55."Bilmiyorum"

5.3K 360 21
                                    


Devinin elinden tutup benim olmayan ormanıma sonrada benim izimin olmadığı halkıma baktım.

Ben yalvarmıştım.

Annemi görmekten vazgeçip yalvarmıştım.

Sevdiğim için yalvarmıştım.

Gururumu ayaklar altına alıp yalvarmıştım.

Hoş. Bu eli tutmak için yine yalvarırdım.

Aslında yalvardıktan sonra onların işini bitirebilirdim.

Ama, bunun bi anlamı kalmazdı.

Artık onların Alfası değildim.

Aklımda milyonlarca seçenek vardı. Belki burdan gidip şehre yerleştirdik.
Onun ormanında kalacak değildim.
Belki ne bilin başka bir ülke.
Normal insanlar gibi. 
Yada başka bir orman.

"Aren" dedi Ayaz.
Gözlerim Devinin üstündeyken onun başı eğikti.

Ve ben onun başını, "Alfanın gelini başını öne eğmez' diyerek kaldıramazdım.

İçinde mahcubiyet vardı.
Yanlız kalsak, ağlayarak benden özür dileyecek gibiydi.

Ayaza döndüğümde bana 'napıcaz?' der gibi bakıyordu.

"Ayaz" dedim.

"Bilmiyorum"

Tek kelime çıkmıştı. Bu kelimede hepsini susturmaya yetmişti.

Ne yapacaktık bilmiyordum.

Kafamı benim olmayan halkıma çevirdiğimde hepsi üzgün gözlerle bana bakıyordu.

Belkide bana acıyorlardı?

"SİZİ BU ZAMANA KADAR BÜTÜN TEHLİKELERDEN UZAK TUTTUM."

diyerek konuşmama başladım.

"SİZİ HEP KORUDUM. KİMİLERİNİZE GÖRE İYİ KİMİLERİNİZE GÖRE KÖTÜ AMA HEPİNİZE GÖRE CANİ BİRİSİYDİM"

"5 YIL ÖNCE HIRS UĞRUNA KARDEŞİNİ ÖLDÜREN BİRİ YADA. FAKAT, EĞER BEN KARDEŞİM SANDIĞIM KİŞİYİ MURAT'I SİZİN MURAT OLARAK BİLDİĞİNİZ KİŞİYİ SAHTE KARDEŞİMİ ÖLDÜRDÜM OLARAK GÖSTERMESEYDİM BU ORMANDA TEK BİR CANLI BIRAKMAYACAKTI"

dedim herşeyi söylerek.
Bazı şeyleri anlamaları gerekiyordu.

"MURATI KARDEŞİM BİLİYORDUM, DEĞİLMİŞ. O SADECE BİR PİYONMUŞ! SİZDE ŞAHİT OLDUNUZ HERŞEYE.
TEK İSTEDİĞİM HÂLÂ BİRAZCIK BÜYÜKLÜĞÜM VARSA NE PAHASINA OLURSA OLSUN KENDİNİZİ EZDİRMEYİN!"

diyerek sözümü bitirdim.

Hepsi ne yapacağını bilemiyor öylece bakıyordu.

Devine döndüm.

Başı yerdeydi.

İki parmağımla çenesinden nayifçe tutarak başını kaldırdım.

Aynı gelinliğinin yarısı gibi, Kıpkırmızı olmuş o güzel gözlerine baktım.

"Benim küçük kızım başını öne eğmez" diyebildim.

Evet, belki Alfa diyemedim.
Ama ne olursa olsun benim kızım olacağına emindim.

Son kez halkıma, eski halkıma bir bakış attım.

Ardındandan Devin ile birlikte hızlıca arkamı dönüp ağaçların içinde evimize doğru gitmeye başladım.


(.......)


Eve yaklaştığımızda Devin sonunda aramızdaki sessizliği bozmuştu.

"Aren" diyip asık suratı ile konuşmaya başladı.

"Özür dilerim" biliyordum. Böyle diyeceğini biliyordum. İnsan Ruhunu nasıl anlamazdı.

Kendimce küçük bir kahkaha attığımda,

Bana 'neye gülüyorsun diye bir bakış attı.

"Devin, böyle diyeceğini hatta sonrasında ne söyleyeceğini harfi harfine biliyorum. Sus. Nefesini boşuna tüketme. Bizimde Alfalığımı buraya kadarmış." Dedim.

Ellerimi ayırmadan ormanda evimize doğru yürüyorduk.

Onun üstünde düğünümüzden kalan gelinlik benim üstümden hastaneden sonra değiştiremediğım siyah gömlek ve siyah pantolon.

"Ve evet. Yine olsa yine yapardım." Diyip cümlemi bitirdim.

Kendini daha iyi hissetmeye başlamıştı.

Elini daha sıkı tuttum.

Uzaktan evi gördüğümüzde adımlarımı dahada hızlandırmıştım.

Şimdi ne yapacağız?

Evde öylece bekliyecez mi?

Yeniden mi baslayacagız hiç bir bok bilmiyordum.

En çokta buna kızıyordum.

Bilememe.


Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin