Multimedia gülçin :)
Arkadaşlar hikayeyi okuyorsanız lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin :) Diğer hikayelerimede bir şans verirseniz sevinirim ;)Gülçin arkadaşının evinden çıkınca direk kendi evine geçti. Hem geçen yaptığı kazadan hemde arkadaşının kazasından sonra araba kullanmak istemediğinden taksiye binmişti. Eve girince kendini sallanan sandalyesine attı. Gözlerini karşıya dikip öylece bakarken aklına gelen tek görüntü metenin gülümsemesiydi. Gözünün önünde mete burnunda o huzur veren koku.
Ne yapıp edip o çocuğu yeniden görmeliydi. Gözlerinin onun gözlerine vücudunun oksijenle karışmış kokusuna ihtiyacı vardı. Sadece iki kere gördüğü birinden bu derece etkilenmesi saçmaydı belki ama ne yapsın etkilenmişti işte. Elden birşey gelmezdi ki. Kalbi öyle olsun istemişti ve oluvermişti.
Madem kalbim onu istemiş bende ona istediğini vericem dedi kendinden emin bir şekilde. Kendisini hemen mutfağa attı. Herkesin bayıldığı poğaçalarından yaptı. Ardından kalkıp odasına gitti ve hemen uyudu.
Yarın işi vardı çünkü.
Sabah gözlerini büyük bir heyecanla açtı. Direk duşa girdi kısa bir duş aldı. Saçlarınıda kurutup hemen giyinmeye gitti. Beyaz sıfır kol bir bluz ve siyah pantolon giydi. Saçlarınıda maşayla biraz hareketlendirdi. Makyajınıda yapıp parfümü sıkınca tamamdı işte. Yemek yemedi çünkü meteyle yemek istiyordu. Onunla böyle huzur dolu güzel bir kahvaltı yapacaktı. Mutfağa geçip akşamdan hazırladığı poğaçalarınıda aldı ve çıktı evden. Köşeden taksiye binerek hastanenin yolunu tuttu. Çok heyecanlıydı çok. Ya bugün birşeylere başlamak için adım olacaktı ya da aşkı başlamadan bitecekti. Sonuçta adamın sevgilisi olabilirdi , evli olmadığına emindi yüzük yoktu çünkü. İyi gözlemci olduğu için kendisini tebrik etti.Mete en son o sarılmadan sonra hiç aklından çıkaramadığı kızı düşünüyordu yine. Akşam kızı düşünmekten uyuyamadığı için sabah geç kalmıştı işe ama hala tam açılamamıştı. Bu nedenle odasında oturuyordu. Allahtan çok yoğunluk yoktu. Çalan telefonla gözlerini açtı.
Telefonu kulağına götürüp dinlemeye başladı.
" Mete bey İlgi hanım geldi sizi kantinde bekliyormuş. "
" Tamam geldim "
Gülerek çıktı odadan bu cadı şimdi onu kendisine getirirdi.
Kantine girince bücür cadısını hemen gördü. Bildiğin güneş gibi parlıyordu kantinde. Onu gören ilgi hemen atladı üstünee " Aşkımmm" diyerek.
" Tamam cadı bende çok özledim de bir sakin ol "
" Olamam çok özledim yaa aşkım " diyerek yanaklarını öptü. Mete gülerek katlandı bu eziyete.Gülçin metenin odasında olmadığını görünce ordaki bayandan kantinde olduğunu öğrendi ve hemen kantine gitti ama gördüğü görüntü içini yakmıştı.
Güzel bir kız metenin üzerine aşkım diyerek atlamıştı. Elindeki saklama kabını sıktı. Herşey başlamadan bitmişti işte. Derin bir nefesle gözlerini kapattı. Açtığında kız metenin yanaklarını öpüyordu. Hiçbirşey yapamadan arkasını döndü ve hemen oradan uzaklaştı. Hastaneden çıkınca gördüğü çöp tenekesine attı poğaçaları. Ne hevesle yapmıştı ama olmamıştı.
Defne ve poyraz defnenin sorularıyla birlikte kahvaltılarını yapmaktaydılar.
" Ben şimdi anaokulu öğretmeni oldum öyle mii " dedi defne gülerek. Hep en büyük hayaliydi bu çocuklarla ilgilenebilmek.
" Evet hemde çok sevilen bir öğretmensin sırf sen o okuldasın diye çocuklarını okula getiren aileler var"
" Ciddi misin ?" diye sordu defne.
Poyraz ise böyle gözlerini büyütmüş masumca soru soran kıza aşkla baktı. Şu anda onu öpmek için çok büyük bir istek duyuyordu ama yapamazdı işte. Bu nedenle içinde çoşan duyguları bastırıp kafasını olumlu olarak salladı.
Defne çok mutluydu şu an evet hatırlamadığı dönemde kötü şeyler yaşanmıştı ama hayat ona iyi şeylerde getirmişti galiba.
Tam birşey daha soracaktı ki kapı çalınma sesi geldi. Poyraz kalkıp kapıyı açmaya gittiğinde defne tedirgin olmuştu henüz insan içine çıkmaya hazır değildi yani. Kıpırdanrı yerinde ama vücudu ağrıyınca suratını buruşturdu. Bir daha araba görmek istemiyordu.
Tam o rühat pozisyona geçmişti ki ağlayarak sarışın bir kız ona sarıldı. Hemde söylenerek.
" Ah şu an sana öyle çok ihtiyacım var ki defne "
Defne öylece kalmıştı ne demeliydi bu kızın çocukluk arkadaşı olduğunu söylemişti poyraz. Şu anki halini hatırlamıyordu ama o hallerini biliyordu. Hiçbir tepki vermeden kızın kendine sarılmasına baktı. Şu an aşırı stres altında hissediyordu hiç rahat değildi.
" Ya defne ne yapıcam ben gerçekten çok kötüyüm yardımın gerek" diyen kıza şaşkınca baktı.
Yardım mı ona kim yardım edecekti acaba. Artık dayanamamıştı ve içini akıttı.
" Biraz uzaklaşır mısın?" dedi gülçine bakıp. Gülçin kafasını kaldırdı ama anlamadı ne olduğunu." Şu anda bu yaptığın o kadar saçma ki benden mi yardım istiyorsun sen ?
Benim daha kendime hayrım yok be bildiğim hiçbirşey yok bildiklerimde artık gerçeklerim değil. Kim olduğumu bile bilmiyorum ben. Şurdaki adam kocanım diyor onu bile tanımıyorum. Sen gelmiş bana sarılıp yardım istiyorsun seni tanımıyorum neyine yardım edicem acaba. Kendi ne yapacağını bilemeyen bir in anım ben. Sıkıldım tamam mı bilmediğim insanlar arasında yaşamaktan sıkıldım gider misin şimdi " sözlerini bitirip derin bir nefes aldı ve poyraza döndü.
" Beni odaya götürür müsün ? Yalnız kalmalıyım " dedi. Poyraz onu kucağına alınca tekrar döndü gülçine. " Yardım istediğin kadın odayı tek başına terk edemiyor daha iyisini bulabilirsin bence " dedi.
Poyraz onu daha fazla konuşturmadan odadan çıkardı ve yatağa yatırdı. Ardından suratına baktı.
Defne ona bakan adamın gözlerinde acı gördü. Hemde çok fazla.
" Ben gülçinide alıp dışarı çıkıyorum sende biraz yalnız kal istediğin gibi. Telefon yanında birşey olursa beni ara. " diyerek arkasını döndü. Sonra tekrar döndü defneye.
" Sendende özür dileriz eski seni özlediğimiz için "
dedi ve çıktı. Çok geçmeden kapı tekrar açıldı. Poyraz su ve yiyecek birşeyler getirip konsola bıraktı ve birşey demeden çıktı.
Bu hali defnenin canını sıkıyordu. O ilk uyandığında kendisine bakan gülen gözleri görmek istiyordu. Neden istediğini bilmeden. Belki şu hareketleri insanları kırıyordu ama ne yapsın hiçbirini tanımıyordu. İçi acıyordu ne yapabilirdi ki. Kendisi yaralıyken başkalarını nasıl iyileştirebilirdi.Poyraz defnenin ihtiyaçlarını koyduktan sonra gülçini alıp çıktı evden. Gerçekten defnenin yanında olması yetiyordu ama bazın öyle sözler ediyordu öyle bakıyordu ki içi acıyordu be. Bu dayanılabilir birşey değildi.
Evden çıkıp hemen yakınlardaki cafeye gelene kadar konuşmadı gülçin ve poyraz.
" Yalnız bırakmakla iyi mi yaptık sence ?" Dedi gülçin artık dayanamayarak.
" Duymadın mı yalnız kalmak istiyor hiçbirimizi istemiyor "
" Poyraz üzme kendini ne dedi doktor geçiciymiş geçecek sen nelere katlandın bu ne ki "
Gülümsedi poyraz ama bu gözlerine ulaşmayan hüzünlü bir gülüştü.
" Evet nelere katlandım kapılarda yattım, dayak yedim , su yedim , kovalandım. Nezerathanede bile kaldım ben onun için ama hepsini yaparken biliyordum ki benim kim olduğumu biliyordu. Bana hayır desede içten içe onu çok sevdiğimi biliyordu ama şimdi beni tanımıyor gülçin. Bir yabancıya bakar gibi bakıyor bana en çok acıtanıda bu yoksa ne yaparsa yapsın umrumda değil ben onun yanındayım. Ama işte bu içimin yanmasına engel değil malesef "
Çok daha kötü hissetti kendisini gülçin. Şu karşısında ki adam aşkı için elinden gelenin fazlasını yapmıştı halada yapıyordu. Ama onun karşısına çıkanlar hep mete gibiydi işte. Mete aklına gelince yine o hüzün 2 kat çöktü.
" Neyse beni boşver sana ne oldu ?" Dedi poyraz ardından gülçini neşelendirmek için şakaya vurdu.
" Yani bir defne etmem ama daha iyi dinleyiciyimdir " dedi göz kırparak. Gülçin hep çok sevmişti zaten poyrazı o nedenle içini döktü ona meteyle ilgili.
" Bak tamam gördüğün pozisyon çok bir yoruma açık değil zaten adam sana hiç o manada umutta vermemiş sadece bir hasta yakınını teselli etmiş. Şimdi böyle yıkılmak olmaz yani "
Dedi poyraz tüm olayı dinleyip.
" Of evet biraz kendi kendime gelin güvey oldum ama ne yapayım o kadar güzel bakıyordu ki ben... of bilmiyorum poyraz belki saçma 2 kere gördük adamı ama kalp işte bu sevdim "
Anlamıştı poyraz gülçini oda defneyi ilk gördüğü gün sevmişti.
" Anlıyorum bende öyle oldum. O ilk gülüşünü gördüm takıldım kaldım bir dahada çözülemedim. Madem bu kadar çok sevdin vazgeçme bak bir tanı adamı belki o kız geçici birşey sen genede bir arkadaş ol bak bakalım yani aşkta herşey mübah " dedi poyraz ve göz kırptı.
Tam gülçin cevap verecekti ki poyrazın telefonu çaldı.
Poyraz ekrana bakıp " Oksijenim "
yazısını görünce hemen açtı. Birşey mi olmuştu ki. Telefon açılınca defnenin bağıran sesiyle ne yapacağını ne düşüneceğini ise bilemedi.
" Ya sen ne biçim bir adamsın. Kocanım diyorsun hasta ve hafızası olmayan karısı evde bırakıyorsun. Yalnız kalmak istiyorum demiş olabilirim ama sen gitmeyecektin yanımda olmalıydın be adam. Sen poyraz hemen eve geliyorsun tamam mıı hemen !!"
Defne lafını bitirince kapattı telefonu. Ne yaparsa yapsın o adam yanında olmalıydı işte. Madem çok seviyorum diyordu gelecekti yanına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.