Neler oluyor ?

4.2K 257 4
                                    

Defne kendisini zor lavaboya kapattığında Poyrazda hemen arkasından girdi içeriye ama kapıyı kapatmasını engelleyememişti. İçinde ne varsa lavaboya dökmüştü defne ve tabi ki bu hal onu bitkin düşürmüştü. Poyraz ise kapının önünden kapıya vurarak karısına sesini duyurmaya çalışıyordu. Genç kadın zorlukla kapıyı açtığında kocasının omzuna tutundu. Bu bitkin hali poyrazı dahada telaşlandırmıştı.

" İyi misin canım sen ?" dedi yüzünü görmeye çalışarak. Defne ise kafasını iyice poyrazın boynuna gömdü.

" Daha iyiyim sadece biraz sarılayım geçer şimdi " dedi ve kollarınıda güçlükle sardı kocasına.

Hemen onun bu isteğine karşılık vererek poyrazda sarıldı karısına.

Herkes çılgınca eğlenirken gülçin ve mete ön tarafa geçmişlerdi. Karısına arkadan sarılıp kafasını omzuna yaslayarak manzarayı izleyen mete şu hayatta bundan daha huzurlu bir anın daha olabileceğine inanmıyordu. Aynı düşünceler gülçinde de vardı. İlk kez hastanede meteyi gördüğünde bu günlere gelebileceklerini beklemiyordu kesinlikle. Fakat bulunduğu durumdan aşırı memnundu.

" Mutlusun değil mi ?" diye sordu mete.

" Hiç olmadığım kadar kocam benim " diyerek omzunda bulunan kafaya bir öpücük kondurdu gülçin.

Mete kafasını bulunduğu yerden kaldırıp karısını kendisine döndürdü.

" Basit bir öpücükle kurtulabileceğini mi sandın karıcım " diyerek çok sevdiği bal dudaklara sahip çıktı.

Burak bütün yakınlaşma girişimlerinin engellenmesine aşırı sinir olmuştu. Böyle inatçı birini daha görmemişti hayatında. Gerçi böyle güzel gülümseyen , sevimli birini de görmemişti ya. Güzel keçi dedi içinden. Bu arada telefonu titreşmişti. Cebinden sakince telefonunu çıkarırken dışardan ne kadar çekici göründüğünden haberi yoktu ama ilginin haberi kesinlikle vardı. Yakışıklı pislik dedi oda içinden.

" Bir insanı öldürmek isteyip birde aynı büyük istekle dudaklarına yapışmak istemek normal mi ?"

İlgiden gelen e mail ile kaşlarını çattı burak. Kimden bahsediyordu ki bu keçi ? Kimin dudaklarına yapışıyordu şimdi. Yoksa o esmer hırtın mı ?

" Bence sen öpmeyi boşver direk öldür " yazıp gönderdi. Bilemedi ki bahsettiği kendi ölümüydü haberi yoktu.

" Haklısın öldürmek istediğim adamı öpmek istemem çok saçma " yazıp gönderdi ilgi ve kendi içinde doğan hislerden dolayı kendisine çok kızıyordu.

Defne poyrazı zor ikna edip düğüne geri dönmüştü. Poyraza kalsa doktora gidip ne olup olmadığına baktıracaktı mutlaka ama işte karısının inat damarına denk gelmişti.

" Kocam asma suratını iyiyim ben bişey dokundu heralde mideme. "

" Ama işte kötüsün şu an ne olursa olsun yani kötü hissediyorum anla lütfen "

Defne karşısında endişesi yüzünden okunan bu adam karşısında ne yapacağını bilemedi. Bir yanı sıkıca sarıl diyorken bir yani aç içini oraya yerleş diyordu. İkiside mantıklıydı aslında.
" Yaa sen ne şirin bir adamsın " diyerek sarıldı kocasına.
" Şirin falan biraz onur kırıcı ama ne yapacaksın senden gelen herşey kabulüm " diyerek gülümsedi poyraz.

Düğün bittiğinde herkes mutlu ayrılmıştı tekneden 2 kişi hariç ,
İlgi ve burak.
İlgi genç adamı lacivert takımının içinde gördüğü anda acayip şeyler hissetmişti ve bu hisler hayra alamet değildi. Nefrette ediyordu bu hislerden o adama hiçbir şey hissetmemeliydi. Hissetmeyecektide.
Burak ise kızın sürekli o dallamayla takılmasına sinir olmuştu. Nasılda gülüyordu o herife öyle kendisine gülmüyorken. Şu kızı alıp bir dağ evine kapatmak vardı ama işte sonrasını bilemiyordu. Genç çifte mutluluklar diledi ve ilgiye sert bir bakış atarak uzaklaştı.

Defne ve poyrazda mutluluklar dileyip evlerinin yolunu tuttular. Defnenin hafiften bir midesi bulanıyordu ama poyrazı tedirgin etmemek için birşey demiyordu.
Tam evin önüne geldiklerinde kapıda onları bekleyen bir süpriz vardı.

Cesur bey kapının önünde bir bavulun üzerine oturmuş bekliyordu.
Genç çift bu görüntü karşısında şok oldu. Gelenleri fark eden cesur bey ayaklandı ve gülümseyerek konuşmaya başladı.
" Neredeydiniz çocuklar sokakta kaldım " dedi olağan bir şekilde.
Poyraz defneye baktı onun bir tepkisini bekliyordu. Defne ise zaten kendisini yorgun ve bitkin hissediyordu. Tek hayali eve girip kocasının kollarında güzel bir uykuyken şimdi karşısında bu adam vardı.
" Ne arıyorsun burada " diye sordu soğukça.
" Kızıma geldim "
Şimdi delirecekti defne. Ne kadar da olağan söylüyordu öyle kızıma geldim diye sanki ona babalık yapmış kızım demeye hakkı varmış gibi.
" Bak gerçekten yorgunum seninle uğraşamam bence sen buradan git "
Bu tepkiden sonra cesur beyin omuzlarındaki çöküşü ikiside farketti.
" Gidecek yerim yok defne babanı sokakta bırakmazsın değil mi ?"
Poyraz adamın çaresizliğini sesinden farketmişti , ona kalsa alırdı eve fakat defnenin fikri önemliydi.
Defnede adamdaki çaresizliği fark etmişti ama içi almıyordu ona yardım etme fikrini. Poyraza baktığında onun bu işe olumlu baktığını hissetti.
Derin bir nefes aldı ve annesinin sözü aklına geldi.

' Sakın düşene bir tekmede sen vurma ilerde sende düşebilirsin'

" Sadece kısa bir süre kalabilirsin fazlasına katlanamam ve bana kızım deme sakın " diyerek kapıyı açıp içeri girdi.
Poyraz ve cesur bey dışarda kalmıştı.
" Buyrun cesur bey " diyerek eliyle içeriyi gösterdi poyraz. Ardından onu misafir odasına yerleştirdi. Tam odadan çıkacaktı ki cesur beyin adını seslenmesi ile duraksadı.
" Teşekkürler evlat "
İşte bunu anlamamıştı. Niye teşekkür ediyordu ki şimdi bu adam.
" Niye teşekkür ettiniz "
"Çünkü kızımın yanındasın onu seviyorsun. Bu gözlerinden belli. Sen benim yapamadığımı yap ona hep sahip çık "
" Bundan şüpheniz olmasın" diyerek çıktı odadan poyraz.
O zaten karısını asla bırakmazdı başkasının sözüne gerek yoktu ki ama işte adama saygısızlık yapmak istememişti.
Odalarına girdiğinde defneyi aynanın karşısında kremlenirken buldu. Üzerindeki ceketi çıkarıp arkadan karısına yaklaştı ve geceliğin açık bıraktığı omzuna bir öpücük kondurdu. Buna karşı gülümseyen defne işini bitirip koltuktan kalktı ve yatağa doğru giderken söylendi.
" Hemen üzerini değiştir ve yatağa gel uykum var "
Gülümseyen adam " İyi sen uyu ben bir duş alıp geleyim " dedi.
" Hayır ya ben sana sarılıp uyumak istiyorum duşu sabah alırsın hadi "
Karısının solgun yüzüne dayanamayan poyraz hemen dediğini yaptı ve yatağa girerek sıkıca sardı karısını.
Babası ile ilgili birşeyler demek istiyordu fakat defnenin tepkisinden de çekiniyordu biraz.
" Sabah konuşalım poyraz çok yorgunum "
Poyrazın derdini anlayan defne böyle bir açıklama yapmıştı. Kendisini hiçbirşey konuşamayacak kadar bitkin hissediyordu. Heleki babası olacak o adam hakkında hiç konuşamazdı.
" Tamam sevgilim uyu sen " diyerek karısının saçlarına bir öpücük kondurdu. Poyraz saçlarıyla oynamaya başlayınca hemen daldı uykusuna defne.

Sabaha karnındaki guruldamayla uyanmak beklediği birşey değildi defnenin. Fakat burnuna bir yerlerden krep kokusu geliyordu ve bu acayip iştah kabartıcıydı.
Poyrazı uyandırmadan kalktı yataktan , sabahlığınıda giyerek dışarı çıktı.
Mutfaktan gelen takırtılara şaşırdı. Ne oluyordu sabah sabah.
Mutfaktaki görüntü asla beklediği birşey değildi.
Babası pembe önlüğü takmış ocak başında krep yapıyordu. Tıpkı o eski babası gibi...
Çok uzakta kalmıştı ama o baba defne için şu an bu mutfakta krep yapan adam onun için yabancıydı.
" Başına taş düşmediğinden eminsin değil mi ?" diye sordu kendini tutamadan.
" Günaydın kı.. Defne "
Adamın kızım demeden durmasını sevdi defne birde sabah sabah bunu çekemezdi.
" Günaydın da ne yapıyorsun "
" Kahvaltı hazırlıyorum bari bir işe yarıyayım dedim "
Güldü defne " Eh geç anladın bunu " dedi ve çıktı mutfaktan.
O koku acayip iştahını kabartmıştı yani mutlaka yiyecekti o krepleri fakat biraz süründürmek iyi olurdu...

Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin