Sarılma

6.6K 380 8
                                    

Multimedia mete :) Okuyup oylayan arkadaşlara çok teşekkürler :)

Mete kızı arabasına yerleştirip sürücü koltuğuna geçti ah bu kız fazla güzeldi. Onu hep böyle mazum bir melek olarak hayal etmişti böyle barlara gelip sarhoş olacak öyle dans edecek bir kız değil. Ama şu an arabasında uyuyan kız sanki o temin ki erotik dansları eden kız değildi. Gülümsedi ister istemez. Ama kıza bakışlarını telefonunun sesi böldü telefona baktığında arayanın içeride bıraktığı arkadaşı doruğun aradığını gördü. İçeride kavga çıkarıp kaçmıştı iş doruğa kalmış olmalıydı tabi.
" Kardeşim " dişerek açtı telefonu.
" Lan mete eğlen kız bul dedik sen kavga çıkarıp bardan kız kaçırdın "
" Ya öyle değil şimdi olay.."
" Sus mete savunma yapma allahtan mekan sahibi tanıdık yoksa bitmiştik adamda zaten sarhoş birde sen vurmuşsun iyice gitmiş hallettim hadi yine iyisin eğlencene bak barii kız iyi gibiydi "
" Ağzını kırarım birdaha gülçin hakkında konuşursan "
" Gülçin... Iıı hani senin gülçin"
" Aynen o nedenle kapa çeneni hadi güle güle " diyerek kapattı telefonu. Koltukta ayaklarını yukarı çekip iyice koltuğa sığınan kızla gülümsedi yine. Az önceki doruğa olan siniri geçmişti işte. Ama biraz bakışlarını aşağıya kaydırınca o görünen bacaklar nefesini kesti. Hemen kafasını çevirdi , sarhoş bir kızdan yararlanmayacaktı. Kontağı çevirip arabayı yola soktu. Kızın evini bilmiyordu e kızda baya sızmıştı. Tek çare olarak evine sürdü gerçi en azından o uyurkende olsa yanında olduğunu hissetmeye ihtiyacı vardı.

Poyraz yanında kalmasını istediği için defnenin yanına yarı oturur yarı uzanır bir şekilde oturup elini tutuyordu. Defneyi uyurken izlemeyi hep sevmişti zaten ama şimdi böyle kendisine boş gözlerle bakmasındansa o güzelim göz kapaklarının kapalı olması daha iyiydi. Diğer elini kaldırıp saçlarını okşadı. Ah be bu kadının her saç teline ayrı ayrı ölürdü. O kadar güzel ve özeldi ki kendisine aitti kendisi hatırlamasada. Poyraz onunla geçirdiği her anı hatırlıyordu. Hatta yanında olmadığı uzaktan izlediği anları da gayet net hatırlıyordu.
Eğilip defnenin saçını kokladı. İşte bu koku oksijen kadar gerekliydi poyraz için. O usulca karısının saçını koklayıp okşarken defne elini poyrazın bacağına koydu ve birşeyler mırıldanıp okşar gibi hareket etmeye başladı. Poyraz şu an nefes bile almıyordu o el biraz daha yukarı çıkarsa dayanamazdı. Zaten durum vahimdi karısını öpemiyordu bile arkadaş böyle hayat mı olurdu. Defne önce yatakta gerindi poyrazın elini tuttuğu elini bıraktı ama kafasını poyrazın uzattığı dizlerine gömüp kafazını karnına doğru gömdü. Poyraz için işte cehennem buydu. Defnenin yüzü tam olarak en hassas noktasındaydı. Nefesi ılık ılık vuruyordu vücuduna. O öyle zor durumdayken defne gayet rahat gözüküyordu. Böyle sabaha kadar dayanılmazdı ama kıpırdansa defne uşanırdı o yüzden makus kaderine boyun eydi ve defnenin saçlarıyla oynayarak oyalanmaya çalıştı.

Mete evin önüne park edince cebinden anahtarı çıkardı önce parmağına astırdı. Kapıyı açması kolay olmalıydı sonuçta gülçini kucağında taşıyacaktı. Gülçinin tarafına geçip kapıyı açtı. Önce yaklaşıp saçlarını kokladı. Özel saf bir kokuydu bu sanki sadece metenin aldığı gülçin den yayılan koku. Kızı kucağına alıp kapıyı kapattı. Küçücük birşeydi zaten bu kız. Taşımak için efor bile sarf etmiyordu. Apartmandan içeri geçip asansöre binince gülçinde gözleriyle savaştaydı. Açmak istiyordu ama açabilecek gibi değildi sanki. İkinci katta asansör durup metenin üst komşusu Jale hanım binince önce meteyi o gözlükleriyle süzdü. Kadın emekli öğretmendi ve acayip disiplinli biriydi. Şimdi bu iyi dediği çocuğun kucağında bir kızla buram buram içki kokmasıno hoş karşılamamıştı. Mete de onun için gözden düşmüştü. Delici bakışlarını ikilinin üzerinde gezdirip bindi jale hanım. Bu sırada mete sadece bir baş selamı verdi. Gülçin ise hareketlenmeye başlamıştı. Ellini kaldırıp metenin yüzüne getirdi ve gezdirdi. Ardından mırıldanmaya başladı.
" Mete sen misin ?" Dedi ama sesi acayip çıkmıştı. Mete kulağına yaklaşıp " Benim canım burdayım " diye mırıldandı.
" Sen sen buradaysan neden beni öpmüyorsun ?" dedi bu kez gülçin ama jale hanımda hemen bunu duyar duymaz arkasını döndü. Mete kadının bakışlarından rahatsız oldu.
" Şey sarhoşta arkadaşım ne dediğini bilmiyor kusura bakmayın " dedi mahçup sesiyle.
" Ne olduğu umurumda değil yeter ki evinizde yapın ne yapacaksanız " diyen sert kadına gözlerini devirdi. Ne vardı kendisi hiç sarhoş olmadı mı ya da hiçbirini öpmek istemedi mi? Ne bu uyuzluk yanii!!
Gülçinin ise eli durmuyordu sürekli vücudunda dolaşan elden artık gerçekten huylanmıştı mete. O yüzden gülçinin kulağına yaklaştı ve mırıldandı.
" Uslu durursan birazdan öpücem seni ama şimdi uslu ol bebeğim "
Gülçin kıkırdayarak kafasını salladı.
" Hep bebeğim de uslu dururum ki ben " dedi. Kızın bu tatlı ve kendisine ilgili hali çok hoşuna gitmişti.
" Tamam hep derim bende bebeğim "
Gülçin kıkırdayarak kendisini güzel kokulu boyna doğru iyice soktu. Dudaklarını kımırdatıp öptü metenin boynunu koklayarak. Mete ayakta durmakta zorlanıyordu. Sadece uzaktan görüp etkilendiği kız şu an kollarında ona sürtünüp boynunu öpüyordu.
Ah söylemesi bile bir değişikti be. Nihayet 7. Katta asansör durunca jale hanıma hiç bakmadan attı kendini dışarı. Arkadaki kadının delici bakışlarını hissetmişti sırtında birsüre. Ama şu an düşünmesi gereken bu kucağındaki sarışın melekti. Öyle güzeldi ki.
Kapıyı açıp içeri girdi. Kıpırdanmadan uslu uslu durup sözünü dinleyen kızı odaya götürdü. Yatağa bırakınca tam elini çekecekti ki gülçin elini tuttu.
" Ama ben uslu durdum " diye masumca konuşan kadına kıyamadı.
Usulca yaklaşıp yanağını öptü ama sanki o tenden dudaklarını çekemedi çekmek istemedi. Çekmek zorunda kaldığında ise gülçin yine itiraz etti.
" Ya ama sen çok oyunbozansın dudaktan öpeceksin ya " diyerek dudaklarını büzüp baktı meteye. Mete ise güldü bu sevimli hallere. Elini dudaklarına götürüp öptü ardından gülçinin dudaklarına bastırdı.
" Ayılıp hala beni öpmek izteyene kadar bunla idare et "
" Ayıkkende öpmek istedim ki hatta yanına geldim ama "
" Evet bebeğim ama "
" Sen başkasına sarıldın " diyen gülçin ağlamaya başlayınca şok oldu. Ne zaman gelmişti ? Kime sarılırken görmüştü ki. En sonunda yanına uzanıp kızı kollarının arasına aldı.
" Şişş sakin ol ağlama lütfen " diye mırıldandı. Gülçin ise kendisine sarılan adama iyice sığındı. Huzurlu hissetmişti kendisini hayatında hiç hissetmediği kadar.
" Sende başkasına sarılma o zaman bak ben burdayım bana sarıl. Lütfen başkasına sarılma" diyerek hüngür hüngür ağlayan kız şu an tam bir bebekti.
" Tamam bebeğim tamam kimseye sarılmam birdaha bak yanındayımda ağlama tamam mı ? "
" Sarılmazsan ağlamam " dedi gülçin. Mete uzanıp saçını öptü gülçinin.
" Ayılınca dudağımıda öpüceksin söz ver " dedi bu sefer.
" Tamam hadi uyu şimdi. " dedi mete gülerek.
Gülçin metenin kollarından bir ayrıldı ama ona dönüp " Kıpırdama " dedi. Ardından elbisesinin eteklerini tuttu ve çekelemeye başladı. Mete elini uzatıp tuttu gülçinin elini.
" Çok rahatsız bu bunla uyunmaz ki " diyen gülçine baktı haklıydı.
" Bekle sen " dedi kıza ve kalktı yataktan. Bir tshirt ünü aldı dolaptan kıza elbise olurdu bu. Elbiseyi çıkarmasına yardım edip pek bakmadan geçirdi elbiseyi. Kaldırdı kendiside odadaki banyoya sokup elini yüzünü yıkadı. Ardından onunla beraber girdi yatağa. Kedi gibi göğsüne sığınan bu kıza sevgisi git gide artıyordu ama bu onu mutlu ediyordu.
Poyraz ise kötü durumdaydı. Karısını şu an herşeyden çok arzuluyordu ama. Bir süre sonra defne " Anne" diye sayıklamaya başladı. Terliyordu da defne demek ki kötü bir rüya görüyordu.
" Defnee " diyerek karısının omzuna dokundu.
" Defnee uyan hadi defnee " dedi tekrar. Korkuyla açtı gözlerini defne ani harekette etmişti ve kolu acımıştı.
" Sakin rüyaydı" dedi poyraz ona. Defne bir an yanındaki adama baktı.
Hiçbirşey demeden sarıldı poyraza.
" Annem gitmiş herkes beni bırakmış sende bırakıcaksan hiç hatırlatma " dedi defne.
" Ben seni hiç bırakmam korkma tamam mı ? Hiç korkma ben hep seninleyim ne olursa olsun. "
Tek eliyle sarıldığı adamı dahada sıktı defne.
" Bırakma , bırakma " diye tekrar tekrar söylendi.
Poyraz ise mutluydu karısının ona kendisini bırakmamasını söylemesi çok güzeldi. Gerçi söylemesine gerek yoktu bırakamazdı ki o defneyi.
" Benimle uyusana " dedi defne.
" Emin misin ?" dedi poyraz.
" Evet kocam değil misin beraber uyumamız normal " dedi defne. Tamam hatırlamıyordu ama kocasıydı.
" Tamam " dedi sadece poyraz çok mutluydu şu an konuşursa saçmalardı o nedenle az konuştu. Beraber yatağa girip sarıldılar. Bir süre sonra defne
" Bana nasıl tanıştığımızı anlatsana " dedi.
" Peki dinle o zaman " dedi poyraz ve boğazını temizledi.
" Ben arkadaşlarla tatile gitmek istemiştim babam izin vermedi ve beni buraya halamın yanına gönderdi. Ben tabi bir kötüyüm moral falan bitik. Halamında bir cafesi var beni garson olarak kullanıyor ama ben pek beceremiyorum. O günde yine öyle bir gündü. Doğumgünü partisi vardı cafede halam pastayı hazırladı hadi götür dedi. Ben aldım pastayı geliyorum içeri. O sırada ayağım bir kay düş. Pastada benim üstüme düş tabi. Rezil oldum anlayacağın. Sonra kafamı bir kaldırdım. Sen karşımda gülüyorsun. O kadar güzel gülüyordun ki ben orada sana aşık oldum. Meğer o gün senin doğumgününmüş. Gülçin gelip arkadaşımın partisini mahvettin diye kızdı ama zen hayır ilginç kıldı kafasına mum koyalım ordam üflicem dedin ve kafama mum koydun " diyip o günü hatırlayıp güldü.
" İlginç bir tanışma olmuş ama yaratıcıymışım kabul et " dedi defne.
" Evet yaratıcıydın her zamanki gibi " dediğinde ikiside güldü.
" Hadi uyu ama şimdi " diyen poyrazı dinleyip gözlerini kapattı defne.

İki çiftte birbirlerinin kollarında huzurlu bir uykuya daldılar evet hepsinin kafasında ayrı sorular vardı , hepsinin ayrı derdi vardı ama birbirleriyle huzuru bulmuşlardı.

Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin