32."Dövme"

7.5K 427 17
                                    


"İşte dövme olayıda böyle oldu" dedi Aren.

Başından sonuna herşeyi anlatmışlardı.

Asena,Ayaz ile Arenin eski sevgilisiydi.

Ah ben olacaktım dün o kızın ağzını yüzünü kırardım.

"Yüzsüz köpek" dedim bir anda. Aklımdan geçeni istemsizce dile getirmiştim.

"Ooo" dediğini duydum Ayazın.
Bu belki insanlar için sinir bozucu bir şeydi. Ama kurtlar için aşağılamaktan farksızdı.

Yani bir insana,
'Karaktersiz' demek gibiydi.

Sinirliydim. Ama canım acıyordu.

Arenin başka birini seviyor olması canımı acıtıyordu.

Ayaz,
"Ben bi sigara yakayım" dediğinde yerede takılı kalmış gözlerimi ona diktim.

Ayağa kalkıp kapıyı açtığında Aren bana dahada yaklaşmıştı.

İçimdeki kırgınlıği hissetmiş olacakki  konuşacağımız için Ayazı bem görmeden dışarı yollamıştı.

"Devin, Ruhumun eşi" dedi elini yanağıma koyarak.

"Eskide kaldı. Artık ben seninim,sen benimsin" diyip baş parmağı ile yanağımı okşadı.

Niye bilmiyorum ama gözlerim dolmuştu.

"Aren, belki biz yanlışızdır. Sonuçta ben basit bi insanım o bir kurt yani-"
"Devin! Sus! Sen basit bi insan değilsin.
Sen Alfanın eşisin-"
Bu seferde ben onun sözünü kestim
"Ya Aren, bak kendinde söylüyorsun sen olmazsan ben bi hiçim-"
Yine,tekrardan o benim sözümü kesti.
"Devin, anlattığıma pişman etme beni herşeyi bilmen gerekiyordu öyle anlattım aksi takdirde bu yüzden anlatmazdım. Sen insan olarak zaten bizden daha üstünsün. İnsanlar her zaman hayvanlardan üstündür." Dedi sonra gülümsedi.
"Köpeciklerden de üstündür" dediğinde bende gülmüştüm.
"Heh bak böyle gül işte, benim küçük kızım gülmeyi hak ediyor. Ve gülmek ona emin ol çok yakışıyor" dediği şey beni utandırırken o bu duruma eğleniyordu.

"Şey... Benim abimi aramam lazım naptı ne etti bi sorıyım" dedim yüzünü,yüzüme hizalamış Arene.
"Öyle mi?" Dedi. Yine mi 'oyle mi?' diyoloğuna giriyorduk.
"Hayır bu polemiğe girmicem" dediğimde
Elleri arasından sıyrılıp ayağa kalkmıştım.

Arkamdan güldüğünü duyduğumda
Bende gülmeden edemedim.

Ben merdivenlerden yukarı çıkarken Ayaz sigaranın külünü atmış, içine son bir nefes çekip sigarayıda atacaktı.

Merdivenlerden hızlıca yukarı çıktığımda

Dünden beri elime almadığım hatta varlığını bile unuttuğum telefonumu valizin yanındaki küçük sehpanın üstünden aldım.

Normal yataktan  biraz daha kısa olan yatağa oturduğumda Abim yazan yazıya tıkladım.

İkinci çalışta telefon açıldığında,
"Abim" diyerek neşeli sesi ile abim telefonu açtı.
"Nasılsın abim?"
"İyiyim gülüm bu gün çıkıp Alevin evinde kalacam, sen?"
"A öyle mi? Tamam ben merakimdan aradım ne yaptın diyede, bende iyiyim" dedim sevinerek.

Abim iyiyse,bende iyiydim.

"Ya dur alev!" Diye abim gülerek alev ile ilgilendiğinde benimde içime bir mutluluk kaplamıştı. Abimi o kadar çok kıskanmazdım
"eee abi ben kapatayım aleve selam söyle" dedim
"Tamam dikkat et kendine bebeğim sende Arene söyle" diyince
Telefonu kapatmıştım.

Telefonu yatağa atıp hızlıca aşağıya indim.

Arenin,"Yavaş in! Düşünceksin" dediğini duydum fakat çoktan yere atlamıştım.

Hemen gidip Arenin yanına oturduğumda susmuşlardı.

"Ne oldu ben gelince sustunuz?"

"Yoo konuşmamız bitmişti" dedi Aren.

Başımı salladığımda aklıma gelen soru ile tekrar ağzımı açtım.

"Aren..." Diyip tereddütle ona baktım.
"Efendim" diyip bana odaklandı.

"O dövmenin ateşle geçmesi ne?" Dediğimde, kendisini geriye atıp derin bir nefes vermişti.

"Şimdi şöyle bizim derimiz insanlar gibi değil. Dövmeyi bir ilaçla veya başka bir şeyle sildiremezsin. Kızgın ateşi basman lazım. Ve bir süre orada bekletmen lazım. Acı veren bir şey eğer vücudun güçsüzse öledebilirsin" dedi.

Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdığımda
Dediği şeylerin mantıklılığıni ölçüyordum.

Eğer biri ateşi, hayal etmesi kolay olsun diye şöyle söyliyim, kızgın demiri benim vücuduma bassa ne kadar canımın yanacağını düşünmek istemezdim.

"Şimdi sen bu dövmemi çıkarmamı isteyeceksin dimi?" Dedi Aren.

Başımı hızla iki yana salladım.
"Hayır. İstemiyorum." Dedim bir anda

Bu sefer şaşırma sırası Arendeydi.
"Canın yanacaksa yapma"
"Canımın yanması önemli değil Devin, eğer istiyorsan çıkartacağım"
"Hayır istemiyorum" dedim tekrardan.

Derin bir nefes alıp kendini attığı yerde dikleştiğinde,
"En kısa sürede çıkarıyorum konu kapandı." Diyip beni susturdu.

Arene bakarken o hiç bir şey olmamış gibi tekrar konuşmasına devam edip Ayaza dönecekti ki
Dün konuşmak istediğim bir konuyu daha açtım.

"Muratı tutuyormussun Demirhanede"
Ayaza dönmüştü fakat bu cümleyi kurmamla öylece kaldı.

Bir kaç saniye Ayaza baktı.
Sonrada bana döndü.

"Evet. Öldür dedin bende öldürecem"
Dedi sanki normal bir şeyden konuşur gibi.

"Onu sinirle söyledim, insan kardeşine bunu yapmaz" yüzünde çapkın bir gülüş belirdi.
"Ben insan değilim" dedi bana doğru yaklaşıp.

Hemem kendimi gere çektim.

"Offf Aren! Yapma. Tamam istemiyorum." Dedim sitemle.

"Tamam" dedi.

Ama bu tamamı aynı kısa kıyafet giyemezsin mevsunda olduğu gibi, benim gibi söylemişti.

Ben nasıl ona 'Tamam dediysem oda bana aynısı yapıyordu.

Sinsi.

"İçinden geçenleri hissedebiliyorum Aren istemiyorum dedim konu kapandı" dedim bende aynı onun biraz önce dövme konusunda yaptığı gibi.

Dudağının sağ tarafı üste doğru kıvrılırken birbirimizin bu tatlı atışması ikimizinde içten içe hoşuna gidiyordu.

"Devin. Birincisi bu dövme çıkıcak ikincisi Muratı cezasız bırakmayacam"

"Aren, birincisi o dövme orada durucal ikincisi Murat'ı bırakıcaksın" dedim.

Ona meydan okuyordum.

Kaşlarını havaya kaldırdığında,
"Bi tarafın çocuksu bi neşe saçıyor öbür tarafın hiç bir şeyden korkmayan bir dişi Alfa" dedi bir mücevhere bakar gibi bana hayranlıkla bakarken.

Ayaz dayanamayıp boğazını temizlediğinde ikimizde onun varlığını hatırlayıp ona dönmüştük.

"eee Alfa, Devin ben gideyim artık bu Asena konusu için gelmiştim zaten, konuştuk bitti ben kaçar artık" diyip ayaklandığında Arende onunka beraber ayaklanmıştı.

"Ben seni geçireyim Ayaz" dedi göz ucuyla bana bakarken.

Kaç sen kaç daha nereye kadar kaçıcaksın.

Diye geçirdim içimden.

Aren Ayazı geçirirken bende arkadaki masayı toplamaya başlamıştım.









Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin