64."şaka"

3.6K 243 24
                                    

Verandaya çıktığım sırada Figen başını Ayaz'ın omzuna yaslamış ormani seyrediyordu.

"Ooo siz ne ara oldunuz yaa ben çok şey kaçırmışim." Diyerek yanlarına adımladim.

Figenin güldüğünü duydum. Ayaz'ın yanına geçtigimde ayrılmışlardı.

"Sorma, biz hızlıyiz biraz, bende daha yeni idrak ediyorum. " Ayaza göz ucuyla bir bakış attım.
"Her şey bitti sanırım. Artık rahatlayabiliriz." Figenin dediklerini biraz göz ardı edip Ayaz'ın ağzını arayacaktim.
"Evet, sanırım." Dedi. Sonra yüzüme baktı. Ardından Figene.
"Siz konuşun bende bir Arene bakayım."
Figen gözleri ile Ayaz'ı onayladığında bende başımı sallamıştim. Ayaz'ın aklına bir şey gelmisti sanırım. Kaçar gibi uzaklaşmıştı.

"Figen" diyip ona dahada yaklaştım. Artık düşünmek istemiyordum.
"Efendim "
"Bir planınız var mi? Her hangi bir? Ayaz ile "
Hemen konuya girmek istiyordum.
"Yok neden?"
"Süper, ben biraz Aren ile gitmek istiyorum." Tabi böyle söyleyece ben bile anlamazdim.
"Ne?"
"Yani uzaklasmak dinlenmek istiyorum, acaba bir süreliğine siz başa geçer misiniz? Tabi Aren ilede konuşmalıyım ama."

Figen gözlerimin içine baktı.
Gülümsedi.
"Balayina mi,! Harika olur benin için hic problem yok."
Figenin bunu hos göru ile karşılamasi beni mutlu etmişti.

Boynuna atlayıp sıkıca sarıldım. ,
"Canım arkadasim benim!"
Oda ellerini bana doladı.
"İyiki varsın."
Gerçekten iyiki vardi. O olmasaydi. Bu kadar. Bu olanlar karşısında belki duramazdim.

"Sende, sende iyiki varsin Devin."

İkimizde geri çekildiğimizde kapının açıldığını duydum. Başımı o yöne çevirip baktığimda Ayaz bu tarafa geliyor Aren ise hızlıca yüzüme bile bakmadan aşağı iniyordu. Neler oldu diye düşünürken o kalın sesini duydum.

"Devin yanıma gel" Ayaz ile göz göze geldiğimizde omuz silkti. Oda ne olduğunu bilmiyordu. Bir şey mi yapmıştım? Yanlış bir şey mi söylemiştim?

Hemen koşar adım Arenin peşine takıldığında evin arkasındanki arabalra ilerledigini fark ettim.

Hani her şey yeni başlıyor diyordum ya.
Acaba gerçekten öyle miydi?

Lütfen olmasındı.

Aren kendi arabasına bindiğinde bende hızlıca yan koltuğa geçtim.

Hiç bir şey demeden arabayi çalıştırdı.

Gaza yüklendiğinde emniyet kemerimi zar zor takmıştım.

"Aren" dedim evi geçip dar, topraklı yolun yönünde giderken.

Ses vermedi.
Siniri hissediyordum. Gözlerim direksiyonu tutan ellerine kaydı.
Sıkıyordu.

"Aren." Dedim bir kez daha.
"Söyle" diyip emredici bir tavırla konuştu. Bu emir vermesi ondan ne kadar korksamda beni sinirlendiriyordu.
"Nereye gidiyoruz?" Diye sordum. Ona sonra kızacaktım.
"Beklersen görürsün." Dedi. Bana hiç dönmüyordu.
"Yüzüme bak ve doğru cevap ver" onun siniride bana yansımıs gibiydi.

Yavaşça kafasını bana çevirdi. Mor gözleri en koyu tonundaydı.

"Neler oluyor? Neye bu kadar öfkelisin? Biz nereye gidiyoruz?" Tek nefeste hızlıca konuşmuştu. Hâlâ bana bakmaya devam etti.
"Söylesene!" Diye çıkıştım. Hâlâ devam etti.
'tamam önüne dön bişi olacak" yüzünde silik bir gülüş peydah olduğunda ne yapmaya çalıştığını anlamadım.

"Aren, önüne dön!" Hala bana bakıyordu. Bem bir ona bir yola bakıyordum.
"Aren!" En sonunda tekrar aynı yavaşlıkta kafasını Çevirdiğinde şehrin girişine az bir yolumuzun kaldığını fark ettim.

"Are-"
"Tatile mi ihtiyacın vardı?" Sesi dahademikine göre yumuşacıktı.
Başımı salladığımda neler döndüğünü anlamaya çalıştım.
"O zaman tatil için ne gerekiyorsa onu alalım uzun bir tatil banada iyi gelecek" anlamsızca yüzüne bakarken gülümsedi.

"Şaka yapıyordum. Bizim oralarda tatilden önce,yani balayından gelini korkuturlar. Biraz ironik ama nikahtan sonra korkudan öldüm şakasıda yaparlar." Ne yani? Şimdi şaka mı yapmıştı?

Ben burda ne bok yedim diye düşünürken o şaka mı yapmıştı?

"Bunun bedelini ödeyeceksin" dedim tehditkar bir sesle.
"Neyle? 6 mı yapacaksın o aramızda olan şeyi. Fakat bana ceza değil gelecekte sana ceza olur. Bana ödül bil istedim yavrum."

Alfa olduğundan mıdir nedir kendine çok güveniyordu.

Ellerimi önümde birleştirdim.

"Ne oldu küstün mü? Küçük kız." Küçük kizın üstüne baskı yaparak söylemişti.
"Köpecik beni sinir ediyorsun!"
"Bende seni seviyorum bebeğim" dedi karşılık olarak.

Saçma bir şekilde yaptığımız muhabbet ufak bir kahkama yol açmıştı. O gülümseyip şehrin içine girildiğinde bende tatile cikicağımız için içten içe heycanlıyım. Bunu tabiki hissediyordu.

Çok heycanlıydım...

Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin