.

"Geldim. Üstümü değiştirip geliyorum" dedi Aren gözlerini bana deydirmeden yorgun sesi ile.

Ağaç merdivenden yukarı çıkarken arkasından bakıyordum.

"Ben kalkayım yenge sizin konuşacaklarınız vardır. Görüşürüz Aren" dedi normal konuşarak.

Arenin onu duyduğunu biliyordu fakat Aren cevap vermedi

Ayaz kapıdan çıktığında bende ayağa kalkmıştım.

Topuklu ayakkabılarımı çıkartıp yavaş adımlarla merdivene yöneldim.

Ayaz'ın bana Muratı anlattığından haberi olması gerekirdi. Duymuş olmalıydı.

Merdivenlerden parmak uçlarımdan çıkarken,

Bir hışırtı duydum. Aren kendini yatağa atmış olmalıydı.

Son basamağı çıktığımda altında gri eşofman üstünde hiç bir şey olmayan büyük bir vücut gördüm.

Gözlerini kapatmış,yorulmuştu.

"Ben üstümü değiştirip geliyorum" dedim sakince.

Cevap vermedi belkide uyumuştu bilemiyorum.

Hemen kıyafetlerimi alıp koşar adım aşağıya indim.

"Yavaş in düşme!" Dedi beklemediğim bir şekilde. uyumamıştı.
Yere atladığında hızlıca üstümü değiştirmeye koyuldum.

(...)

Pijamalarımı giymiş, elbisemi katlayarak yukarı çıkmıştım.

Elbisemi valizin üstüne attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elbisemi valizin üstüne attım.

Ve uyuduğundan tereddüt ettiğim Arenin yanına yaklaştım.

Gözlerini yavaşça araladı.
Sonra kırpıştırdığında yerinde doğruldu.
"Gel" dedi sadece uykulu sesi ile sesi mükemmel derecede güzel çıkmıştı.
"Geleyim mi?"
"Sus ve gel Devin" dedi gözlerini kapatarak.

Ama benim konuşacaklarım vardı.

Küçük adımlarla yanına gittim.
"Yat" dedi gözlerini açmadan
"Ne?"
"Devin yat şuraya" diyip yatmami bekledi hâlâ gözlerini açmıyordu.

AMA BENİM KONUŞMAM GEREKEN ŞEYLER VARDI.

"Aren konusucaz sen kalk" dedim ona.
Gözlerini açtı beni süzdü.
"Devin son kez söylüyorum yat" dedi sabrı taşarca.
"Yatmayacam!" Dedim. Yada bağırdım.

Acaba ses tonumu ayarlayamadığımi hatırlatsamıydım?

Çünkü biraz sinirlenmiş gibiydi de.

Derin bir nefes aldı.

"DEVİN YAT ŞURAYA ŞUAN TEK İSTEDİĞİM SENİN KOKUNLA UYUMAK!" diye bağırdığında.

Korkmuştum.

Hemen dediğini yaparak uzandım.
Oda göğsüme yatarak kolları doladı.

Kalbim, kulağının altındaydı.

"Ve özür dilerim" dediğinde korkuttugu için özür dilediğini anlamıştım.
"Sabah konuşalım Lütfen" dedi sesi boğuk gelir olmuştu.

Üstelemedim. Gerçektende baya yorulmuştu çünkü.

Sabah konuşurdum dediği gibi.

(Temsili)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili)

Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin