Sihirli göl kıyısı

3.9K 237 4
                                    

Defne üzerindeki bluzu düzeltirken bir yandan gömleğinin ilikleyen kocasını dikizlemekten alıkoyamıyordu kendisini. Onu öyle izlirken az önce yaptıkları şeyler aklına geldiğinde kıkırdadı kendi kendisine. Onun kıkırtısı ile gömleğiyle işi biten Poyraz da muzur bir ifadeyle baktı karısına. Saçı başı dağılmış , dudakları şişmiş kıpkırmızı olmuş dağılmış haliyle öyle güzel görünüyordu ki şimdi yeniden onun üzerine atlayabilirdi.
" Komik birşey mi var hanımefendi ?" dedi ona yaklaşırken.
Defne kafasını dikleştirip kocasına uyarak oda yaklaştı sevdiğini dipdibe kalmışlardı şimdi.
" Evet çok komik birşey var beyefendi " dedi sırıtarak.
Poyraz elini kaldırıp onun omzuna koydu ve usul usul okşamaya başladı.
" Neymiş o sevgilim " derken nefesini dudaklarına vermişti.
Defne bu hareketler karşısında resmen mayışmıştı.
" Hile yapıyorsun ama " derken çatmaya çalıştığı kaşlarıyla çok çekici gelmişti gözüne genç adamın.
" Daha 5 dakika olmadı ama ben yine seni istiyorum " dedi Poyraz az önce ne konuştuklarını bile unutuvermişti.
Defne önce bir etrafı inceledi kimsecikler yoktu gerçi olsada olan az önce olmuştu bir kere daha olsa ne çıkardı ki ! Bu düşünceyle kocasının dudaklarını ele geçirdi , işte hayat bu adamın dudaklarında başlıyordu.

Ağlamaktan ve yaşadıklarının ağırlığından dolayı şimdi kocasının kollarına girmiş olmanında rahatlığıyla uyuya kalmıştı gülçin. Metede karısı kucağında uyurken onun mis kokulu saçlarını kokluyor hasret gideriyordu. Hala ne olupta terk edildiğini bilmiyordu ama bildiği tek şey sevdiği kadar sevildiğiydi. Gülçinin akıttığı her gözyaşı , uyurken her sayıklaması bunun bir kanıtıydı. Birbirlerini bu kadar çok severken hiçbirşey engel olamazdı ki onların ayrılmalarına.
Kararı kesindi Metenin ne olmuş olursa olsun karısını asla bırakmayacaktı bir insan nasıl kendisini bahardan uzaklaştırıp ebedi bir kışa mahkum ederdi ki !

Defne ve poyraz bir kere daha toplandılar fakat bu sefer genç kadının soğuktan ürpermiş.olduğunu fark etti genç adam. Kendisini tutmalıydı yoksa karısı hasta olacaktı.
Kolunun altına çekti karısını " Hadi bir an önce gidelim üşüdün sanki sen biraz "
Defne daha da sığındı kocasına " Hiçte üşümedim bir kere sen abartıyorsun " diyerek omuz silkti.
Onun hallerine güldü genç adam.
" Verdiğin sözlere güvenmesemiydim acaba hani hep benim dediğimi dinleyecektin " dedi takılmak için. Durdu defne bu sözle kafasını kaldırıp kocasının gözlerine baktı.
" Sen ne dersen o kocacığım vallahi bak üşüdün diyorsan üşümüşümdür donmuş bile olabilirim " dedi sevimli sevimli. Onun o kaldırdığı minik burnuna bir öpücük kondurdu poyraz " Aferin hatun hep böyle akıllı ol " dedi ardından sert görünmeye çalışarak ne kadar olabildiyse tabi.

Eve geldiklerinde koltukta oturan meteyi ve onun kucağında uyuyan gülçini fark ettiler. Mete kafasını kaldırıp gelenlere baktı ve kafası ile selam verdi.
Defne uyuya kalmış olan arkadaşına şevkatle baktı olanları bildiği için , poyraz ise herşeyden habersiz onlarında barışmış olduğunu düşünerek sırıttı.
" Barışmanıza sevindim de abi derdi neymiş sarı cadının " diye sordu keyifle.
Mete ise derin bir nefes verdi " Bilmiyorum ki önce bağırdı çağırdı sonra kendisini lavaboya kitledi. Ben kapıyı kırıp ona ulaşıncada boynuma sarıldı ağlarken uyuya kaldı. "
Poyraz ın ağzı açık kalmıştı. Neler oluyordu ki böyle hiçbir anlam veremiyordu.
" Bence ikiniz başbaşa sakince konuşmalısınız " dedi Defne.
Poyrazda kendizini koltuğa atarken " Bak şu patika yoldan dümdüz git orada sihirli bir göl kıyısı var oraya götür bu cadıyı herşey çözülür orada " derken karısına bakmıştı çünkü az önce o sihirli göl kıyısı kendilerine iyi gelmişti. Defnenin pancar gibi olan yanaklarıda imayı anladığını belli ederken keyiflendi.
Mete karısını iyice kendine çekip kalkarken "Düz gitsem bulurum dimi " dedi. Başbaşa kalma fikri çok mantıklı gelmişti.
Kalkıp genç adama kapıyı açtı ve yolu bir kez daha gösterdi poyraz. İçeriye geçtiğinde ise karısına dikti bakışlarını " Ne olduğunu biliyorsun değil mi ?" derken neyi sorduğunu anlamıştı Defne.
Ellerini kaldırıp " Hiçbirşey bilmiyorum polis bey " dedi muzur bir halde.
" Hıı demek birşey bilmiyorsunuz hanımefendi " diyerek ona yaklaşırken sırıtıyordu Poyraz.
Genç kadının tam dibine girip onu belinden kendine çekerken " Bunu bana kanıtlayın o halde " dedi ve hemen aldı beklediği karşılığı.

Mete geldiği göl kıyısını beğenmişti cidden ve kucağında karısını taşımasına rağmen hiç yorulmamıştı kuş gibiydi bu kadın. Barıştıklarında kilo alma işini konuşmaları gerektiğine karar verdi gerçi daha önce halletmeleri gereken bilmediği bir konu vardı ama şimdi çözeceklerdi bunu nasıl olsa.
Gülçinle birlikte bir ağaç dibine oturdu ve burnunu genç kadının saçlarına gömüp huzurunu kokladı.
Gülçin uyanmaya başladığında hissettiği güzel kokuyla iyice sokuldu genç adama.
Karısının kendisine sokulması ve kendisini koklaması hoşuna gitmişti Metenin. Belliydi işte her halinden sevildiği neden uzak kalmalılardı ki !
" Metee " diye mırıldandı gülçin. Her zaman gördüğü o rüyalardan sanmıştı bunuda ama değilde gibiydi.
" Buradayım sevgilim " dedi Mete kollarını daha da sıkılaştırırken. Gülçin duyduğu sesle irkildi mete gerçekti. Gözlerini aniden açıp kafasını kaldırıp baktı genç adama " Buradasın " dedi şok bir ifadeyle.
Onun burnuna minik bir öpücük kondurdu mete.
"Buradayım Baharım ve seni almadan hiçbiryere gitmeye niyetim yok"
Birşey diyemedi gülçin ne diyecekti ki ! Onun durgunlanmasını farkeden Mete " Şimdi ne derdin varsa paylaş benimle gülçin ben senin kocanım , seni seven ve hep sevecek olan kocan "
Zaten içinde taşıyamıyordu artık Gülçin.
" Ben hiç anne olamayacağım " dedi lafı dolandırmadan.
Mete duyduğunu anlamaya çalıştı önce sonra ağzını açtı ama birşey diyemedi.
" Hiç baba olamayacaksın eğer benimle birlikte olursan ama bu senin hayatta en çok istediğin şey biliyorum ben seni bundan mahrum bırakmak istemem "
Mete hiçbirşey demeden sıkı sıkı sarıldı karısına.
" Ömrümden ömür gitti be kadın sen beni neden terk ettin diye türlü türlü şey döndü kafamda bu mudur neden ? Benim herşeyim sensin başka hiçbirşeyin önemi yok " derken dahada sıkı sarıldı karısına.
" Ama " dedi gülçin fakat mete devam etmesine izin vermedi.
" Aması yok gülçin biz artık biriz başka hiçbirşeyin önemi yok "
Gülçinde kendisini serbest bırakırken metenin annesininde olaya karıştığını söylemek istemedi biraz kocasına olan özlemini gidermeliydi.

" Burak yemin olsun bittim bak yaklaşma yanımaa " derken kendisine masayı siper almış saklamaya çalışıyordu İlgi.
" Yaa kızım tamam gel vallahi birşey yapmayacağım "dedi Burak ama sonra hınzırca gülümseyip " Ha belki az biraz dokunurum sonrasını sen istersende devam ederiz "deyip göz kırpınca İlgi hemen kucağına atlamak isterdi ama gerçekten bitkindi.
" Şu surat ifadesini yüzünden hemen sil Burak bu gece benden umut yok sana sen şöyle sağ elinle falan ilgilen " derken oda hınzırca sırıtmıştı.
Sağ elini kaldırıp inceledi Burak " Ya ben lisede bile kullanmadım onu be şimdi hiç kullanmam hele ki sen buradayken " deyip ani bir atakla yakalayıverdi genç kızı.
" Bunlar yakınımdayken ben sağ ele mi bakarım be " deyip genç kızın göğsüne bir öpücük kondurarak onu yatak odasına doğru götürmeye başladı.
" Ya burak gerçekten çok yorgunum kılımı kıpırdatacak halim yok , orgazm bile olamam yani o derece bitkinim bak "
Yatağa geldiklerinde genç kızı yatağa bırakıp aynalığa yöneldi ve krem aldı eline.
" İyi anladık yorgunsun bende masaj yapayım bari ha " deyip göz kırptı ve eline kremi sıkıp güzelce masajı yapmaya başladı.
Genç adamın eli tenine her değdiğinde içindeki ateş artıyordu İlginin zaten masajda farklı yönlere çekilmeye müsait bir hal almıştı burak tarafından.
" Amacına ulaştın gel şimdi buraya be " deyip kendisine çekti en sonunda İlgi burağı. Bu adamın yanında ateşli bir kadın haline gelmişti ve genç adam çok mutluydu bu halinden.

Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin