SLUG KULÜP

1.2K 119 171
                                    




İlk ile ikinci mücadele arasına konulan iki haftalık boşluk esnasındaki zaman diliminde, artık Hogwarts'a yabancı olanlar bile gayet alışmışlardı. Okul, çok uluslu bir yapıya dönüşüvermişti birden. Gerek Hogwartstakiler, gerekse yabancı öğrenciler kendi derslerine girmeye devam ediyordu. . Yalnızca Drumstrang, Hogwarts kuralları yüzünden eğitimlerinde geçici bir değişiklik yaparak, karanlık sanatlar müfredatlarını kendi okullarına dönecekleri zamana erteleyerek diğer sıradan konuları öne almıştı.

Yaşayan Ölünün Yudum'unu öğrendikleri dersin hemen sonunda Slughorn Lyncia'ya sınıfta kalmasını söylemişti. Diğer herkesle beraber dışarı çıkan Riddle, Profesörün kız ile ne konuşacağını merak etmişti. Kapı kapanıp yalnızca ikisi kaldığında Profesör Slughorn'un yüzüne, Lyncia'nın tanıdığı neşeli bir ifade yerleşmişti. "Lyncia!" dedi coşkuyla. "Derslerimdeki başarıları görmezden gelmek imkansız. Öyle ki, geçtiğimiz bir senedir seni izliyorum. Beni ziyadesiyle etkiledin. Ilvermony gibi bir okulun seni kaybetmesi üzücü olmuş. Ben ise harika bir öğrenci kazandım!"

Lyncia ise tek kelime etmeden profesörün varacağı yeri üç aşağı beş yukarı tahmin ederek, yüzüne yerleştirdiği sahte bir gülümsemeyle adamı dinliyordu.

"Bu nedenle, belki duymuşsundur küçük bir kulübüm var, ancak herkesi davet etmiyorum. Hiç şüphesiz bağlantı kurmak ve geleceğe yatırım yapmak için harika bir fırsat." Slug Kulüp gerçekten de tam olarak söylediği gibiydi. Slughorn'un tanıdığı, yetiştirdiği pek çok isim vardı. Arada düzenlediği partilere eski öğrencilerini, önemli bağlantılarını da davet ederdi. Profesör Dippet arada gerçekleşen bu küçük toplantılara pek ses çıkarmıyordu.

Slughorn'a gelecek olursak; Slughorn bir Slytherindi. Salazar'ın öğretilerini tam olarak benimsediği söylenemezdi. Safkan takıntısı yoktu. Kulübe her binadan farklı farklı öğrenciler çağırabiliyordu. Fakat, safkanları, tanınmış ailelerin çocuklarını, yetenekleri olmasa bile sadece bağlantı olsun diye çağırdı da bilinen bir gerçekti. Muggle doğumlu ve melezlere gelince, onların kendi çabalarıyla girmeleri gerekiyordu. Lyncia'nın melez olduğunu bilmiyordu elbette, ancak en başlarda bir ara kızı yanına çağırarak ağzını aramıştı. Perewitt ismi hiç şüphesiz dikkatini çekmişti adamın. Ancak kız onlarla görüşmediğini söyleyince bir şeyler geveleyip, kızı göndermişti yanından. Şimdi, gelinen noktada, kendi yeteneklerini iyice ispatlamış olan ve ileride Slughorn'a göre iyi yerlere gelebilecek potansiyelde gördüğü Lyncia'nın çağırılmasının zamanı gelmişti.

"Düşünüyordum da, artık bize katılmalısın. Bu hafta sonu bir parti vereceğim, pek çok isim gelecek. Ne dersin?"

"Elbette Profesör. Teşekkür ederim." diye yanıtladı adamı yüzüne gülümseme yerleştirerek. Tom Riddle'ın da bu kulüpte olduğunu biliyordu. Lestrange, Avery ve Mulciber ise yalnızca soyları yüzünden oradaydı. Kızın anlamadığı yegane şey neden Slughorn'un bunca zaman bekleyip onu şimdi çağırdığıydı.

"Eh harika o zaman!" diye kalktı koltuğundan Slughorn, daha içerideki ofisine doğru yönelmişti. Lyncia'da çıkışa yönelmişken adam ağzındaki baklayı çıkardı. "Ah. Neredeyse unutuyordum, Drumstrang'in şampiyonu Bay Bathory'i de yanında getirebilirsin. Bu seferlik üyelerin yanında bir misafir getirmesine izin veriyorum. Kendim de söylerdim ama, çok yoğunum görüyorsun." kıza son kez gittikçe yayılan bir gülümsemeyle bakmıştı.

"Tabi. Kendisine iletirim." dedi Lyncia gülümsemesini sürdürerek. İçinden pek gülmüyordu. Jetonu şimdi düşmüştü. Elbette Slughorn okulda düzenlenen Şampiyona'ya seçilmişlerle iletişim kurmak ve kendi küçük grubunun cakasını satmak isteyecekti. Bunun için Andrei ile yakın görünen Lyncia'dan daha iyi bir yol olabilir miydi? Çıktığı uzun koridorda Büyük Salon'a doğru yürürken, aklına birden bir düşünce dank edivermişti. Slughorn Andrei'yi çağırmak istiyorsa, elbetteki Beau'yu da çağıracaktı. Bu görevi kime vereceğini anlamak zor değildi.

Pus (Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin