Pislik herif

6.3K 347 9
                                    

Multimedia ilgi :)

Burak hayret ediyordu ilgi o ilgi miydi yanii? E oha şansa bak diye düşündü.
İlgi ise sinirden çatlamak üzereydi. Ah naset olsun görüşeceği adamın adını bile sormamıştı. Oysa bu gerizekalının adını duysa asla gelmezdi. Sinirle burağa bakıp geri döndü. Tam kapıdan çıkarken adamın kolunu tutması ile öylece kaldı.
Burak kızın gitmesi ile ok gibi atıldı ve onu kolundan yakaladı. Ardından biraz yanaşıp özlediği kokuyu içine çekti.
" İlgii " dedi ve o ses tonunda kayboldu ilgi.
" Hıı " dedi mayışık. Bu hali burağı güldürdü.
" Benden o kadar kaçtın ama bak kader seni bana getirdi artık gitme. "
Onun elinin sıcaklığının ve duyduğu kokunun tadını çıkardı birkaç dakika ilgi sonra aniden kendini toplayıp kolunu adamdan kurtardı. Öfkeyle ona döndü.
" Bu laflara yine inanırmıyım sence. Saf mıyım o kadar ben. Bir salaklık la karşına çıktım ama bir daha seni görmek istemiyorum asla " dedi ve hemen kendisini dışarıya attı. Burak aradan geçen zamanla onun içinin soğumadığını fark edip naset etti kendisine ve hemen toparlanıp peşinden gitti ama kız asansöre binmişti bile. Hemen merdivenlere atılıp ondan önce inmeye çalıştı ama kaçırmıştı kızı işte tıpkı seneler öncesi gibi. Ayağının dibindeki taşa tekme savurdu.
İlgi ise bindiği takside gözyaşlarını serbest bırakmıştı. Ah nalet olsun tam unuttum derken o pislik yine girivermişti hayatına ama ne yapıp ne edip yine çıkaracaktı onu hayatından.
Defne çok heyecanlıydı. Bugün kolundaki alçı çıkacak ve biraz daha rahat edecekti. Yan tarafına dönüp araba kullananan poyraza bakıp gülümsedi.
" Ya oh şükür bir alçı gidecek geriye kaldı 1 oda gitse tam rahat edicem. O ne zaman çıkar sence poyraz " diye sordu.
Poyraz karısına bakıp gülümsedi.
" Bilmiyorum ki canım bugün öğreniriz " dedi. Defne gülümseyerek elini poyrazın vites kolundaki elini tuttu.
" Sen iyiki varsın "dedi. Poyraz o eli aldı ve öptü.
" Sende iyiki varsın " dedi.
Evet karısı geçmişlerini hatırlamıyordu , onu eskisi gibi sevmiyordu ama yanındaydı ya buda yeterdi. Hiç hatırlamasalar bile onunla tekrar o en güzel hatıraları yaşardı.
Hastaneye geldiklerinde poyraz dikkatlice arabayı yerleştirdi.
Kendisi inip defnenin tarafına geçti ve onu dikkatlice kucağına aldı.
" Ya ben hep sana zahmet veriyorum" dedi defne mahçupça.
" Şii ne demek o öyle görevim " diyen poyraza minnetli baktı ve onun yanağını öptü.
" Çevre kalabalık rahat dur " dedi poyraz.
O an yine defnenin başına bir ağrı girdi gözlerini kapatıp düşünmeye başladı.
Onun değişen ifadesinden korkan poyraz endişeyle baktı.
" Defne iyi misin ?" diye sordu ama defne cevaplamadı. Aksine yine derin derin solumaya ve gözleri kapalı öyle durmaya devam etti. En sonunda defne gözlerini açtı ve kısık sesi ile konuşmaya başladı.
" O gün yine böyle demiştin "
" Hangi gün ?" dedi poyraz umutla.
" Kaza günü " diyen defne yüzünü poyrazın boynuna gömdü ve sessiz sessiz ağlamaya başladı.
" Şişş ağlama lütfen kıyamam " dedi poyraz ve gördüğü banka oturdu kucağındaki defneyle. Oturur oturmaz kızın saçını okşamaya başladı.
" sen yapma dedin " dedi defne ve daha çok ağlamaya başladı.
" Defne hatırladığın için çok mutluyum ama lütfen bak üzülmee en çok sen etkilendin zaten benden niye özür diliyorsun " dediğinde inanamaz gözlerle ona baktı defne.
" Ben mi etkilendim en çok poyraz. Ben senin hayatını mahfettim. Kendimi mahfettim " dedi ve yine boynuna gömdü yüzünü.
" Sen kimsenin hayatını mahfetmedin defne. Sen benim yanımdasın ya hiçbirşey mahfolmuş olamaz. Kendini üzme bak hem hatırladın hatırlıyorsun "
Çift bir süre daha orada oturup defneyi sakinleştirdi. Ardından kalkıp doktora girdiler.

Mete ameliyattan yorgun argon çıkıp odasına geçmişti ki odasındaki güneşle günü aydınlandı. Gülçin gülümseyerek ona bakıyordu. İki adım atıp sarıldı kıza yüzünü saçlarına gözdü ve derince kokladı.
" Oh be işte hayat bu " dediğinde kıkırdadı gülçin.
" Bak cidden benim ana kucağı fikri iyiydi " dedi gülerek.
" Bencede bak kafama yatıyor benim. Sığar mısın ki bebeğim " dedi kızın yüzüne bakarak.
" Sığarım ya küçücük birşeyim sonuçta " dedi.
" Evet bebeğim o kadar küçücüksün ki kalbime sığdın kendi imparatorluğunu kurdun orada kalbimin prensesi "
" Sen var ya sen " dedi ve meteyi öptü gülçin.
Öpücükle mest olan mete bir süre sonra oturdu ve gülçini kucağına çekti.
" Ne varmış bende bebeğim " dedi. Gülçin bulunduğu yere mutlulukla yerleşti.
" Sende öyle bir çene var ki aşkım istediğin herşeyi yaptırabilirsin " dedi.
" Bak sen ben neymişim be" dedi mete ikili cilveleşirken bir anda kapı açıldı.
" Ee yok artık " diyen melek hanım odaya bomba gibi düştü.
Gülçin artık tamamen metenin annesine karşı bittiğini hissediyordu.
Mete ise şansına nalet etti. O kıpırdanınca gülçinde yavaşça yere indi. Şimdi ikili melek hanımın karşısındaydı.
" Oğlum ben ne zaman yanına gelsem bu kızla münasebetsiz şekilde mi yakalıcam seni "
" Anne lütfen " dedi mete. Annesinin bu tavırlarından gına gelmişti artık çünkü.
" Ne anne lütfen ben seni böyle basit mi yetiştirdim mete böyle basit kızlarla düşüp kalkıyorsun hemde işyerinde " dedi melek hanım sinirle.
" Anne sus lütfen kalbini kırmak istemiyorum gülçin asla basit bir kız değil o benim için bu dünyadaki en önemli şey sakın ona terbiyesizlik yapma "
Metenin sesi öylesine sertti ki bu ses tonundan korkmuştu gülçin ama kırgınlığı öyle büyüktü ki o korkuyu duyumsayamamıştı tam.
" Hah birde terbiyesiz ben oldum ha öyle mi ayıp yavrum ayıp. " dedi ve gülçine döndü.
" Hadi bu erkek uçkuruna düşkün olur ama sen utanmadın mı böyle sürekli adamın kucağında gezmekten "
Gözleri dolmuştu gülçinin ama bu böyle olmazdı ki!
" Bakın yanlış düşünüyorsunuz " dedi. Tam melek hanım birşey diyecekti ki mete gülçinin elini tuttu.
" Anne sakın dahada saçmalama gülçin senin dediğin gibi biri değil. Ben bu kızı seviyorum ve ondan vazgeçmicem en kısa zamanda da karım olacak " dediğinde iki kadın da şaşkınca genç adama bakmıştı.
" Ne dediğinin farkında mısın sen oğlum asla böyle birşey olmayacak" dedi bağırarak.
" Bal gibide olacak bu kadın benim karım olacak " dedi kendinden emin halde.

" Öyle mi diyorsun oğlum peki seni buradan atsam evini tüm paranı elinden alsam yinede bu kız senle kalır mı ? " dedi gözlerini 2ülçihe dikerek. Gülçin elini tutan eli daha bir sıktı. Kendini dikleştirdi.
" Bakın hanımefendi siz ne kadar bana saygısızca davranmışsanızda ben aynı şeyi yapmam. Gelelim konumuza ben oğlunuzu seviyorum. Ne yaptığı işi , ne parasını ne de evini değil oğlunuzun kendisini seviyorum ben. Yani bu tehtidleriniz çok boş. Ben asla meteyi bırakmam. "
Mete bu kıza şu an bir kez daha aşık olmuştu.
" Bir dakika sevgilim " dedi ve kızın elini bıraktı. Üzerindeki önlüğü çıkardı koltuğa bıraktı. Ardından masanın başına geçti birkaç parça birşey aldı. Çerçevede olan gülçinle sarılmış ve güldükleri resmide aldı ve geri dönüp gülçinin elini tuttu.
" Güle güle annecim " diyerek çıkıyordu ki melek hanım hışımla döndü.
" Nereye gidiyorsun sen " diye bağırdı. Gülçin şimdi tırsmıştı işte.
" Az önce sen beni kovdun ya annecim bende gidiyorum şimdi gidip evide boşaltıcam anahtarı kapıcıya bırakırım. Araba benim kusura bakma kendi paramla aldım " dedi ve annesine son kez gülüp gülçini çekerek çıktı odadan arkadan annesinin homurtularını duyuyordu ama tınlamadı. Dışarı çıktıklarında durdu ve gökyüzüne baktı derin bir nefes çekti.
" Gülçin sen geldin hayatıma bahar geldi , özgürlük geldi. Sakın gitme hayatımdan beni sensiz bırakma. " dedi ve diz çöktü.
" Şimdi bana bir söz ver sonsuza kadar benim baharım olur musun ?"
Gülçin akan yaşlarını tutamıyordu şu an. Neden gelmişti buraya ve neyle karşılaşmıştı. Ama iyiki karşılaşmıştı. Şimdi o melek adlı şeytanla karşılaşması iyi değildi ama bu iyte bu an iyi şeydi. Bu arada cevap vermediğini fark etti ve çoşkuyla cevap verdi.
" Ben senin hayatında baharsam sen o baharı başlatan güneşsin mete sen olmasan ben bahar olamam ancak soğuk bir kış olurum. O yüzden sonsuza kadar birlikte kalmamız şart" dediğinde mete elindekileri yere bıraktı ve kalkıp sıkı sıkı sarıldı sevdiği kıza.
" Benimsin " diyerek.
Gülçinde aynısını yaptı sıkıca sarıldı sevdiğine " Benimsin " dedi oda bundan gayet memnun.

" Oh beee " dedi doktor odasından çıkan defne. Onun bu sevincine gülümsedi poyraz.
" Bakıyorum pek mutlusun " dedi.
" Tabiki mutluyum poyraz ya o iğrenç alçıdan kurtuldum kolum iyi , ayağımda 10 güne iyi olacakmış daha ne isterim ben bee " dedi ve adamı yanağından sulu bir şekilde öptü.
" Ya hem iyi oluyorum hem hatırlıyorum birşeyler herşey düzelicek dimii poyraz " dedi ve o büyüttüğü gözlerini adama dikti. Poyraz öpücüğün etkisindeydi ama şu sevimli karısı cevap bekliyordu.
" Tabiki düzelecek defnem düzelmesede ben senin için o bozukluktan yeni bir düzen kurarım " dedi ve alnından öptü karısını.
Yapardı karısı için herşeyi yapardı. Defnede hissetti bu güveni ve o öpücükle Defnem lafının etkisinde şapşalca gülümsedi.

Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin