22."kız arkadaşım"

8.3K 487 85
                                    


Siz dizlerinizde hiç bir can uyuttunuz mu?

Bir ruh taşıdınız mı?

Sanki dizimi oynatsam uçup gidecek bir kuş gibiydi.

Uykusunun hafif olduğunu düşünüyordum.

Sonuçta köpeklerin, yani kurtlarda köpek cinsinden olduğu için söylüyorum,
Uykusu hafif olurdu. E doğal olarak. Areninde öyleydi.

O yüzden hiç kıpırdayamamıştım. Sag elimde saçlarındayken,sol elim göğsünde birleştirdiği kollarının üstündeydi.

Başımı duvara yaslamış tavana bakıyordum.

Abimin odasındaki hemşire çıktığında yanıma gelip.

"İsterseniz kardeşinizin için bir yer ayarlatabilirim burda beli tutulur" dedi Arene bakarak.

"Kardeşim mi? Yanlız şuanda kucağımda mışıl mışıl uyuyan kişi benim erkek arkadaşım" dedim Sinirle. Eğer rahatız olsaydı uyumazdı demi zeki şey sen uzaktan eğitimle mi hemşire oldun?

Kadın şoka uğrarken,
"Çokta rahat her zaman böyle dizimde uyur benim siz yinede sağolun." Dedim sahte bir gülümseme ile.

Kadın ilk bana sonra Arene bir bakış attığında sessice hiç bir şey söylemeden uzaklaştı.

Allah Allah sanki ben yalvardım dizimde uyu diye. Kendi yattı. Hemde rahatça yattı. Üstelik eğer beli falan tutulursa ben masaj da yaparım sanane kızım!

Dizimde bi titreme hissettiğimde başımı aşağıya doğru eğdim. Aren gözleri kapalı bir şekilde dudaklarını birbirine bastırarak gülüşünü gizlemeye çalışıyordu.

"Aren!" Dedim uyumadığını anlayarak.
Hemen gözlerini açtı ve yerinden doğruldu.

"Efendim kız arkadaşım?" Dedi eğlenerek.
"Ya Aren ben onu kız şey olduğunu anlasında şey etmesin diye şey ettim"
"Tamam şey olmasın diye şey eden kız arkadaşım sakin ol" dedi gülerek.

Bu çocuk benimle bildiğin dalga geçiyordu.

Hızlıca ayağa kalkıp abimin odasına doğru bir iki adım attığımda beni kolumdan yakalayıp kucağına otutturdu.

"Sakin ol Devin. Eğlenelim dedim biraz. Bu kadar sinir kalbe zarar çok hızlı kalbin" dedi.

Yine ve yine kalbimi duyduğunu dile getirmişti.

"Sinir etme o zaman Aren" dedim.
"Tamam sakin ol küçük kız" dedi hoş ir tonda.

Derin bir nefes alıp yavaşça kucağından kalktığımda buna izin vermiş ardımdam oda kalkmıştı.

....

"Saat kaçta burda olur?" Dedim abime.
"1-2 saat sonra falan gelir siz gidin" dedi abim. Alev, durumu öğrenmiş ve buraya geliyordu.
"Yok o gelene kadar bekleriz biz" dedim itiraz kabul etmeyerek. Abim bu tavrımı bildiği için ağzını tekrar açmadı.
Çünkü ne kadar ısrar etsede ben burda kalacaktım. Doğru karar verip kendini yormamıştı.

Aren duvara yaşlanmış sağ ayağını sol ayağının arkasına atmış telefonu ile ilgilenirken bende abimin yatağının yanındaki sandalyede oturuyordum.

"Alev geldikten kaç gün sonra çıkıcaksınız peki?" Dedim Arene gelen ikinci mesajda.

"Bilmiyorum abim ama çıkarız bir iki güne. Senden ricam telefonunu verirmisin? Asistanımı aramam lazım" dedi.

Abim dövüşçü olduğu için turnuvaları oluyordu.

"Tamam." Dedim Arene gelen üçüncü mesajda.

Elimi cebime attığımda Arene bir mesaj daha geldi.

"eee benim ki yanımda yok Areninkini kullanır mısın?" Dedim. Aslında telefonum cebimdeydi. Ama ben şuanda şu saniyede Arenin telefonuna bakmak istiyordum.

"Olur olur." Dedi abim. Hemen Arenin yanına bir nefeste vardığımda beni yeni fark etmişti.
"Devin?"
"Telefonun abime lazımda benimki yanımda değil" diyip bir çırpıda elinden aldım telefonu.

Ekraba baktığımda,

Yiğit: aldık,bizim evde.

Yazısını gördüm. Maalesef mesajın devamını okuyamadam telefonu abime uzatmıştım.

Kimi almışlardı? Kim yiğitlerdeydi?

"Sağol Aren" dediğinde abim Aren başı ile 'eyvallah" der gibi selamladığında ben yerime geçmiş gelen mesajı düşünüyordum.

Kız olsa. Yok ya olmazdı. Olsa. Olmazdı.
Arene güvenirdim. Güveniyorum yani.
Murat zaten olmaz kardeşine yapmaz bişi.

Peki ya kimdi?

Neydi?

Telefonum titrediğinde cebimden çıkardım ve arayan kişinin ismine baktım.

Figen arıyor...

Figen beni aramazdı. Yani ben aramadığım sürece bir sorun olmuş olmalıydı.

"Efendim Figen bir sorun mu var?"
"Ya Devin yok bir sorun senide rahatsız etmezdim ama şu köpek zehirlenmelerini önlemek için bir ilaç vardı ya onu bulamıyorum" dedi.

Bende önemli bir şey oldu sanmıştım.

"Ha ben sana söylemedimde onun yerine kasanın arkasındaki dolaba koydum" dedim yerini hatırlayarak.

"Tamam canım sağol iyi tatiller." Dedi.

"Teşekürler görüşürüz."
Dediğimde telefonu kulağımdan çekmiştim.

Telefonu Cebime koyarken Aren ile göz göze geldik.

Telefon.

Aren.

Göz göze.

"Telefonun abime lazımda benimki yanımda değil"

Hadi ama hani yatsıya kadar vaktim vardı?






Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin