Poyraz soğuk hastane koridorunda otururken bu sene içerisinde burada ne kadar çok vakit geçirdiğini düşünüyordu. Hayatının en güzel dönemleri olması gereken zamanlar kendisine en zorlu sınav oluvermişti. Hiçbir zaman şikayet etmese de yinede içinden neden diye sormaktan alıkoyamıyordu kendisini.
Gözlerini kapatarak kafasını arka taraftaki duvara yaslayarak içerisinden dualar okumaya başladı ;
karısının , bebeğinin sağlığı için...Karısını çok seviyordu ondan gelen canıda çok severdi elbet ki seviyordu da ama nedense bağlanmak istememişti bebeğe çünkü hep içten içe ona birşey olacağını hissediyordu. Şimdi de tüm o korkuları ele geçirmişti bedenini , düşünceleri gerçek oluyormuş gibiydi.
Kimseyede haber vermemişti hastaneye geldiklerini vermek istemiyordu çünkü insanların artık ona acıyarak bakmasından sıkılmıştı. Evet kötü şeyler yaşıyor olabilirlerdi ama en azından en sevdiği yanındaydı ne olursa olsun.
Kapıdan çıkan doktoru görmesiyle ayaklandı ve umut dolu gözlerle baktı doktora ama onun yüzünde pek bir umut yoktu.
Hiçbirşey demeden baktı doktora ne diyeceğini bilemiyordu çünkü hangisinin sağlığını sorsun bilemiyordu.
" Size olumlu şeyler söylemek isterdim ama durum pek iç açıcı değil Poyraz bey "
Omuzları düştü genç adamın duyduklarından sonra.
" Bebeğin gelişimi geride kalmış gebeliğin devamı biraz riskli, ayrıca defne hanımın olması gereken ameliyat için zaman git gide azalıyor "
Gözlerini kapatıp derin bir nefes bıraktı Poyraz " Ne yapabiliriz peki ?" diye mırıldandı.
" Size bir seçim hakkı sunabilirim ancak bebeği alarak biran önce defne hanımı ameliyata almalıyız yoksa defne hanımında durumu geri dönülmez bir noktaya gelebilir "Poyraz duyduklarının yükünü kaldıramıyordu. Tamam bebeğe alışmak istememiş olabilirdi ama sonuçta o aşklarından doğmuş bir canlıydı nasıl ona kıyılmasına vesile olabilecekti.
Karısının yattığı odaya girerek hemen dibine bir sandalye çekerek oturdu ve onun yumuşacık ellerini tutarak kapadı gözlerini odaya yayılan kokusunu içine çekmeye başladı.
Ne yapacağına dair tek bir fikri dahi yoktu. İki ucu boklu değnek dedikleri şey tam olarak buydu heralde.
Elini çekinerekte olsa karısının karnına koydu ve daha hiç hissetmediği bebeğini hissetmeye çalıştı.
" Seni öldürmemi istiyorlar ve bende ciddi ciddi bunu düşünüyorum. Sen babanı affedebilecek misin ?" diye mırıldandı.
Ne yapmıştı ki bunları hakedebilecek kadar kimseye zararı dokunmayan bir adamdı o , iyi bile sayılabilirdi aslında. Peki bu neydi dünyada cehennemi yaşatıp kendisine ne vermeye çalışılıyordu.
" Uyan nefesim uyan ki bana yardım et " diye mırıldanarak kafasını yatağa yasladı genç adam.Sabaha kocasının kollarında uyanan Gülçin onun bugün evde olacak olmasını değerlendirmek için güzel bir sofra kurmaya karar verdi. Yataktan çıkarken kocasının yanından hiç ayrılmak istemesede yapmalıydı bunu. Kocasının yanağına bir öpücük bırakarak sabahlığını üstüne geçirdi ve mutfağa geçti. Önlüğünü beline takarak yapabileceklerini düşündükten sonra işine verdi kendisini.
Mete uyandığında karısını yanında bulamayınca suratını astı oysa yimdi o kollarında olmalıydı ki gün güzel başlasın. Asık suratıyla yataktan kalkarak elini yüzünü yıkamak için banyoya geçti ve işleri bitince esneyerek mutfağa doğru ilerlemeye başladı.
Kapıya yaklaştığında ise gördükleri hoşuna gittiği için ; kapıya yaslanıp kollarını göğsünde birleştirerek güzel görüntüyü hafızasına kazımaya çalıştı.
Beyaz mini geceliğinin üzerine turuncu önlüğü ile şarkılar söyleyerek iş yapan güzel karısı en güzel görüntüydü.Gönül gözüm kapalı
Bilerek sana yazılıyorum
A penceresi aralı
Her yerine bayılıyorumYavrum baban nereli
Nereden bu kaşın gözün temeli
Sana neler demeli
Ay seni çıtır çıtır yemeli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.