Defne ve poyraz ağlayıp içlerini boşalttıktan sonra ne olursa olsun birlikte olmaya karar vermişlerdi. Ne olursa olsun asla birbirlerinden ayrılmayacaklardı. Defne herşeyi unutsada...
Sabah ilk kez Poyraz'dan önce uyandı Defne. Önce uzun uzun kendisine sarılmış bir melek gibi uyuyan bu adamın tadını çıkardı. Öyle güzel öyle masum uyuyordu ki Poyraz. Gülümseyerek eliyle yanağını okşadı. Ardından ona süpriz yapmak için kalktı ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçti. Ayağı onu biraz zorlamıştı ama olsun poyraza değer diye düşündü. Onun yüzündeki bir gülümsemeye değerdi.
Önce mutfakta durup gözlerini kapattı ve kendisini düyünmeye zorladı. Poyraz ne sever diyerek. Kendisini ne kadar zorlasada hiçbirşey canlanmadı kafasında. Bu acayip moralini bozsada öncelikli amacını gerçekleştirmeliydi. Poyrazın mutluluğunu sağlamak.
Poyraz elleriyle yatağı kolladı ama eline gelen sadece çarşaf ve örtüydü. O ise sıcacık kıvrımlı bir vücut bulmak istiyordu. Bunun yarattığı hüsranla araladı gözlerini. Tek gözünü ovuştururken doğruldu yatakta ama daha kendisine gelemeden kapı açıldı ve defne aksak yürüyüşüyle girdi içeriye." Yaaa ama sen uyuyor olmalıydın. Tüm planım bozuldu. "
Defnenin o büktüğü dudakları ve hüsranla çıkan sesine dayanamadı poyraz ve geri girdi yatağa. Hemen gözlerine kapattı ve mırıldandı.
" Şiii uyuyorum ben uyandırma beni"
Bir insan her an her dakika yeniden hayran olabilir miydi bir adama. Defne oluyordu işte.
Gülümseyerek katıldı bu küçük sevimli oyuna.Aksak adımlarıyla yaklaştı poyraza ve yatağa oturdu. Önce saçlarını okşadı usul usul. Sonra dudaklarını yaklaştırdı o yumuşak saçlara. Yüzünü boynuna gömüp kokladı derin derin. Poyraz ise onun kendisiyle böyle ilgilenmesinden büyük haz duyuyordu. Yüzündeki gülümsemesi ile karısının daha neler yapabileceğini görmek için sessizce bekledi.
Defne o mis kokuyla herşeyin tamamlandığını hissediyordu sanki hiçbirşey yaşanmamış , geçmişini hiç unutmamış gibi.
Elleri adamın saçlarında hafif doğruldu.
" Kocamm hadi uyan kahvaltı hazırladım sana "Poyraz tekrar onun ağzından kendisine kocam diye hitapını duymuştu ya ondan mutlusu yoktu. Usulca araladı gözlerini ve defne daha ne olduğunu anlamadan onu yatağa yanına çekti.
" Önce seni yesem " diyerek defneyi öpücüklere boğmaya başladı. Bu güzel saldırıya kahkahalarıyla cevap verdi defne. İnsanın huzuru yakalaması bu kadar basitti işte.
İkili biraz daha cilveleştikten sonra kahvaltıya geçtiler. Kahvaltı boyunca defne poyraza bir sürü soru sordu. En sevdiği yemek , yumurtayı nasıl sever , içecek ne tercih eder ?
Bunun gibi birçok şey önceden ezberlediğine emin olduğu ama şu anda aklında olmayan.Burak ofisinde sinirle dolanıyordu. Kaç kere aramasına rağmen gülçin kendisine geri dönmemişti. Hani yardım edecekti bu kız. Neden kafasına bu kadar taktığınıda bilmiyordu aslında. Daha önceden de birçok kez yaptığı gibi bir kızın kalbini kırmıştı. Yoksa amacına ulaşamaması mıydı ki onu hala ilgiye çeken. Kesin öyle olmalıydı başka birşey olamazdı yani.
Gülçin seçeneğini boşverip kendisi birşeyler yapmaya karar verdi ama bu olaya nasıl dahil olacağını bilmiyordu.
Masasına geri döndü ve derin bir of çekti. bir yol bulmalıydı önce bu kıza kendisini affettirip ardından yoluna bakmalıydı. Onu gördüğünden beri kurtuldum zannettiği o garip psikoloji geri gelmişti ve bu hiç hoş değildi.Öyle garip garip düşünürken aklına gelen fikirle hemen telefona sarıldı.
" Demet hanım odama gelin hemen " dedi sert sesiyle. Sekreteri demet hanım onu böyle sert görmeye alışık değildi bu nedenle şaşırmıştı ama yapacak birşey yoktu. Odaya girdi ve usulca masanın önüne geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.