38."Çocuk"

6.9K 409 47
                                    


Yukarıda sadece abajurun aydınlattığı ışık ile birbirimize sarılıp gözlerimizi kapatıp uyuyacaktık.

Saat 23.16ydı.

İrkilerek kalkmamı sağlayan şey telefonumun sesi oldu

"Ssst sadece telefon" diyip benimle birlikte doğruldu Aren. Benim taraftaydı telefon, uzanıp aldım.

Abim arıyordu.

Bu saatte neden arıyordu ki?

"Abi?" Diyip bekletmeden kulağıma götürdüm.
"Gülüm rahatsız ediyorum ama aklıma bir şey takıldı alevle konuşurken,  uyuyamadim" dediğinde Arene bakmıştım.

Oda duyuyordu bunları.

"Ne abicim o şey?" Dedim çekinerek. Acaba bir açık mı bulmuştu?

"Aren bana ilk tanıştığımızda dövüşçu olduğunu ve seninle klinikte tanıştğını söyledi fakat hastanedeyken şirketi olduğunu ve ormanda tanıştığınızı söyledi. Siz nerde tanıştınız?"

Arene baktığımda, eli ile salla bişiler der gibi bir hareket yaptı.

Telefonu kulağımdan çekip göğsüme bastırdım.

"Ben yalan söyleyemem ki" dedim kısık bir sesle.

"Hadi devin yaparsın" dediğinde telefonu kulağıma yerleştirmistim.

"Eee şey şimdi aslında o unuttu hatta ben araba falan tripte attım ona biz ilk ormanda tanıştık sonra o kliniğe geldi o iş meseleside şey dövüşçü, fakat şirkette çalışıyor"

"Nasıl?" Dediğinde tekrardan Arene bakmıştım.

'kafes dövüşü' diyerek ağzını oynattı.

"Kafes dövüşü!" Dedim bir anda sesim yüksek çıkmıştı istemsizce.

"Yani habi olarak diyelim kafes dövüşü yapıyor zaten hastanedede dediya Ayaz var o yönetiyor şirketi Aren sadece çizim yapıyor ortaklar" dedim.

"Hmm anladım abim peki kaç aydır birliktesiniz?"

Aren baş parmağını içe katlayarak 4 parmağını gösterdi.

"4" dedim aniden. Aşırı stres yapmıştım.

"Anladım sağol Aren yanında mı?"

"Evet... Hayır! Yani uyuyor şuan"
"Peki ama sen bağırdığına göre uyanmıştır." Diyip gülü abim.

Derin bi nefes verip bende güldüğümde iyi geceler diyerek kapatmıştık telefonu.

"Baya yalan söyleyemedin aynen Devin" diyerek koymuş olduğum telefonda sonra ona baktım.

"Senden vir şeyler öğrendim diyelim"
"Bak sen, yalancî şey seni" dediğinde beline sarıldım.

Oda kontrollü bir şekilde yatağa geri yattı.

"Aren" dedim yatar yatmaz.
"Hı?"
"Kaç tane çocuğun olsun istersin?"

Durdu.

Yanlış bir soru mu sormuştum?

"Devin. Bu soruyu gerçekten soruyor musun?"
Cevap vermeden Başımı salladım.
Gülümsediğini hissediyordum.
"Bilmem hiç düşünmedim ki? Ama bi 10-15 tane olabilir"
"Ne! Yuh! Aren ben insanım, kurt değil"
"Biliyorum"
"O zaman? O kadar doğuramam, hem bir saniye kurtlar ne kadar sürede doğrur?"
"Dişilerimiz bizim herşeyimizdir ve 2 ayda falan doğurur"
"Arem ben insanım sende bir kurtadam.
Bizler 9 ayda doğruruz"
"O zaman sende 4,5 ayda doğrursun mantık olarak"
"Offf saçmalama!"
"Tamam şaka yapıyorum. hallederiz bi şekilde. Şimdi uyumayı sabah olması sonrada düğünmüzün olmasıni istiyorum" dedi.

"Düğünümüzzzzzz evliyiz ama evleniyoruz" dediğimde ikimizde gülmüştük.

"İyiki sen Devin. İnsan olman,kurt olmaman değil iyiki sen, ne olursa olsun hep sen" dedi. Bu cümleler içinden geçmiş, kalbime yer edinmişti.

Gözlerim hafifçe kapanıyordu.

"Bir söz geldi aklıma" dedim.
Çok kitap okurdum ve aklımda kalan sözler böyle anlarda aklıma gelirdi.
"Neymiş o?"

"Ne başka bir ten,ne başka bir beden,
Azer baba misali illede sen, illede sen"

Gözlerim bu sözden sonra kapanmıştı.

(Temsili)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili)

Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin