Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )

Annee !

Mete şok olmuş gözlerle kapıda ki annesine bakıyordu. Hadi kendisi yetmiyor birde yanında o kendisini evlendirmek istediği kız ayşenide getirmişti. Kesinlikle bu mete için yolun sonuydu.
" Ay çekilsene çocuğum geçelim. Seni gördü böyle kitlendi galiba bu ayşen " diyip kıkırdayan annesine baktı mete. Şu an gülçin balkonda kendisinin tshirtüyle oturuyordu ve burada annesi vardı. Ha o uyuz ayşenide unutmamalıydı. Kendisini iktirip ayşene yol açıp giren annesine birşey diyemedi ne diyecekti ki. Annesi ve ayşen salona geçerken onun gözü merdivendeydi allahtan teras bir üst kattaydı. Şimdi yukarı çıkar uyarırdı gülçini.
" Neredesin mete? "
İşte şimdi bitmişti. Gülçin yarı merdivenleri inmişti ki kendisine şok olmuş gözlerle bakan bir orta yaşlı kadın ve genç bir kız gördü. Orada dondu kaldı. Bir an sonra mete yanına geldi.
" Sen odaya geç ben gelicem " duyerek onu ters çevirip yukarı doğru gönderdi. Derin bir nefes ile arkasına döndü. Annesi acayip sinirli bakıyordu kesicekti galiba kendisinii.
Çıktığı merdivenleri geri indi ve annesine doğru yürüdü. Annesinin hemen karşısındaki koltuğa oturdu. Gözlerini annesine dikti. Kendisi konuşamazdı orun birşey demesini bekledi.
" Bir açıklaman var mı annecim " dedi melek hanım. Bu sakinlik çok şey ifare ediyordu mete için bağırsa bu kadar korkutucu görünemezdi.
" Ne gördüysen o anne " dedi oda aynı sakinlikle.
" Gördüklerim pek hoşuma gitmedi mete sen bir açıkla bana " dedi melek hanım.
" Bir sevgilim var anne "
Bu lafın üzerine ayşen hızla kalkıp ağlayarak gitmişti.
" Kızım , ayşen " diye bağırdı melek hanım ama ayşen gitmişti.
" Beğendin mi yaptığını mete " diyerek oğluna döndü melek hanım.
" Evet anne çok beğendim. Hayatımda gülçin olmasaydıda o ayşenle aramda birşey olamazdı zaten " dedi mete sinirle. Gerçektende olamazdı ne uyuzdu ki o ayşen insanı kadın ırkından soğuturdu.
Aşağıda anne oğul kavgazı var iken gülçin yukarda öylece kalmıştı. Çok kötü bir durumda yakalanmıştı. Genç bir erkeğin evinde üzerinde onun tişörtü ile duruyordu. Bunun dışardan gören herkes için tek bir şeyi gösterirdi. Oflayarak az önce meteyle oturduğu sandalyeye oturdu. Bu kadına kendisini hayatta sevdiremezdi kendisini artık.

" Oğlum sen delirdin mi genç bir adamın evinde o halde dolanan bir kadını asla kabul edemem. Tamam gönül eğlendir ama evleneceğin kız ayşen senin kabullen bunu "
Mete gözlerini devirdi. Bıkmıştı bu ayşen muhabbetinden. Annesinin en yakın arkadaşının kızıydı bu ayşen ve el birliği ile meteye yamamaya çalışıyorlardı. Hiç fikrini soranda yoktu bu konuda.
" Böyle birşey asla olmayacak anne ben gülçini seviyorum. Evleneceğim kadın anca o olabilir " dedi mete kararlı bir ifade ile.
" Tabii annecim tabi ben seni öyle erkek düşkünü kızlara yem ol dişe büyüttüm zaten. Şu an karışmıyorum biras eğlen sonra konuşuruz " deyip oğlunun yanaklarını sıkıp gitti melek hanım.
Mete derin nefeslerle kendini sakinleştirip gülçinin yanına çıktı.
Gülçin meteyi görünce kedi yavrusu bakışlarıyla baktı. Mete ise ilerleyip gülçinin yanına gitti. Onu tutup koltuktan kaldırdı kendisi oturup gülçini kucağına oturttu ve yüzünü saçlarına gömdü. Sakinleşmek için derin derin kokladı. Gülçinde iyice sinmişti metenin kucağında. Az önceki bütün korkuları uçmuştu işte. Bir süre sonra
" Annendi dimi o " diye sordu mırıl mırıl bir sesle.
" Evet güzelim " dedi mete. Sesi sıkıntılı olduğunu ele veriyordu.
" Rezil oldum kötü bir kız sandı beni." dedi gülçin.
" Öyle birşey sanmadı şaşırdı sadece benim evimde ilk kez bir kız gördü çünkü " dedi mete. Gülçin ise bu eve gelen ilk kızın kendisi olduğunu duyunca sevindi. Mete söylediği yalanı düşünüyordu bu iş başına iş açacak gibiydi ama şu an gülçini üzmenin anlamı yoktu.

Defne kanepede oturmuş banyoda poyrazın onu öpmemesini düşünüyordu. Bildiğin adamın beni öp diye dibine girdiği halde o beni hatırlamadan seni öpmem diyerek uzaklaşmıştı. Kendide çok öpüşme meraklısı değildi. Hatta meteyi hatırlamadığı için saymazsa sadece bir kişiyi öpmüştü eski sevgilisi mert. Ki oda çocukçaydı o videoda poyrazı öptüğü gibi değildi. Ucundan bile geçemezdide. Nasıl hissettiriyordu acaba poyrazı öpmek ?
Kafasını sallayıp düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı ne oluyordu böylee.
Poyraz defneyi banyodan çıkarıp giydirmiş ve kendisi girmişti. Şu anda ise soğuk suyun altında deli gibi duruyordu. Çünkü az önce defneyi o hallerde görünce erkekliği bir matkap gibi olmuştu ve onu öpmeyerek dahada kötü hale gelmişti. Nasıl yapabilmişti ki bunu ? Deli gibi öpmek istediği kadını o istediği halde öpmemişti. İyi idaresi vardı ödül falan almalıydı.
İyice üşüyürce çıktı duştan. Odada giyindi saçlarını eliyle hadeketlendirip salona geçti ve defnenin düşünceli olduğunu gördü.
" İyi misin ?" diye sordu. Defne eşofmanlarıyla ıslak saçlarıyla çok yakışıklı görünen adama baktı. Bir süre sonra cevap vermesi gerektiğini hatırlayıp.
" Hıı duş alınca bitkinlik geldi " dedi mırıl mırıl. Poyraz gelip ayakucuna oturdu. Defne bir süre sessizce poyrazı izledi. Ardından mırıldandı.
" Tanışmamızı anlattın sonrasını anlatır mısın ?"
" Gerçekten dinlemek ister misin ?" Diye sordu poyraz. Kafasını olumlu olarak salladı defne.
" O gün sen benim kafamdan üfmediğinde ben sana çirkin görünmiyim diye hemen eve koştum duş aldım giyindim geldim cafeye ama sen yoksun. Yıkılış anıydı o benim için. 2 gün ruh gibi gezdim sonra halam o anımızın fotoğrafını çekmiş verdi bana. Öyle sevinmiştim ki. Sonra aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama yine geldin gülçinle kafeye. Sonra ben yanınıza geldim. Sen hiç konuşmamıştın üma o cadı gülçin bık bık konuştu. Sonra bende hedefimi ona yönelttim kaleyi içten feth ettim. Gülçinle yakın arkadaş olduk ee tabi seninde yanında oldum böylece. "
" Gülçinle baya yakınız galiba biz " dedi defne.
" Evet aranızdan su sızmazdı kardeş gibisiniz "
" Hatırlamamak çok kötü birşey poyraz çok korkuyorum ya hiç hatırlayamazsam hep benle uğraşamazsın ki dimii "
" Ben her zaman uğraşırım senle kafana takma çok takarsan hatırlayamazsın " dedi poyraz ama oda korkuyordu aslında defnenin hatırlayamamasından.
" Sarılır mısın bana " dedi defne dolu gözlerle.
Poyraz bu isteği hemen yerine getirdi ve usulca sarıldı defneye. Pozisyonu ayarlayıp onu göğsüne yatırdı güzelce ve usul usul sırtını okşamaya başladı.
" Bak ne aklıma geldi senin yüzünden nezerathaneye düşmüştüm ben" dedi poyraz.
" Aa neden ki ?" diye sordu defne merakla gözlerini poyraza dikip.
" Çünkü hanımefendi tutturmuştunuz bara gidicem diye e tabi bende peşinden geldim " dedi poyraz.
" Ee ne alaka bu eğlenip dönmüşüzdür neden nezerathaneye düştün "
" Yaa tabi iki tane güzel kız bara gidecek sadece eğlenecek. Tabi bir sürü kişi asıldı orda ama bir tanesi sen dans ederken arkadan sarılmaya çalışıyordu sana bende ona sarıldım bir güzel "
" Ee " dedi defne.
" Sonra sen niye bana karışıyorsun belki o adam bana sarılsın istedim diyerek bana kızdın olay hepten büyüdü ve sonra sen beni gelen polise şikayet ettin. Dövdüğüm adam bile şikayet etmedi allah senin cezanı verdi diyerek acıdı ama birileri acımadı küçük hanım " diyerek defnenin suratına baktı.
" Az fena değilmişim bende ya" diyerek kıkırdadı defne.
" Değildin tabii. Önce hapse attırdın ardından da sabah gelip akıllandın mı kontrole geldim dedin " diye tamamladı sözünü ve oda güldü.
" Cidden çok uğraştırmışım seni ben ya " dedi defne hala gülerken.
" Olsun ben pişmen değilim bak şu an benimlesin "dedi ve biraz daha sıktı defneyi.
" Evet ama hiçbirşeyi hatırlamayan biri olarak buradayım " dedi suratını asıp.
" Olsun hatırlıcaksın hatırlamasanda yenilerini yaşarız " dedi poyraz güven verici bir sesle.
Defne gözlerini poyraza dikip baktı bir süre sonra ise mırıldandı.
" Ama hatırlamazsan seni öpmem dedin hiç öpmicek misin yani beni " dedi. Kendisi öyle üzgün bakarken bu laflarla poyrazın içindeki ateşi körüklediğinin farkında bile değildi.