İlaç

3.5K 238 2
                                    

Evet karısına ikisinide çok seveceğini , hep seveceğini söylemişti onun kararına saygı duyuyormuş gibi davranıyor olabilirdi ama bunlar gerçekler değildi.
Karısının hayatını ne pahasına olursa olsun riske atamayacaktı , Defne olmadan yaşamanın bir anlamı yoktu ki !
Uyuyan karısının alnına son kez bir öpücük kondurup notunu yazarak çıktı evden.
Sevmiyordu aslında gizli işler yapmayı ama bunu yapmak zorundaydı. O nedenle kimseye haber vermedi son gelişmeleri ikisi arasında kalmalıydı bunlar.
Doktorun odasının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı ve kararını uygulamanın ilk adamına doğru ilerledi.
Hastaneden çıkarken bir yanı aşırı rahatlamış diğer yanı ise korkularla sarılmıştı. Fakat ne olursa olsun doğru yaptığına inanıyordu yaptığının.

Defne sabah uyandığında kocasını göremeyince azıcık mutsuz olsada bıraktığı notta ofisle ilgilenmem gerek dediği için affetmişti onu zaten adamın tüm hayatını ele geçirmişti. Hem bebeklerinin geleceği için o iş yerine ihtiyaç vardı.
Bebeğini severek kalktı yataktan ve onun iyiliği için güzel bir kahvaltı yaptı ama hala gelmeyen kocasını merak ediyordu.
Telefonunu eline alarak onu aradı ama cevap alamadı. Bunu takmamaya çalışarak yemek hazırlamaya başladı akşam için arada başına ağrı gidiyordu ama olsundu çok etkilemiyordu.

Aradan bir hafta geçmişti ve poyrazın birdaha ameliyattan ve çocuğu aldırmaktan bahsetmemesi defnenin garibine gitsede memnun olduğu için çokta irdelemiyordu.
Güzel bir haftasonundalardı ve yemekleride kocası yapıyordu oda keyifindeyken kocasını izliyordu. Öylesine mutlu ve huzurlu hissediyordu ki tarif etmek mümkün değildi. Bunu kocasıylada paylaşma isteğiyle " Çok mutluyum ben ya " dedi ona gülümseyerek.
Acı bir şekilde baktı karısına genç adam ve gülümsemeye çalıştı. Ona halini belli etmemeliydi. Arkasını dönerek salata malzemelerini kesmeye başlarken " Bende sevgilim bende " dedi.

Güzelce hazırlanmış bir sofra ve güzeller güzeli aşk kokan bir kadın daha ne isterdi ki poyraz. Gecenin sonunda yapacaklarını unutup biraz olsun daha fazla huzur depolayabilmek için geceyi ikisinede keyifle geçirtebilmek için elinden geleni yaptı.
Defnede resmen mutluluk sarhoşuydu zaten o nedenle hiçbirşey farketmedi ama biraz başı dönmeye başlamıştı. Bunu mutluluğa yordu ve kocasının kollarına iyice sindi.
Sarmaş dolaş otururlarken bir yandan delice bir uyku bastırıyordu defneye ve diğer yandanda karnına ince ince sızılar oluşuyordu.
Kafasını sevdiği kokuyu iyice duyumsamak için poyrazın boynuna gömmüşken " Sızlıyor " diyebildi sadece sesinin çıktığından bile emin olmayarak. Poyrazda onun mırıldanmasını duymuştu ama ne dediğini anlayamamıştı.
Çok sevdiği saçları okşayarak bir öpücük bıraktı karısının saçlarına.
" Bizim için yapıyorum sevgilim her ne yapıyorsam birlikte olabilmemiz için yapıyorum umarım beni affedersin "

Karısı iyice uykuya daldıktan sonra ona eşofman giydirerek eşya toparladı biraz ve evden çıktılar.
Hastane yolunda ilerlerken yaptığı için azıcıkta olsa pişmanlık taşıyordu poyraz çünkü bilerek kendi bebeğinin canına kıyıyordu. Karısının yemeğine koyduğu ilaç bebeğinin düşmesini sağlıyordu.
Karısına olan aşkı kendisini katilde yapıyordu hem de kendi canından bebeğinin canı.
Gözünden akan yaşla kararından dönmeden hızlanarak hastane yolunu kat etti.

Hastaneye geldikten sonra herşey çok hızlı ilerlemişti. Defne müdahale odasına götürülmüş gerekenler yapılmaya başlanmıştı.
Bebeği bu gece terk etmişti onları belki kimse bilmeyecekti ama poyraz bunun nedeninin kendisi olduğunu bilerek yaşayacaktı bundan sonra. Daha şimdiden vicdanı susmak bilmiyordu ama kalbi sevdiğin için yaptın onun yaşamı için yaptın diyerek avutuyordu kendisini.
Doktorun odadan çıkmasıyla göz göze geldiler ve ikiside bildiklerinin yükü ile kalakaldı öyle.
" Bebeği kaybettik , defne hanım vücudunun toparlanması için uyutuluyor. Zaten diğer durumuda biliyorsunuz ameliyat olması gerekiyordu ve diğer doktoru ile de konuşup en kısa zamanda amileyaka alınacak "
Kafasını salladı sadece poyraz ve rolüne bürünerek eline telefonu aldı. Haber vermesi gereken insanlar vardı sonuçta.

Etrafındaki insanlar gittikçe çoğalırken rol yapmasına bile gerek olmadan yıkılmışlığını belli ediyordu poyraz. Tek bir duası vardı , karısını kaybetmemek...
Herkes duydukları ile yıkılmıştı. Gülçin kocasının omzuna başını koymuş usul usul ağlarken hem arkadaşına hem de yitip giden minicik bebeğe ağlıyordu kendisine belkide nasip olmayacak bebeğe...
Burak ve İlgi alel acele gelmişler ve hemen hastaneye koymuşlardı.
Poyrazın aileside hemen gelmişlerdi kızı bildikleri gelinlerinin yanına.

Öğlene doğru Defne ameliyata alınmak için hazırlanmaya başlamıştı ve poyraz onu bir kerecik görmek için herkese yalvarmıştı. Gereken izni aldığında kısa süreliğine de olsa girebildi sevdiğinin odasına.
Yatağın yanına yaklaştığında bembeyaz bir yüzle karşılaştı. Resmen bir gecede çökmüştü defne. Gözünden akan yaşlara engel olamadan karısının elini tutarak zorlukla " Özür dilerim " diyebildi. Konuşamadığı her sözcüğü gözyaşları anlatsın istedi genç adam.
Herşeyi aşkından yaptığını karısının yanından ayrılmaması için daha beterlerini bile yapabileceğini sadece gözyaşları anlatabilirdi kelimelere dökemezdi bunları.
Daha karısının gözleri kendisine dikilmemişken onun acısını gözleriyle görmemişken anlatamıyordu kendisini birde o karşısındayken nasıl anlatacağını hiç bilemiyordu. Hem şimdilik düşünmekte istemiyordu daha sonra vicdanıyla çok başbaşa kalacaktı şimdilik sadece karısının ameliyatı atlatması ve o yeşillerini açması gerekiyordu tek isteği buydu.

Odadan çıkarıldıktan sonra genç kadın ameliyata götürülürken poyraz orada boş boş duramayacağını hissederek hastanenin mescidine gitti. Tabi ki onu babası , burak ve metede izlemişti. Tüm erkekler abdestlerini alarak namaza durdular. Hepsinin ortak bir duası vardı defnenin sağsalim ameliyattan çıkması ve bu iki aşığın artık sorunsuz bir hayat sürmeleri.
Namazını bitirdikten avuçlarını gökyüzüne açtı Poyraz. Tüm kalbiyle dua etmeye başladı gelecekleri için.
" Allahım
Biliyorum çok günahım var sana layık bir kulda değilimdir ama sen affedicisin rabbim. Sen kimsesizlerin kimsesisin , karanlıklardaki aşdınlığımızsın.
Beni kimsesiz ve karanlıkta bırakma. Bana bağışladığın aşkı elimden alma , nefesim o benim onsuz olmaz olamaz ki !
Zaten vicdanım beni rahat bırakmayacakken birde kalp ağrısına müsade etme rabbim karımı benden alma. Onsuzluğa mahkum ederek beni bu dünyada cehennemlere atma. "

Saatler ilerliyordu ama içeriden ne bir haber geliyordu ne de bir kıpırtı oluyordu. Ettiği dua içini biraz olsun rahatlatırken yinede oturamıyordu oturduğu yerde genç adam.
Karısı canı içerideydi ve onun bu halinni sorumlusu kendisiydi. Bebeğinin canına kıymışken onuda kaybederse yaşayamazdı bu çok açıktı ama elinden ne gelirdi ki beklemekten başkaa !

Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin