57."Alfamız"

5.3K 410 125
                                    

Kendi valizimi toplamış Arenin, valizini toplamasına yardım ediyordum.

Son olarak siyah tişörtünüde koyduğumda, valizi kapatmak için kapağını kaldırmıştım.

"Dur ben yapayım" dedi Aren yanıma gelerek düşünceli bir sesle.

Fermuarı tutup bir çırpıda çekti.

Bama döndü kafasındaki şeyleri bir kenara atıp bana bir şeyler söyledi.

"Devin, gel şöyle oturalım" dediğinde gerilmiştim.

Bir şey konuşacaktı. Önemli,ciddi bir şey.

Salondaki koltuğa oturduğumda rahat olayım diye pantolonumun arkasındaki telefonu çıkarmıştım.

"Dinliyorum bir sorun mu var?"

Derin bir nefes aldı.
Dudaklarını yalayıp, gözlerini gözlerimle buluşturdu. Ardından sözüne girdi.

"Özür dilerim" diyince şaşırmıştım.
"Sana güzel bir düğün yapamadığım için." Benim ondan özür dilemem gerekiyordu. Herkesin önünde benim için o Aras denicek adama yalvarmıştı.

"Are-"
"Sus! Biliyorum, keşke Muratı abine zarar verdiği zaman öldürseydim. Keşke düğün için acele etmseydim. Keşke sana hayallerindeki gibi bir-"
"Aren!" Dedim sinirle
"Saçmalama, ben gelenek ve göreneklerimiz öyledir diye istedim sadece. Benim hayalim gelinlik giyip kolumdaki altınları sallamk değildi. Ruhumu okuyabilen bir adamla evlenmekti. Ve ben bunu başardım. Hayalimi gerçekleştirdim. Bir bakışımla içimden geçen herşeyi diline vuran bir adamla evliyim." Diyip gülümsedim.

Elimi yanağına koyup okşadığımda onunda yüzüne güzel bir gülümseme yerleşmişti.

"Ruhumun eşi" diyerek seslnedi bana.
"Seni çok seviyorum" dedi.

Gülüsemem dahada artarken.

"Bende seni çok seviyorum köpecik" dedim.

İkimizde kıkırdadığımız sırada beni belimden o kaslı kolları ile kavraken, kendine çekti.

"Devin" diyiverdi iç çekerken.
"Şimdi biz teknik olarak evliyiz dimi?"

"Evet" kaşlarım istemsizce çatılmıştı.

"Yani şimdi benim eşim oldun?"

Bir kere daha,
"Evet" diyereke cevap verdim.

"Acaba diyorum" dedi kulağıma doğru sıcak nefesiyle yaklaşırken.

Konuşmadan önce boynuma ufak bir öpücük kondurdu.

"Hazır kimsede yokken"

Ne yapmaya çalıştığını anlayıp, jeton düştüğünde, o gözlerini kapatmış boynuma bir öpücük daha konuduracakken hemen ayağa kalkıp onun dudaklarının boşta kalmasını sağladım.

Gözleri hâlâ kapalıydı.

"Olmaz! Akşam olmak üzere! Hem Ayazlar gelecek!" Diyip bir iki adım geri gittim.

Gözlerini yavaşça açtı.

Aynı yavaşlıkta ayağa kalktı.

Bir hamlede dibime girerek belimden kavradı.

Gözleri, gözlerimin içine bakıp fısıltı gibi çıkan sesi ile konuştu.

"Bu beş oldu Devin, beş." Diyerek "5" kelimesine baskı yapmıştı.

Yine o hızlı hareketleri ile benden ayrılıp beni sap gibi ortada bıraktığında öylece kalakalmıştım.

........

Eşyaları verandaya çıkarmışrık.
Aren içeride son kalan şeyleri toplarken, bende gelen araba sesi ile kafamı kaldırıp aşağı baktım.

Figenler.

Araba evin önünde durduğunda, ilj Ayaz olmak üzere hepsi arabdan inmişti.

"Selam" diyip ilk Figen konuştu.

"Aren nerde?" Diyerek vericeğim cevabı engellediğinde Ayaz ona cevap verdim.

"İçeride"

Hepsi bir bir yukarı çıktığında, Arende evden çıkmıştı.

"Gidiyor muyuz?" Diye bir soru geldi yigitten.

Aren konuşmak yerine başını salladı.

Benim yanıma adımlayıp bavullardan birini alacakken durdu.

Diğerlerine baktı.

"Duyuyoruz" dedi Ayaz.

Figen ile biz hariç diğerleri bir şeyi duyuyordu.

"Aren?" Diye sorarca ismini söylediğimde bana döndü.

"Devin" diyerek sustu.

"Ne oluyor?" Dedi Figen.

"Geliyorlar" diyerek kimsenin vermediği cevabı verdi esin.

"Kim!" Dedim.

Arenin yüzünde anlam veremediğim şaşkınlık ve sevinç vardı.

Esin cevap vermedi. 

Biraz daha sessiz olduğumuzda uzaklardan gelen sesi artık bizde duyuyorduk.

"ALFAMIZ A-REN!"
"ALFAMIZ A-REN!"
"ALFAMIZ A-REN!"

halk geliyordu.

Bize, Alfalarina geliyorlardı.

Orman halkı geliyordu.

Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin