Gülçin kendisini bulutların üstünde hissediyordu. Bu ilk görüşte vurulduğu adam ona hayatını sunuyordu şu anda. Evlenelim demişti değil mi ? Bu demekti ki ben bir ömrü seninle geçirmek istiyorum. Nasıl bir mutluluktu bu. Bu düşünceyle meteye daha sıkı sarıldı.
Metede aslında gülçinden farklı değildi. Hayatına bomba gibi düşmüş bu kızı herşeyden çok seviyordu ve kalbini resmen eline vermişti. Biliyordu ki gülçin o kalbi herkesten korur kollar ve severdi.
" Çok mutluyum mete acayip birşey bu " dedi gülçin en sonunda.
" Bende çok mutluyum bebeğim " dedi mete kızın saçlarına bir öpücük kondurarak.
Gülçin yaslandığı göğüsten kafasını kaldırıp sevdiği adama baktı ve içinden gelene engel olamadan dudaklarını kavuşturdu. Metede bu ani gelen saldırıya anında karşılık verdi. Sonuçta sağlıklı bir erkekti ve böyle güzel bir kız kendisini öperken asla duramazdı.
Gülçin ellerini adamın saçlarına geçirirken daha yakın olmak isteyerek bir bacağını adamın diğer tarafına koyarak kucağına yerleşti. Mete tam ereksiyonunun üzerine oturan kızla iradesini korumakta zorlanıyordu. Gülçin ilk olarak tam kasıklarında hissettiği şeyin ne olduğunu anlamasada sonra kafasına çark etti. Bu tam olarak metenin erkekliğiydi. İlk olarak bundan irkilsede sonrasında tam kasıklarındaki bu sertliğin içinde garip duygular uyandırdığını fark ettiğinde dudakları adamın dudaklarındayken gülümsedi.
Mete ise elleri kızın kalçasında iken onu hafifçe ileri geri hareket ettirmeye başladı ereksiyonunun üserinde. Böyle birşeyi daha önce hiç hissetmeyen genç kız kendisini apayrı bir dünyada hissediyordu. Daha arada o kadar kat var iken böyle hissediyorsa arada birşey yokken nasıl olur bilemiyordu. Nefes molası verdiklerinde mete gülçinin boynuna doğru ilerledi ve kokusunu içine çıkti derince. Bütün hücreleri gülçin ile dolsun istiyordu. Ardından oraya sulu bir öpücük kondurduğunda kızın tittrediğini hissedip gülümsedi.
" Uzaklaşman gerek gülçin "dedi ardından acı çektiği belli olan bir sesle.
" Neden " diye sordu gülçin şu an bu adamdan uzaklaşmak ölüm demekti çünkü.
" Sen böyle durdukça ben irademe sahip çıkamıyorum " diyerek kendini açıkladı mete.
Gülçin şu an bu adamı istiyordu. Hayatta hiçbirşeyi istemediği kadar istiyordu. O yüzden içindeki ateşli kadını dışarı çıkarmaya karar verdi. Ellerini meteden çekip üzerindeki tshirtün eteklerini tuttu ve mete birşey diyemeden çıkardı üzerinden. Üzerinde pembe dantelli sütyeni ile adamın kucağındaydı ve zerre utanmıyordu. Mete bu görüntü ile yutkunurken zar zor çıkan sesi ile mırıldandı.
" Ne ne yapıyorsun "
Gülçin ellerini tekrar aramın boynuna dolarken bir eliyle saçlarını , diğer eliylede sırtını okşamaya başladı. Kendisini meteye iyice yekleştırıp kulağına nefesini vererek konuşmaya başladı.
" Seni istiyorum sadece mete seni istiyorum"
Metenin az önce yaptığını tek başına yapmak için harekete geçen gülçin kendisini hafifçe areket ettirip metenin ereksiyonuna sürtünmeye başladı. Ellerini ise metenin gömleğine götürüp düğmeleri çözmeye başlarken adamın boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Mete şok üstüne şok yaşıyordu şu anda bu kıza dur demişken gülçin tüm kontrolu ele almış onu iyice delirtiyordu. Bulunduğu durumdan anında çıkıp elini kızın beline koyup onu durdurdu.
" Gülçin emin misin ?" diye sordu.
" Kesinlikle eminim mete az önce ben sana ömrümü verdim. Bedenimi vermişim çok mu ?" dedi gülçin ve adamın dudaklarına bir öpücük kondurdu. Bu mete için son barikattı ve anında kızı iyice sarıp ayağa kaltı yatak odasına giderken " Artık geri dönüşün yok sevgilim " demeyide ihmal etmedi. İkiside o gece aşkın kollarında yeniden şekillenmişti.Sabahın köründe çalan telefonla küfür ederek uyandı poyraz. Kollarında melek gibi uyuyan karısının saçına bir öpücük kondurup telefona uzandı ve kalktı. Arayanın defnenin doktoru olduğunu gördüğünde içini kapleyen paniğe engel olamadı.
" Günaydın poyraz bey sabah sabah rahatsız ettim ama önemliydi " diyen adamla daha çok panikledi.
" Sizede günaydın ahmet bey ne oldu bu kadar acil " dedi ama panik sesinden akıyordu resmen.
" Şu an için korkulacak birşey yok fakat bugün hastaneye gelip birkaç test yaptırmanız gerekiyor lütfen biran önce gelin ve defne hanımın aç olmasına dikkat edin " dediğinde derin nefes aldı poyraz.
" Hemen geliriz " dedi
Koridordaki duvara yaslandı poyraz telefonu kapatınca. Ne olmuştu da sabahın köründe aramıştı doktor. Önemli birşey olmalıydı. Karısını kaybedemezdi. Defnesiz nefes alamazdı. O bu düşüncelerle koridorda boğuşurken yataktaki boşluğu fark edip uyanan defne
" Poyraz " diye seslendi.
Poyraz aşık olduğu sesi duyunca hemen kalktı ve kendisini toparladı.
" Günaydın gün ışığım " diyerek girdi odaya. Defne bu adamın sevgi dolu haline gülümsedi.
" Günaydın neşem " dedi. Poyraz ise kızın kendisine niçin neşem dediğini anlamamıştı.
" Neşem ne demek bakayım " dedi ve şatağa uzanıp kafasını defnenin göğüslerine koydu. Defne poyrazın saçlarını okşarken gülümseyerek konuşmaya başladı.
" Seni o hastane odasında ilk gördüğümde uyandığımı görünce öyle sıcak , öyle güzel gülümsemiştin ki seni tanımasamda içimi neşe kaplamıştı. Ama sonra ben konuştukça o düşen yüzün garip hissettirmişti işte. O yüzden neşem demek sen gülümsediğinde benim içim neşeyle doluyor mutlu oluyorum demek poyraz. Sen benim hayatımın neşesisin"
Poyraz kafasını kaldırıp öyle aşk dolu baktı ki defneye. Defne elini uzatsa aşka dokunabilecek gibi hissetti.
" Ben seni çok seviyorum defne. Sen şimdi dedin ya senin gülüşün içime neşe veriyor diye. Ben ise senin her haline ayrı ayrı ölüyorum , her nalini apayrı seviyorum. Benim neşem , mutluluğum , hüznüm , kızgınlığım herşeyim sensin benim hayatım sensin. Yaşam kaynağım , oksijenim sensin " dediğinde defne dolan gözleri ile adamın dudaklarına saldırdı.
Öpüşmemeri nefes molası verdiğinde
" Seni hiç hatırlamayan bir kadına kendini yeniden aşık ettin sevgilim " dedi defne.
Poyraz bu lafla daha bir iştahla karısının dudaklarına saldırırken aklına gelen şeyle bir anda durdu. Bu duraksamayı fark eden defne merakla sordu.
" Ne oldu ?"
" Hastaneye gitmeliyiz aklımı başımdan aldığın için unuttum odaya ilk girdiğimde söyleyecektim "
Defne gülümsedi.
" Ay şu ayağımdakininde çıkacağını söyle bana ne olur "
Poyraz önüne düşen saçlarını geri itti karısının " O çıkar mı bilmiyorum ama birkaç test yaptırmalıymışız. Hadi bir an önce gidelim "
Çift birlikte hazırlanırken defne gayet sakindi ama poyraz karısına birşey olacağı korkusu ile ölecek gibiydi.
Hastaneye geldiklerinde hemen ahmet beyin odasına çıktılar. Poyraz doktoru sıkıştırsada laf alamamıştı ağzından.
Defne yine bir sara çektirdiği o filmlerden , verdiği kandan yapılan bir sürü testten yılmıştı artık. Şu iş biran önce bitsiydi. Hem artık illa hatılamam gerek diyede düşünmüyordu akışına bırakmıştı. Poyraz yanındaydı ve onu herşeyden çok seviyordu. Artık emindi ki oda bu adama aşıktı. Belki önceki daha yoğun bir aşktı ama şu anda öyle hissediyordu bu yeterdi onun için. Hem poyrazda ben sana yeni bir hayat kurarım demişti.
Testin sonuçlarını beklerken poyraz karısı için meyve suyu ve poğaca almıştı ama defne sensiz yiyemem dediği için birlikte yiyorlardı. Defne poyrazın düşünceli halini fark edip eliyle kopardığı poğaça parçasını ağzına verdi ve yanağını okşamaya başladı.
" Poyraz niçin böylesin birşeyim yok benim kötü düşünme ne olursun. Sen böyle olunca bende kötü hissediyorum "
Poyraz yanağındaki eli alıp avucuna bir öpücük kondurdu.
" Çok korkuyorum defne sen benim için herşeyden kıymetlisin sana birşey olursa yaşayamam "
Defne elinden geldiğince yaklaşıp sarıldı adama.
" Korkma beni bu kadar seven bir adam bulmuşum asla bırakmam "
" Sakın bırakma " dedi poyraz dahada sarılırken.
Bu arada gelen hemyire doktor beyin kendilerini beklediğini söylediğinde hemen odaya geçtiler.
Doktorun endişeli yüzünün ikiside farkındaydı. Elleri birbirine kenetli doktorun ağzından çıkacak laflara odaklanmıştı ikiside.
" Biliyorsunuz ki defne hanımın bir hafıza problemi var. Biz ilk başta bunun çarpmanın etkisi olduğunu düşünmüştük fakat filmleri tekrar incelediğimde beyninde bir kitle olduğunu fark ettik. Bu kitle kazayla mı oluştu önceden var mıydı bilmiyoruz fakat hafıza kısmına baskı uyguladığı aşikar. Bugün istediğim yeni teslerde bu kitlede büyüme fark ettik" diyip duraklayan doktara korkarak sordu defne.
" Bu ne demek ?"
Poyraz şu an düşünecek durumda değildi ve konuşamıyordu.
" Bu demek ki şu anda hatırladığınız ufak tefek şeyleride unutabilirsin. Bir sabah uyandığında bu adam kim diyebilirsin yeniden. Bu yarında olabilir 1 yol sonrada. Yani şöyle ki bu kitle orada durduğu sürece her an yine herşeyi unutabilirsiniz defne hanım "
Defne ve poyraz bu laflarla jylece kalmışlardı. Poyraz tüm kanın içinden çekildiğini hissederken defne kendisinden çok onun için bu kadar çabalayan adam için üzülüyordu. Poyraza bunu nazıl yapardı onu bjyle bir bilinmezle nasıl mutlu edebilirdi.Arkadaşlar böyle bir hastalık oluşabilir mi bilmiyorum. Fakat bu benim kurgum benim hayallerim o yüzden hikayedeki perşey benim hayalim hastalıklar bile :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.