ÖZEL BÖLÜM I : ISPARTA

4.6K 193 63
                                    

2500 kelimelik özel bir bölümle geldim. ❤  Keyifli okumalar💛

...

Emir'den...

Hayatım bir yerlerden bir yerle savrulmakla geçiyordu. Askerliğimi yaptığım Ağrı, Konya, İtalya, İstanbul derken şimdi de Isparta'nın il sınırları içerisindeydim. Kafamı, yasladığım arabanın koltuğundan kaldırmadan yolun kenardaki tabelya baktım. Çokta kalabalık değildi, güllerin şehri Isparta.

Erim'in doğu görevi bittiği için tayini buraya çıkmıştı. Ben İzmir, İstanbul gibi denizin olduğu şehirleri hayal ederken Isparta'yı öğrenince biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

Omzumda uyuyan Merve kıpırdanarak kalktı ve uykulu gözlerle etrafa bakındı.
" Geldik miiii? " dedi boğazını temizlerken.

Üzerimdeki kazağa sigara kokusu leş gibi sinmişti. Nefret ediyordum bu kokudan ama Merve uyanmasın diye hem sesimi çıkarmamış hem de kıpırdamamıştım.

Evet, Merve sigaraya başlamış ve bunu benden başka kimse bilmiyordu. Yolda bir kaç kez durduğumuzda ben abisini oyalarken, o gizli saklı dumanlamıştı. Erim'in bunu öğrendiğinde ne tepki vereceğini düşünmek çok da zor değildi. Bu yüzden saklıyorduk Erim'den.

Arabayı kullanan beden dikiz aynasından arkada oturan bize baktı ve, " Az kaldı. İkiniz de uykuyu aldınız. Uyumazsınız herlade artık. " dedi.

Yol boyu Merve' de bende arka koltukta uyumuş ve Erim'de yalnız kalmıştı. Gerçi ön koltukta oturan büyük ablası uyumamıştı ama Erim'le de doğru dürüst konuşmamış, sohbet dahi etmemişti. Tavırlı ve kızgındı... Erim'e, en çokta bana.

Erim, ailesine benden bahsedip her şeyi açıldıktan sonra anne ve babası onu bir daha ne arayıp ne sormuştu. Büyük ablası, uzun süre küs kalsa da barışmıştı ama hala ikimize de bakışları çok değişikti. Bu ilişkiyi asla ama asla onaylamıyordu.

Merve ve o evi temizlemeye, yerleştirmeye yardım etmek için gelmişlerdi bizimle. İki gün sonun da döneceklerdi Konya'ya. Bende iki gün dişimi sıkıp katlanacaktım görümceme...

...

Erim'in görev yeri merkeze 10 km uzaklıkta olduğu için evi merkezden tutmuştuk. Sürekli etrafımda ki kişiler değişse de bundan mutluydum. Çünkü yeni kişilerle tanışıp, yeni bir hayata başlamak her zaman iyi olurdu.

Bina dört katlıydı ve biz dördüncü kattan bir ev tutmuştuk. Dördümüzde arabadan inip binanın girişine yöneldik. Ufak bir bahçesi vardı ve yem yeşildi. İklim olarak nasıl bir şehirdi bilmiyordum ama Ağrı'dayken giydiğim kazak beni şimdiden terletmişti.

" Ayyy asansör yok. " dedi Merve sızlanarak.

" Yapmaaa." dedim gözlerimi yumarak.
" O kadar eşya dördüncü kata nasıl taşınacak Erim? " dedim yanımda ki bedene bakarak. Şimdiden yorulmuştum.

Erim dudağını yalayarak kafasını yukarıya kaldırdı ve merdivenlere baktı. " Bi şekilde halledeceğiz artık. " dedi.

Ablası Merve'yi ve beni kastederek ,
" İkiniz de gençsininiz, taşırsınız. Hem biriniz erkek. " dedi son cümlesini bastırarak. Benim erkek olduğumu ve kardeşiyle beraber olduğumun yanlış olduğunu her fırsatta imalı bir şekilde dile getiriyordu. Çok, çok karşıydı.

Erim bize yardım etmek için geleceğini söylediğin de aşırı huzursuz olmuştum. Bu iki günlük süreçte bizi ayırmak için elinden geleni yapacağını biliyordum. Bir şeyler yapacaktı ama ne? Hep tetikte olmalı ve ona göre akıllı hareket etmeliydim.

DÜŞKÜNLÜK 《 BxB 》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin