10. bölüm : YAKINLAŞMALAR

13.1K 642 100
                                    

"Ne alırsınız efendim?" diyen garson çok samimi ve içten birydi. Bizi kapıda karşılamış ve oturacağımız yere kadar eşlik etmişti. Erim bana dönerek, " Ne içersin? Yada tatlı bir şeyler yer misin?"
diye sordu. Masanın üzerindeki menüye göz gezdirdikten sonra garsona dönerek,
"Sıcak çikolata." dedim. Erim'de demli çay söylemişti kendisine.

Erim bana "Nereye gidelim" diye sorunca "Bi cafeye gidelim."demiştim. Gönül isterdi başka mekanlara gitmek ama Erim öyle yerleri sevmeyecek türden biriydi.

Kısa zaman sonra siparişlerimiz geldi. Sıcak çikolatadan bir yudum aldım ve geriye yaslanarak etrafı izlemeye başladım.
Çalan müziğe dizimi sallayarak eşlik ediyordum. Çok özlemiştim sivil hayatımı.
Benim bu halimi izleyen Erim'de gayet keyifliydi. Çayından bir yudum aldı ve sigarasını yaktı.

"Çok fazla sigara içiyorsun Erim." dedim ona bakarak. Bana şaşkınlıkla baktı. Kendisine ismiyle hitap etmeme şaşırmıştı.
İlkinde ağzımdan kaçmıştı ama bu sefer biliçli bir şekilde söylemiştim adını.

"Sigara kokusunudamı sevmiyorsun? Ondan mı yanıma oturmanı istememe rağmen karşıya oturdun?" dedi. Başımı salladım onaylarcasına. Anında sigarasını küllüğe basmış ve uzaklaştırmıştı. Yanına gelmemi beklese de gitmemiştim.

Yaklaşık bir saat cafede oturduktan sonra gezmeye çıkmıştık. Yan yana yürüyor ve etrafa bakıyorduk. Arada kollarımız bir birine değince utanarak uzaklaşıyordum.

"Gidelim mi artık, soğudu hava." dedim başımı kaldırarak. Boyu benden biraz uzundu. "Üşüdünmü?" diyip üstünde ki deri ceketi çıkaracakken "Yo yo gerek yok." dedim. Kaşlarını kaldırarak kafasını bana doğru yaklaştırdı ve kulağıma, "Emrediyorum" diye fısıldadı. Nefesini boynumda hissetmek tüylerimi diken diken etmişti. Dışardan bizi görenler Erim beni boynumdan öpüyor sanırdı.

...

Odaya girdiğimizde Erim direkt olarak duşa girmişti. Bütün gün araba kullanmıştı ve yorgun olmasına rağmen bide beni dışarıya çıkartmıştı. Git gide onun iyi biri olduğunu düşünüyordum artık.

Televizyon izlemeye dalmışken onun sesiyle irkildim. "Emir lobide telefonum kalmış. Getirebilirmisin?" diye seslendi.
" Emredersiniz komutanım " dedim. "Erim'e noldu?" diye seslendi. İçerden yoğun su sesi geliyordu. "Dışarda değiliz komutanım. Burda bizden baska kimse yok." dedim ve odadan çıkarak lobiye indim.

Neyseki telefonu görevli almış ve bana teslim etmişti. Elimdeki telefona baktım gülerek. Tuşlu bir telefondu. Onun gibi bir adamın akıllı telefon kullanmamasına şaşırmamıştım.

Kapıyı açıp içeri girmemle hemen gözlerimi elimle kapatarak sırtımı döndüm.
"Aaa afedersiniz, özür dilerim." dedim. Banyodan çıkmış ve üstünde sadece beline doladığı havlu vardı. Şuan onu görmesem de güldüğüne emindim.

"Niye döndün?" dedi kıkırdıyarak. "Şeeey siz çıplaksınız." dedim. Bir kaç dakika sonra "Tamam tamam dön." dedi. Ellerimle gözüm hala kapalıyken döndüm. Yavaşça elimi indirdim. Şortunu giysede üstünde bir şey yoktu. Bunada şükürdü.

Kol kasları ve göğüs kasları vardı. Bunun sporla ilgili olmadığı belliydi, tamamen doğaldı. Göğsünde ve göbek bölgesinde hafif kıllar vardı. Ona bakmaktan kendimi alamıyor, engelleyemiyordum.

Başını hafifçe eğerek ensesini kaşıdı ve "iki yataklı oda kalmamış hiç. Sıkıntı olmaz demi?" dedi. Korktuğum başıma gelmişti, aynı yatakta beraber uyuyacaktık.

"Yok niye sıkıntı olsun ki komutanım." dedim, son kelimemi bastırarak. Geniş yatağın en kenarına geçtim. Çarşafı boğazıma kadar çekmiş dizlerimi kırıp karnımda birleştirdim. Tedirgindim.

Işığı kapatmasıyla derin bir nefes aldım.
Çarşafı açarak yatağın diğer tarafında da o geçti. Şuan kalbim ağzımda atıyordu. Nefesimi kontrol edemiyordum.

"O kadar kenarda durma, düşersin. Korkma yemem." dedi. Biraz daha ona doğru kendimi kaydırdım. Gözümü açıp ona baktığımda tek kolunu başının altına koymuş tavana baktığını gördüm. O ne düşünüyordu bilmiyordum ama ben biran önce sabah olsun istiyordum.

...

Boynumda hissettigim sıcak havayla gözlerimi kamaştırarak açtım. Bedenimde hissettigim kol Erim'e aitti. Sol koluyla bana sarılmıştı. Ona bu kadar yakın olmak kanımın kaynamasına vesile oluyordu.

Sırtımda temas eden göğsü, belimi saran güçlü kolları ve saçlarımda hissettigim nefesi bana güven veriyordu. Başta onunla aynı yatakta yatmak beni korkutsa da, şimdi buna ne kadar da çok ihtiyacımın oldugunu anlamıştım. Ölene kadar burada kalabilirdim.

Her ne kadar o bana sarılsada utanıyor, uyandığında bizi bu halde görmesin istiyordum. Belkide refleks olarak sarılmıştı bana. Belkide eğer bu pozisyonda uyanırsa benden iğrenecekti.
Bunu asla istemiyordum. Yavaşça elimi koluna koydum ve tuttum. Çok ağır hareketlerle kolunu bedenimden çektim ve dibinden ayrılarak uzaklaştım.

Artık aramızda epeyce mesafe vardı. Yüzünü uzun uzun inceleme fırsatım vardı şimdi. Korkmadan ve çekinmeden...

Ben ondan uzak durmaya ve duygularımı gizlemeye çalışsam da Ona olan hislerimi artık biliyordum.

Komutanına aşık olan bir askerdim ve bunu ona söyleyebilecek cesaretim asla yoktu.

DÜŞKÜNLÜK 《 BxB 》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin