Bölüm aslında 2 gün önce hazırdı ama yazarınız heyecanlı olduğu için az paylaşmayı unutmuş :) Neden heyecanlı olduğumu merak ederseniz eğer ki fanatik bir taraftar olarak takımım şampiyon olduğu için :)
Yaşasın Beşiktaş diyerek burada da sevincimi paylaşıp sizi bölümle başbaşa bırakıyorum :)Yaptığı şey dolayısıyla vicdanı daha şimdiden sıkıştırmaya başlamışken birde karısına birşey olması durumunda yaşayabileceğini sanmıyordu. Onu biraz olsun rahatlatacak tekşey karısının yeşil gözleriyle ona sevgi dolu bir bakışıydı.
Saatler sonra ameliyathanenin kapısı açıldığında herkes yüzünde umutla doktorun ağzına bakıyordu. Söylenecek tek olumlu kelime herkesi mutluluğa boğabilirdi.
" Ameliyat başarıyla atlatıldı fakat defne hanımı 48 saat uyutacağız toparlanması için bu süreçte de size birşey söyleyemem elimizden gelen tek şey beklemek "
Defne yoğun bakım ünitesine alındığında Poyraz herkesi gönderdi çünkü orada beklemesi gereken tek kişi kendisiydi.
Camın arkasından karısını izlerken hala nefes alabildiği için mutluydu poyraz. Ne olursa olsun şu hayatta bu kadının nefes alabilmesi için herşeyi yapardı.
" Seni çok seviyorum " diye mırıldandı cama karısının duyamayacağını bilsede söylemek istemişti.
Aklına gelen hatıra ile burukça gülümsedi Poyraz.☆ Geçmiş
" Ya oğlum bela mısın sen ? Bıraksana peşimi " derken hızlı hızlı yürüyordu genç kız. Genç adama kızgınlığını yansıtırken bir yandan da onun o vazgeçmeyen hali hoşuna gidiyordu ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.
Arkadan bir cevap vermemesi ile durdu ve hışımla arkasına döndü.
" Sen beni anlıyor musun ? Seni istemiyorum " derken çakmak çakmak yeşil gözlerini dikmişti Poyrazın kahverengi gözlerine.
Poyraz ise onun söylediği olumsuz cümleleri hiç duymamış gibi sırıtıyordu. Defne hala kendisine bakarken elini cebine koyarak yaklaştı bir adım genç kıza ve onun kokusu içine dolarken huzurla doldu.
" Seni duyuyorum ama anladığımı söyleyemeyeceğim çünkü dediklerin bana ters. Ben sabit fikirli bir adamım ve seni seviyorum bundan başka birşeyi anlamayacağım "
Defne ağlasın mı gülsün mü sinirlensin mi bilemiyordu. Doğumgününde gördüğünden beri bu adam peşine takılmıştı ve her seferinde kendisine olan aşkını söylemekten geri kalmıyordu.
" Ya sen... sen " dedi ama devam edemedi çünkü ne dese bilemiyordu.
Onun bocalayan hali hoşuna giden Poyraz iyice yanaştırdı yüzünü sevdiğine ve burnunun ucuna kadar girdi.
" Evet ben sevgilim artık benden başka sözün olmayacak. Hayatının sonuna kadar seni sevecek ve yanında olacak adam benim ; sen benimsin "
Sözleri bittikten sonra ise keyifle geri çekilip uzaklaştı ve arkasında şaşkınlıkla ağzı açılmış bir kız bıraktı.Anılar hep güzeldi , mutlu günleri anlattığı için. Poyrazda biraz olsun gülümseyebilmişken yanında bir hareketlenme hissettiğinde yüzündeti gülüşü sildi ve yan tarafına döndü.
Gelen daha önceden de tanıdığı bir hemşireydi.
" Biraz dinlenseniz ona böyle bir faydanız dokunmayacak " dediğinde kafasını olumsuz olarak salladı Poyraz.
" Ona bir faydam olsun diye burada değilim ki onun bana bir faydası olsun diye buradayım " dedi ve bakışlarını karısına çevirdi.
" Kalp atışlarını duyuyorum ya buradan benimkinede atmak için bir bahane oluyor "
Hemşire hanım bu sözlere söyleyecek birşey bulamadığı için sessizce terk etti orayı bu adamı karısıyla başbaşa bırakmak en iyisiydi zaten.
Elini tekrar cama koyup kafasınıda yasladı genç adam.
" Seni çok seviyorum defne sensiz yaşamama izin verme sevgilim ne olursun "48 saat geçmişti ama nasıl geçmişti birde Poyraza sorulsundu. İçi acımıştı her anında zaten bir an olsun ayrılmamıştı o camın önünden ayrılırsa yaşayamayacak gibi hissediyordu çünkü.
İçeriye kontrole giren doktoru hepsi heyecanla beklemeye başlamıştı.
Mete yanında titreyen karısının omuzlarını sardı kollarıyla " Korkma " dedi saçlarını öperken " böyle sevilirken bir kadın asla gitmez " dedi ardından. Öyle hissediyordu çünkü aşkın yüceliğini göstereceğini ve defneyi hayatta tutacağına inanıyordu.
Burakla İlgi ise insanlara henüz söyleyemedikleri isimsiz ilişkilerinden ötürü uzak köşelerde bakışmakla yetiniyorlardı sadece.
Sonunda işi biten doktor odadan çıktığında karşısındaki herkese gülümsedi.
" Defne hanımın durumu gayet iyi görünüyor ilaçlarınıda kestik yakın zamanda uyanacak fakat ancak o zaman net bir hasar tespiti yapabileceğiz şu an için birşey görünmüyor ama "
Derin bir nefesi içine çekerken gözlerini kapatıp sessiz bir dua gönderdi rabbine genç adam.
" Görebilir miyim? " diye sorduğunda suç ortağı olan doktor kafasını olumlu anlamda salladı.
" Kuralları zaten biliyorsun anlatmama gerek yok " dediğinde kafasını sallama sırası genç adamdaydı.
Tüm hazırlıkları tamamlanıp içeriye alınan poyraz karısının minik elini tutarak sıcacık bir öpücük kondurdu üstüne.
" Şükürler olsun Defne şakürler olsun ki nefes alabiliyorsun hala yanımdasın. Birde açsan o yeşillerini baksan bana eskisi gibi hatta eskisi gibi olmasada olur bak yeter. İstersen benden nefret et yeter ki nefes al Defne. " diyerek gözlerini karısının gül yüzüne dikti. Bembeyaz kalmıştı genç kadın solmuştu o poyrazın çok sevdiği gül yanaklar ama yaşıyordu ya yeterdi bu.
Bir elini tutarken diğerinide yanağına götürdü yavaş yavaş okşadı.
" Seni öyle çok seviyorum ki Defne. Sensiz kalma ihtimali bile ölmeme neden oluyor. Yaptığım günahta bunun kanıtı. Allahım belki beni affeder onu bilemem ama sen affet olur mu Defne. Sana söyleyemeyeceğimi biliyorum bunu ama eğer ki öğrenirsen bir yerden sadece seni sevdiğim için yaptığımı bil "
Süresi dolduğu için son kez eline öptüğü karısından ayrılmak için uzaklaşırken içindeki bir dürtü ona arkasını dönmesini söylediğinde uydu bu dürtüye.
Karısının yeşil gözlerinin yarı açık haliyle karşılaştığında gözünden akan yaşları tutamadı.
En büyük duası kabul olmuştu karısı uyanmıştı gerisinin hiç önemi yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.