12."1...2...3"

13.5K 609 167
                                    

4 saatlik bir yolun sonunda eve gelmiştik. Aren valizleri yukarı çıkarmıştı. Bende bagajı kapatıp
Merdivenlere yöneldim.

Ciddi ciddi ruh eşimi bulmuştum.
Ve normal bir insan değildi.

Gözüm sol elimdeki yüzüğe kaydığında istemsizce bir tebessüm oluştu yüzümde.

Güzel bir yüzüktü.

Değişik şık bir yüzük.

Son basamağı çıktığımda karşımda dikilen kayaya çarptım.
Pardon kaya gibi adama.

"Ah!" Dedim başımı tutarak.
"İyimisin?" Diye sordu hafif bi telaşla.
Alnimi sıvazlayarak
"Keşke önüne baksaydin!" Dedim.
"Yanlız yüzüğe sırıtarak bakan sendin" diye cevap verdi.
"Hiçte bile ben... Ben tırnaklarıma bakıyordum!" Diye çıkıştım.
"Tabi küçük kız. Tabi" böyle demesi sinirimi bozmuştu.
Onu taklit ederek,
"TAbİ kÖpEcOk TaBi" dedim onu sinir etmeye çalışarak.

Ona çarpıp hızlıca sürgülü kapıdan içeri girdiğimde arkamdan, o her zamanki muhteşem kendine has kahkasını duyabiliyordum. Galiba sinir olmaktan çok bu durum hoşuna gidiyordu.

Biraz adımlayıp kendimi L koltuğa attığımda karşımda koskocaman 1.92 ekran TV ünitesini görebiliyordum. Ev genişti.

Mutfak ile salon birleşikti.
Ev dışardan dar görünebilirdi ama içi baya genişti.
Üstelik iki katlıydı. Yani çatısı üçgen olduğu için bir set yapılmıştı. oraya, duvara ağaçlar evlerde olan merdivenler gibi bi merdivenle çıkılıyordu.

Ben evi incelerken ne olduğunu anlamadığim bir şekilde Aren hızlı sürgülü kapıyı açtı ardından sertçe kapattı.

"Devin" dedi telaşla. Korkarak ayaklandığım zaman hâlâ hiç bir şeye anlam veremiyordum.
"Ne oldu Aren?(!)" Dedim onunla aynı telaşı paylaşarak.

"Bak güzel gözlüm, şimdi şu merdivenden yukarı yatağa çıkıyorsun ve beni bekliyorsun ne olursa olsun ne ses duyarsan duy sakın aşşağıya inmiyorsun!" Dedi. Daha cevabımı bile beklemeden beni elimden tutup sürükleyerek duvara yapışmış olan tahtalardan olusan merdivenin yanına getirdi.
"Çık!" Dedi aceleyle.
"Ne oluyor Aren?" Diyerek olayı çözmeye çalışıyordum.
Bir anda arkasını döndü ve merdivenin 3-4 metre yanındaki pencerenin kilitledi. Ardından ise perdesini çekti.
"Hadi Devin çık!" Diyerek bana döndü.
"Ya ne oldu Aren! Adamı kor-" daha cümlemi tamamlamadan çatıdan büyük bir gürültü geldi.
Bir şey düşmüştü sanki. Ama hayır düşse, bu kadar ses çıkaran bir şey düşse evide parçalardı.
Beynimin şuanda bir Alfa ile birlikte olmamı tekrardan hatırlaması ile çatıya başka bir kurdun zıplaması ihtimali geldi aklıma.

"Devin! Yatağa çık!" Dedi Aren sinirle. Ama öfkesi bana değildi gözlerinin bende olmadığı gibi. Yukarı çatıya bakıyordu.
Ağzımı açıp bir şey söyleyecekken bu seferde  bahçeden gürültülu bir ses geldi.

Aren, bana bir şeyler söylemek yerine saniyeler içinde verandaya çıktı. Onun Arkasındn koşarak bende çıktım tabi.

Bahçede yüzü bize dönük olan en az Aren kadar yapılı bir adam vardı. Düzeltiyorum, kurtadam vardı.

"Murat!" Dedi dişlerinin arasından Aren. Ondan nefret ettiği çok belliydi. İsmini bile tükürürce söylemişti.

"Arencim selam. Ben hayırlı olsuna gelmiştim. Malûm Ruh eşini bulmuşsun ayıp olmasın dedim" diyip pisçe bir kahkaha attı. Ona iğrenerek baktığım sırada Arenin sesi ile irkilmiştim.

"Murat s!ktirip gitmen için 3 saniyen var. Aksi halde ben skerim seni!" Dedi tıslar gibi.

Murat sanki hiç bir şey olmamış gibi. Bizde onu güler yüzle karşılamış gibi yüzsüzce,
"Ah tabiki Arencim yaparsın yaparsında karının yanındada yapmazsın be" dedi sahte herhalinden belli olan yapmacik bir tavırla.

"1!" Dedi Aren. Sayamaya başlamıştı. Ben gözlerimi Murattan çekmezken onun gözleride bana kaydı.
1 bilemediniz 2 saniye içinde önümde bir deri ceket belirdi.

Aren hızlı bir manevra ile önüme geçip göz temasımi kesmişti.
Şuanda gördüğüm tek şey onun sırtiydı.

"2!" Dedi dişlerini kıracak gibi sıkarken.

"Aaaa! Aren bütün eğlenceyi kaçırıyorsun işin. Biraz rahatla sana sen ya" dedi sırıtarak Murat galiba pek ciddiye almıyordu Areni. Ama ben soluduğu nefesten anlıyordum onu sağ bırakmayacağını.

"3!" Dedi Aren. İşte şimdi içeri geçebilirdim. Çünkü çıkacak 3. Dünya savaşında yer almak istemiyordum hatta izlemek hiç istemiyordum.

"Yapma ama Aren ne güzel eğle-" Murat'ın cümlesini bölen şey,
Arenin yumruğu oldu.

Bir anda Aren ayaklarından destek alarak havaya sıçradı ve bir anda yumruğu Murat'ın yüzü ile buluştu.

"Ağh!" Diye bir initli duyduğumda Aren yere inmişti.
Sol dizi yerde, sağ ayağıyla güç alıyordu.
Sakin bir şekilde ayağa kalktığında Muratta toparlanmış ellerinden destek alarak oda ayağa kalkmıştı.

İkiside karşı karşıyaydı.
Aralarında 2-3 metra kadar kısa bir mesafe vardı.

"Bunu istediğine emin misin?" Diye ağzındaki kanı yere tükürerek sordu Murat.

Aren cevap vermek yerine sadistçe gülümsedi. Gözleri ona acır gibi bakıyor dudakları ise alaylar yukarö kıvrılıyordu.

Bir iki adım geriledi.
Bir anda Murat'ın üzerine sıçradığında yine o büyük, görkemli, muhteşem kurda dönüşmüştü.

Murat'ı Bedenini dişlerinim arasına aldı ve kafasını iki yana onu parçalamk ister gibi salladı.
Ardından son kez kafasını sola çevirip onu bir ağacın gövdesine fırlattı.

Murat ağaca çarpıp yere yüz üstü düştüğünde canının yandığını çok belli oluyordu.

Fakat Aren o büyük pençeleri ile ona doğru bir adım atmışken,
Murat elleri ve dizleri ile yerdem destek alarak ayağa kalktı.

Yüzünde hâlâ o pis sırıtışı vardı.
Aren, dişlerini göstererek hırıldadığinda Murat,
"Bu sana yakışmaz Alfa adil olnalısın" dedi.
Arenle konuşuyordu. Aren bir kere daha hırladığında,
"Aynen öyle bu yüzden bir Alfa olarak adaletten yana ol ve dönüşmeme izin ver" diyerek Arenin kafasını karıştırıyordu. Aslında istediği şey biraz nefes alıp hamle yapmaktı.
"İşte böyle" dediğinde.
Hiç beklenmedik bir anda Muratta kurda dönüşüp Arenin üzerine atladı.

İkiside pençelerini birbirine geçirip,hirildayarqk yuvarlanıyorlardı.

Kuduz köpekleri gibi birbirine hırlamayı asla bırakmıyorlardi.

Korkudan nefesim kesilmişti.
Ne yapacağımi bilmiyordum.
İçeri mi girsem?
Onlari ayırmayı mi denesem?

Gerçi Arenin, Murat'ın boynunu ısırması ile inleyişini duyduğumda bu fikrimden vazgeçmiştim.

Ama ne yapmalıydım?

Kaçmalı mı?
Beklemeli mi?

Yoksa,
Savaşmalı mı?














Yoksa, Savaşmalı mı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Murat

Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin