49."Aren(?)"

5.6K 369 32
                                    


YAZARIN ANLATIMI İLE...

Yiğit ile esin koridorda bekliyorlardı.
Arenin çıkmasını bekliyorlardı.

Ama kalbi atarken mi çıkıcak?
Yoksa durduğunda mı?
Onu bilmiyorlardı.

"Sence başarabilecek mi?" Dedi esin.
"Başaracak, o Alfa, başarmak zorunda" diyip ameliyatın önündeki üçlü birleştik sandalyelerden birine oturdu yiğit. Esinde yanına oturduğunda bir kere daha ağzını açıp Yiğite bir soru yöneltmişti.

"Ya Devin? Yıllar önce olan yalvarmam olayını biliyorsun. Devin için yalvaracak mı? Bir Alfanın yalvarmasının ne demek olduğunu biliyorsun" dediğinde yiğit derin bir nefes vermişti.

"Bilmiyorum"
"Hiç bir şey bilmiyorum esin." Dedi.

İşte esin o zaman bir daha konuşmamıştı. Konuşamamıştı.

Sahi, Aren ölürse yıllarca Devin Murat'ın elinde mi olacaktı?

Bir süre geçti.

Ne kadar bilinmez, uzun bir süre.

"Geliyor" diyerek ayağa yiğit kalktı ilk. Ardındanda esin.

Doktorun ayak seslerini duymuşlardı.
Kapılar açıldı. Doktor bir hamlede maskesini çıkarttı.

İkiside doktora bakarken,
Doktor elindeki maskeyi duvarın köşesindeki çöpe attı ve onları doğru yürümeye başladı.

"Abim nasıl doktor?" Diyerek sordu yiğit.

"Buraya geldiğinizde çok kan kaybetmiş. Nabzı çok yavaştı." Dediğinde esinin gözleri dolmuştu.

Onlar arkadaştı, yıllardır yiğit ile esin hariç hepsi kardeşti. Şimdi nasıl kardeşlerinden biri ölürdü.

Yiğitde ellerini saçlarından geçirdiğinde doktor tekrar ağzını açtı.

"Ama geçmiş olsun kurtardik hastayı çok güçlü bir vücudu var."

Diyip gülümsediğinde, esinin göz yaşı kirpiğinden düşmedi. Umudu yeniden filizlendi. Yiğitin yüzünde bir gülümseme oluştu,  ikiside aynı anda birbirine sarıldı.

Doktor, arkalarından geçip giderken sevinçle birbirine sıkıca sarılmışlardı.

Ayrıldıklarında,
"Hadi Ayazlara söyleyelim" Diyerek ellerini çırpıp yiğitin elinden tuttu esin.

Hızlıca asansöre yöneldiklerinde derin bir oh çekmiş sırtındaki yükün hafiflediğini hissetmişlerdi.

Aren yaşıyordu, Aren yaşıyordu.

Pekiya...
Devin?

Ona ne olmuştu?

O nerdeydi?

Ne yapmışlardı?

En son, ölmek üzere olan sevdiği kanlar içinde dizlerinde yatıyordu. Ve oda kana bulanmış gelinliği ile yarasına baskı uygulayıp, Arenin ölmemesi için yalvarıyordu.

Aynı şeyi Aren yapacakmıydı meçhul?

Aşkta gurur olmazderlerdi.

Aren Devine yalvarmıştı. Pekiya Devin için yalvarırmiydı?

Esinin dediği gibi, Alfalığına ne olacağını herkes biliyordu.

Eğer bir Alfa yalvarırsa, bu güçsüz olduğunu kabul etmek demekti.

Ve güçsüz bir kurda herkes herşeyi yapabilirdi.

Esinler aşağıya indiğinde Figenin odasına girmişlerdi.

Ayaz'ın koltukta oturduğunu ikisininde birşeyler konuştuğunu duymuşlardı.

"Bir haber mi var?" Dedi Ayaz.
"Evet" diyip sevinçle güldüğünde esin.
"Aren yaşıyor" diye sözü bitirdi yiğit.

Ayaz hızlıca ayağa kalktığında, ikisinede koşar adımlar sarıldı.

Üçüde birbirlerine sarıldığında Ayaz fısıltı ile kulaklarına bir şey söylemişti.

"Kardeşimiz yaşıyor"

Geri çekildiğinde esin ile yiğit Ayaz'ın oturduğu yere yönelirken,
Ayaz Figenin yanına gidiyordu.

(.....)

Arada  geçen 20 dakikanin ardından, Figen ayaklanmış ve hepsi Arenin yanına çıkmaya hazırdı.

Asansör Arenin katında durduğunda,
Hepside hızlı adımlarla Arenin olduğu odaya girdiler.

Hemşire bir şeylerle uğraşıyordu.

Hepsi koltuk takımın olduğu yere geçtiğinde, özel hastanenin kalitesi  yeterince belli oluyordu.

Hemşire bir iki iğne yapıp, geçmiş olsun dileyerek çıktığında

"Geçmiş olsun kardeşim" diyerek Arene seslendi.

Arem gözlerini açtı.

Nede olsa o kurttu. Yaralari hızlı iyileşir, fazla acı hissetmezdi.
Tabi hemşirenin yanında gözlerini açamazdi. Sonuçta insan vurulduktan yarım saat sonra gözlerini açamazdı.

"Devin nerde?"
Oldu ilk cümlesi.

İlk cümlesi,ilk kelimesi,ilk hecesi o olmuştu.

Zaten odaya girdiklerindede kokusunu alamamıştı.

Ayazın korkuttuğu şey başına gelecektı.

Figen hariç, hepsi Arenin öfkesini biliyordu.

Yeri,yerinden oynatır.
Göğü, ikiye ayırıp sevdiği için ellerine verirdi.

Ama o sevdiği yoktu şuan.

Hepsinin Gülen suratı soldu.

Ayaz sertçe yutkundu.

Yiğitl ile esin göz göze geldi.

Şimdi bırakın Murat'ı, Arenin öfkesi ile Evran, nasıl başa çıkıcaktı?






Ruh Eşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin