Haber

4.1K 257 5
                                    

Defne ve poyraz hem büyük bir mutluluğun hemde büyük bir çaresizliğin içindeydiler. Tabiki kendilerinden bir parça olarak gördükleri bu bebek büyük bir sevinç kaynağıydı ama bir yandan annesinin sağlığınıda bozabilirdi.
Fakat doktorla konuşan ikili defnenin asla bebeğime dokunamazsınız çıkışından sonra tedbirli hareketlerle doğumdan sonra ameliyat olmaya karar verdiler. İlaçları da şu anlık kullanamayan defne için doktorları yeni bir arayışa girmişti. Umuyorlardı ki yakın zamanda ilaç bulunabilecek.
Defnenin eli sürekli karnındaydı bebeğini hissedebilmek için. Daha kimseye haberde vermemişlerdi bebekle ilgili. Cesur beyinde bir arkadaşına gitmesiyle baş başa kalmışlardı.
Poyraz elinde süt ile geldiğinde karısının hala elini karnından çekmediğini görüp gülümsedi. Yanına yaklaşıp saçlarından öperken elindeki bardağı defneye verdi.
Defne bardağı aldı ama yüzünü buruşturmaktanda geri kalmadı.
" Asma o yüzünü boşuna içilecek o süt " dedi taviz vermeyen bir tavırla.
" İçine birazıcık meyve koysakta öyle içsem " dedi ve yalvarır bir ifadeyle baktı poyraza.
Kafasını hafif salladı ve derin bir nefesle birlikte gülümsedi poyraz.
Bardağı geri alıp mutfağa geçti ve çilekle aroma verdi süte.
Bebek haberini aldığından beri sağılığına çok dikkat ediyordu poyraz defnenin.
Mete ve gülçin azıcık olsun dışarı çıkma istekleri geldiğinde defne ve poyraza geldiler. Onları karşılarında gördüklerinde defne ve poyrazda mutlu olmuştu. Arkadaşları arasında olmak iyi geliyordu artık , hala kafasında bazı şeyler net olmasada...
" Çay içermisiniz ?" diye sordu defne misafirlerine.
Olumlu cevabı aldığında gülümseyerek mutfağa geçti.
" Daha iyi gördüm defneyi " dedi gülçin poyraza hitaben.
" İyi şükür hala kafasında bazı şeyler net olmasada iyi "
Gülçin cevap veremezken mete bu olaya müdahil olmak istedi.
" Bir psikologla görüştünüz mü? Önerebileceğim ve size gerçekten yardım edebilecek dostlarım var "
Acayip mutlu hissetti kendisini poyraz. Yeni tanıyorda olsa bu genç adam iyi bir dost oluvermişti.
" Sağolasın dostum bir aramızda konuşalımda ona göre senden yardım isteriz "
Gülçin sevdiği dostu ile kocasının anlaşmasından dolayı çok mutluydu.
İçeri giren defne herkese gülümsedi.
" Ee evlilik nasıl" diye sordu.
Bu soruyla birbirlerine dönen çiftin arasındaki tutku içeridekileri tutuşturacak nitelikteydi.
" Gayet güzel " dedi cilveyle gülçin.
" Valla bencede harika " diyerek ona katıldı metede.
" Eh sevindim o kadar hazırlık yaptık düğün için geçinemezseniz kafanızı kırardım" dedi poyraz karısını kolunun altına alırken.
" Aman iyi ki iki hazırlık yapmışsınız olayı düşünen benim kocam bir kere tüm alkışlar ona " dedi gülçin kocasına sarılırken.
" Ayy kocasına da laf söyletmezmiş görmemişin kocası olmuş " diyerek kıkırdadı defne.
" Bak baak bana laf edene kocasının kolları altında "
Onların bu çocukça atışmasını keyifle izliyordu iki genç adam. Çaylar da geldiğinde muhabbet gayet iyi devam ediyordu defne hissettiği mide bulantısıyla yüzünü buruşturunca poyrazda bunu hemen fark etti.
Endişeli bakışlarla kendisine bakan kocasına gülümseyip ağız hareketleriyle " İyiyim " dedi. Ardından artık bu haberi söylemesi gerektiğini düşünüp " Size bir haberimiz var " dedi.
" aaa neymiş hemen söyle " dedi gülçin merakla.
" Ben " dedi ve bir mola verip yüzlerine baktı defne. Biraz heyecan iyi olurdu değil mi ?
" Hamileyim " dedi biraz beklemeden sonra.
Mete sevinçle gülümserken gülçinin gözleri büyüdü.
" Ohaaaa cidden mii ?" diye ayağa kalktı ardından " Teyze oluyorum beee" diye zıplamaya başladı ve ardından poyraz ve defnenin üzerine atlayıp sarıldı.
" Ayy çok mutluyum bee aferin sizee " dediğinde poyraz karısını düşünüp gülçini kaldırdı.
" Kızım hamile kadının üzerine öyle atlanır mı be ya birşey olsa " dedi.
" Ayy unuttum ya sevinçten iyi misin hee arkadaşım birşeyin yok dimii "
Onun telaşına gülümsedi defne.
" İyiyim sakin ol birşeyim yok poyraz abartıyor " dedi ve kocasına uyaran bir bakış attı.
Bu sevinçli haberin ardından keyifli bir sohbet devam etti geç saatlere kadar.
Gecenin sonunda yataklarına geçtiklerinde poyrazın eli yine defnenin karnındaydı.
" Hala inanamıyorum defne baba mı olucam ben " diye mırıldandığında defne iyice poyraza yanaşıp karnının üzerindeki elini okşadı.
" Evet baba oluyorsun ve bence en iyi baba sen olacaksın "
Karısının boynunu öptü poyraz.
" Çünkü senin bebeğinin babası olucam benim bütün iyi yanlarımın sebebi sensin "
Defne bu adama her an her dakika daha çok aşık hissediyordu kendisini. Kocasına sıkıca sarılıp kendisini uykunun kollarına bıraktığında rüyası pekte iç açıcı değildi.
Rüyasında önce babasının gidişini görmüştü. Arkasından nasıl ağladığını , arabanın peşinden koşsada ona yetişememesini herşeyi baştan yaşıyormuş gibiydi...
Çıplak koşan ayaklarının acısını bile hissetmişti yeniden. Tüm kurtuldum derken bu seferde annesinin gidişini izlemeye başlamıştı. Sanki dışardan izleyen bir çift göz gibiydi. Kendi çırpınışlarını görüyor ama birşey yapamıyordu. Tek yapabildiği o acıyı yeniden hissetmekti.
Karısının çırpınışlarıyla uyanan poyraz ne olduğunu anlayamasada ona yardım etmesi gerektiğini farketmişti.
" Defnee , güzelim " diyerek onun yüzünü kaplamış saçlarını önünden çekmeye başladı.
Aniden gözlerini açan defne karşısında poyrazı görünce hiç duraksamadan kollarını boynuna doladı ve küçük bir çocuk gibi onun kucağına sığındı. Ağlamalarının arasında ise hep " Beni sakın bırakma" diye tekrar ediyordu.
Mete ve gülçin eve geldikten sonra yine aşkın kollarına kendilerini teslim etmiş ve sabaha karşı ancak uyuyabilmişlerdi.
Sabah erken saatlerde kapının sesiyle uyanan mete. Üzerine resmen tünemiş karısına bakıp gülümsedi. Her sabah gülçinin böyle üzerinde uyanması öyle harika bir histi ki anlatılamazdı.
Kapı tekrar çalınınca gülçini yan tarafa alıp esneme eşliğinde kalktı. Saçlarını karıştırarak kapıya doğru giderken üzerinde olanlara ya da olmayanlara dikkat etmemişti.
Kapıyı açtığında karşısında orta yaşlı bir çift gördü fakat kim olduklarını bilmiyordu.
" Ayy " diyerek gözlerini kapatınca bayan olanı hele şükür bir üzerine baktı.
Bildiğin baxerla kapı açmaya inmişti. İnanamıyordu kendisine.
Karışsında duran orta yaşlı adam baya kötü bakıyordu kendisine.
" Sen kimsin genç adam " diyen sert sese baktı.
" Asıl siz kimsiniz ? " dedi çünkü kendisinin evinde kendisine laf ediliyordu.
" Ben bu evin sahibiyim oğlum ve bu evde kızım yaşıyor. Şimdi soruma cevap alabilir miyim ?"
Sert kayaya vurmuştu mete.

Burak akşam sabaha kadar içmiş ve gözüne kestirdiği sarışın kızla birlikte eve geçmişti fakat bir türlü kıza dokunmayı başaramamış onu geri göndermişti. Ardından duşa girerek orada sızdı. Sabaha küvette uyandığında ise hem üşümüş hem her yanları tutulmuştu.
" Hay aklına sıçayım senin " diyerek sıcak suyu açmak için uzandı biraz. Bu bile her yanını ağrıtmıştı.
Vücuduna değen sıcak su hem biraz rahatlatmış hemde ısıtmıştı. Çıktığında hemen giyindi saatine baktığında duruşmasına yarım saati kaldığını görüp guruldayan karnını yok sayarak dışarıya attı kendisini.
Zorlukla yetiştiği davadan başarıyla çıktığında gururla gülümsedi. Bu işi seviyordu ve her başarısı onun daha çok kendisini sevmesini sağlıyordu.
Hala guruldayan karnına bakıp açlığını hissetti. Acele yürürken duyduğu kıkırdama sesiyle duraksadı. Bu kıkırtı ona birisini hatırlatmıştı.
Kafasını geriye doğru çevirdiğinde ilginin yanındaki cengize güldüğünü gördü ve ne açlık kaldı nede başka birşey tek hissettiği sinirdi şimdi.
Tek aşağını yere vurarak ikilinin yanına gelmesini bekledi. Öyle çok konuşmaya dalmışlardı ki kendisini bile fark edememişlerdi. Bu dahada sinir ediciydi işte.
" Allah muhabbetinizi arttırsın " dedi biraz önüne geçmiş olan çifte.
Cengiz gülümseyerek arkadaşına bakarken ilgi kaşlarını çatmıştı. Uyuz adam her yerde karşısına çıkıyordu.
Ayrıca bir takım elbise birisine nasıl bu kadar yakışabilirdi ki.
" Sağol dostum " diyen cengizdi. Bu iki delinin arasındaki çekimi fark ediyordu ve onları birleştirmek için herşeyi yapacaktı.
" Biz yemeğe gidiyoruz gelsene " dediğinde ilgi bir anda döndü cengize ama laf ağızdan çıkmıştı.
" Valla iyi olur ölüyordum bende açlıktan " diyerek onların yanına gelen burak.
" Hadi yürüsene " diyerek ilginin omzuna vurdu omzuyla.
İlgi ise hemen ondan uzaklaşıp sinirle yürümeye başlamıştı burağın önünden.
Bu büyük bir hataydı oysaki çünkü giydiği dar etekten görünen harika kalçalar burağa enfes bir görüntü sunuyordu...
Böyle manzaraları gördükten sonra bırakılır mıydı hiç bu kız ?

Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin