NUNDU

1.3K 138 114
                                        

Diğer okulların gelmesinin ardından geçen zamanda, herkes birbiriyle kaynaşmaya başlamışa benziyordu. Elbette gelen öğrencilerin derslerinden geri kalmamaları adına kendilerine özel derslikler ayarlanmıştı. Okullarındaki diğer profesörler, ders zamanları özel bir anahtarla Hogwarts'a gelerek, onlara ders veriyorlardı. Kalan boş vakitlerinde ise, misafir olarak geldikleri okulun öğrencileriyle vakit geçiriyorlar, aynı salonda yemek yiyorlardı.

Lyncia ise yarışmadan önceki gece Andrei'nin masasına davet edilmişti. Onunla birlikte, başka bir kaç Hogwarts'lı kız öğrenciler de Drumstrang'in masasında oturuyordu. Yabancı öğrencilerin istedikleri masada oturabilmeleri ya da kendi masalarına birilerini davet etmeleri  gibi bir özgürlüğü vardı. Beauxbatons masasında da durum farklı değildi. Ancak Büyük Salon'un kapılarından girince görmeyi beklediği manzara kesinlikle Riddle'ın kızların masasında oturması değildi. Beau'nun yanında oturmuş, masadakilerle konuşuyordu. Madam Dupont ile çok iyi anlaşmaya başladığı da gözden kaçmıyordu. Aynı masanın diğer ucunda ise Ian vardı. Kızlardan biriyle durmadan muhabbet ediyordu.

"Gelmek istemediğinize emin misin?" diye sordu Lyncia Eliza'ya Andrei'in masasına bakarken. Lestrange onları arkadan takip ediyordu.

"Ah hayır. Alfred onlardan pek hoşlanmıyor." diye muzipçe gülümsedi Eliza. "Seninle sonra görüşürüz." diye göz kırptı hafifçe ve ardından çocukla birlikte Slytherin masasına ilerledi.

Andrei ise Lyncia'nın gelmesiyle yana kaymıştı. Karşılarında, Igor ve Vladimir oturuyordu. Vladimirin diğer tarafında ise Hufflepuff'lu güzel kumral dalgalı saçları olan Elizabeth oturmuştu. Lyncia, masadaki tek kız olmamasına seviniyordu. Elizabeth'le şimdiye kadar bir kaç kelime etmiş de olsa, yine de bu kadar yabancının içinde daha tanıdık bir simaydı. Yemeğin kalanı son derece sakin geçmişti. Masada bitmek bilmeyen bir muhabbet dönüyordu. Lyncia'nın gözleri ise, Beauxbatons masasına kaymadan edemiyordu. Tom'un onu kıskandığını düşünmek çok hoşuna gitmişti. Riddle' için de durum farklı değildi. O da çaktırmadan Lyncia'yı izliyordu.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sonunda büyük gün geldiğinde, kapkara bulutların ve çiselemeye başlayan yağmurun altında tüm okul, Hogwarts'ın eteklerinde genişçe düz bir çimenlik alana şampiyonlar için kurulmuş birden fazla devasa çadırların hemen yanında, Quidditch sahasını andıran, kenarlarında izleyiciler için oturma alanları bulunan, içi oval, yerden altı yedi metre yüksek bir yarışma alanına ilerliyordu. Herkes gibi o da Eliza ile birlikte izleyicilere ayrılan koltuklara yerleştiğinde, yarışma alanının locası olduğu belli olan yerden Sihir Bakanı, Dippet ve diğer profesörleri görebiliyordu Lyncia.

Armando Dippet, locanın hemen önüne, tüm seyircilerin onu görebileceği bir yerde ayakta dururken asasını eline alıp gırtlağına götürerek fısıldadı. "Sonorus!" Sesi artık tüm yarışma alanının duyabileceği gürlükte çıkabilirdi.

"Üç Büyücü Turnuvasının ilk yarışmasına hepiniz hoş geldiniz!"

Kalabalıktan deliler gibi ıslık ve alkış tufanı yükseldi.

"Bugün, Üç Şampiyon, son derece tehlikeli bir sihirli yaratıkla yüz yüze gelecek! Bir Nundu'yla! Amaçları ise, onun koruduğu bir objeyi almak olacak! Başaranlar bir sonraki aşamaya hak kazanacak!"

"Hepinizin kafalarınızı ve bedenlerinizi bariyerin içinde tutmanızı öneriyorum!" dedi elinde tuttuğu asayı daire çizer gibi sallarken, bu esnada, seyircilerin önünde oldukça yüksek bir şeffaf büyü bariyeri oluşturmuştu. Oval alanın ortasında,  kocaman kayaların bulunduğu yarışma alanından herkes ayrılmıştı böylelikle.

Pus (Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin