Herşey o kadar ani olmuştu ki karısının o yeşil gözlerini görebildiğinden bile tam emin olamadan çıkarılmıştı odadan. Bir sürü tetkik yapılmıştı yeniden genç kadına ve herşey olumlu gözüküyordu. Buda içine bir huzur veriyordu genç adamın. Uğruna herşeyini feda edebileceği kadın yanına geri dönecekti.
Geçen saatler sonunda artık karısını görme şansına erişebilecek olan Poyraz sanki yeniden onu tanıyacakmışçasına heyecanlıydı.
Odanın kapısını nefesini tutarak açtı ve kapıyı tekrar kapatana kadar vermedi nefesini.
Nefesini verdiğinde rahatlamış hissediyordu nefesinin nefesi karışmıştı bedenine.
Yatağa yaklaşırken kendisine bakan o gözlerden bir anlam çıkarmaya çalışıyor bir yandan da dünyada ki en sevdiği görüntüyü içine çekmeye uğraşıyordu. Ömür boyu baksa bıkmayacağı bir görüntüydü bu.
Defne kendisine böyle şevkatle bakan başka bir insan daha tanımamıştı annesi hariçti tabi ama başkaydı işte bu adam. Bu adamın hamurunda aşk vardı öylesine belliydi ki bu.
Daha fazla ondan uzak durmaya dayanamadı ve zorlukla kısık sesiyle mırıldandı.
" Artık bana sarılırmısın ?"
Poyraz önce sesin kısıklığından ne dediğini anlayamadı ama sonra anladığında gülümsedi. Bu öyle bir gülümsemeydi ki içinde acı , aşk , mutluluk , heyecan her türlü duyguyu barındırıyordu.
Yaralarına dikkat ederek sıkıca sarıldı canına onun cennet kokusunu solurken dünya umurunda değildi.
Bu Defne içinde geçerliydi bu adama sarılırca gitmişti sızıları , korkuları.
Artık emindi Defne en az Poyrazın kendisini sevdiği kadar seviyordu oda bu adamı. O yüzden değil miydi zaten canını bile hiçe sayıp onu baba yapma isteği. Sahip çıkamamıştı bebeğine belki ama elbet birgün olacaktı.
Hiç konuşmadan hareketsizce öylece sarılı kaldılar birbirlerine.Hastanede geçen bir haftada herşey sorunsuz ilerliyordu. Defne eski hali gibiydi hatırladığı şeyler vardı tabi ki ama ameliyatın etkisi de tam geçmediği için kafasını toplayamıyordu. Tabi ki her anında yanında olmuştu Poyraz. Bütün sızılarını , gözyaşlarını dudaklarıyla silmiş , parmaklarıyla okşamıştı genç kadının ruhunu.
Ciddi bir ameliyat geçirdiği için Defne çok hareket edemiyordu. Tek yaptığı dinlenmekti ve tabi ki yanından ayırmadığı kocasıyla birlikte.
Hele şükür eve gelebildiklerinde ikiside derin bir nefes vermişlerdi. Zorlukla izin almıştı doktordan çünkü ruhunu sıkıyordu o hastane odası.
Eve geldiklerinde kızlar bir güzel evi hazırlamışlardı defne için. Rengarenk balonlar , süslemeler ve salona kurulmuş güzel bir yatak. Odada canının sıkılacağını düşürmüştü kızlar çünkü.
Pasta kesildiğinde defneye koca bir dilimi verdi poyraz ve sandalyenin kenarına oturup omuzlarını sardı karısının kollarıyla ve saçına bir öpücük kondurdu.
" Mutlu musun ?" diye sorarken kokusunu içine çekiyordu. Çatalı tıka basa doldurup yedi afiyetle genç kadın ve kafasını kaldırıp gülümsedi kocasına " Hiç olmadığım kadar " cevabını verdi.
Onu çok yormamak için erkenden kalkan gençler başbaşa bırakmıştı çifti.
Defneye pijamalarını özenle giydirdi genç adam ve onu güzelce yatırdı yatağına.
Kendiside karın kısmına kafasını koyarak yanına uzandı. Orada bir can vardı önceden kendi kıydığı minicik bir can. Oturdukça geliyordu işte aklına vicdanı.
Defne kocasının saçlarını okşarken " Özür dilerim " diye mırıldandı.
Anlayamamıştı genç adam defnenin ne dediğini daha doğrusu neden dediğini ?
Şaşkın gözlerle kendisine bakan adama gülümsedi ve bir elini yanağına götürüp okşarken konuşmaya başladı.
" Ben seni mutlu etmek istemiştim ama senin canından bir parçaya bile sahip çıkamadım Poyraz özür dilerim "
İşte şimdi vicdan tam anlamıyla sırtına binmişti Poyrazın. O karısının canı uğruna başka hiçbirşeyi düşünmezken bu kadın hala onu düşünüyordu. Hiçbirşey demeden uzanıp sahip çıktı karısının gül dudaklarına.
Uzun ve soluksuz bırakan bir öpücüğün ardından alnını alnına dayadı.
" Gel yeniden başlayalım Defne. Herşeyi unutalım acılarımızı , mutluluklarımızı , heyecanımızı hepsine baştan başlayalım "
Soluksuz kalan defne kafasını salladı önce hafifçe ardından soluk soluğa " Seninle herşeye varım ben " dedi.Aylar geçmişti ameliyatın üzerinden tamı tamına koskoca 2 ay , herşeyin rayına oturduğu 2 ay.
Defne çoğu şeyi hatırlıyordu fakat kocasının yeniden başlayalım lafı nedeniyle bahsetmiyordu eskilerden.
Bu arada güzel giden bir diğer ilişkide İlgi ve Burağın ilişkisiydi. Belki bol bol kavga ediyorlardı ama hepsinin sonu oldukça ateşli bitiyordu.
İlgi bunları düşünerek uyuyan adamın yanağına sulu bir öpücük kondurup onu izlemekten zorla koptu ve son kez aynada kendisine baktı.
Minicik hileli bir etek ve Burağın kendisine en çok yakıştırdığı lila rengi bir gömlek giymişti. Durup kendisini göstermek isterdi genç adama hatta kıyafetlerini çıkarmasını bile zevkle kabul ederdi ama yetişmesi gereken bir duruşması vardı.
Henüz küçük Boşanma davaları falan alıyordu sadece ama çok severek yapıyordu mesleğini.
Burak yanında hissemediği yumuşak beden yüzünden huzursuzca uyandı.
Gözünü açar açmazda " İlgiiii " diye böğürdü tabiri caizse. Ses gelmeyincede akşam ki duruşmaya gideceğim sözünü hatırladı ve hemen yataktan kalkıp arabaya bakmak için cama çıktı üzeri çıplak halde. Tam arabanın kapısan ilerlerken gördü sevdiği kadını siyah pileli minicik bir etek, tenine en çok yakışan lila renk bir gömlek ve o sarı tapılası saçlar. Şaka mıydı bu kız böyle gidilir miydi adliyeye. Kendisini fark etmeden arabaya binen kıza ulaşmak için hemen telefonu aldı eline.
Açılan telefona direk " Sen o halde nereye gittiğini sanıyorsun " diye sordu. Onun o sesindeki sinir hoşuna gitmiş halde gülümsedi ilgi.
" Duruşmam var aşkım söylemiştim ya akşam " derken en cilveli sesini kullanmıştı. Burakla geçirdiği zamanlarda öğrenmişti bu cilveli halleride.
" Ya kızım bak aşkım falan diyerek o cilveli ses tonunu kullanarak benim kafamı karıştırma o halde duruşmaya mı gidilir ancak yatağıma gelebilirsin sen o halde hee hadi gel bak ben hala yataktayım " dedi yatakta geriye yatarken.
Güçlü bir kahkaha attı ilgi " Çoook isterdim bebeğim ama sen akşamı bekle ben şimdi bu halimle duruşmama gireyim " diyerek kapattı telefonu ama başına geleceği bilmiyordu.
Burak genç kızın o akşamı bekle diyer sesindeki kibire sinir olarak kalktı ve güzelce hazırlandı.
Adliyeye gidip genç kadının duruşmasının olduğu salonun kapısında beklemeye başladı. Şimdi görsündü bakalım hanımefendi akşamı.
İlgi müvekkili olan genç kadınla çıktı salondan yüzündeki gülümsemesiyle. Suratından davanın onun yepine sonuçlandığını anlamıştı burak ve gururla kabardı koltukları. Sevgilisi çok dişli ve güzel bir avukat olmuştu.
Sevgilisi ; bu laf öyle hoşuna gidiyordu ki bu aralar önceden hep kaçtığı bu sıfat şu anda en güzel sıfatıydı.
Yüzündeki çekici gülümseme ile arkasından yaklaştı sevgilisine.
" Avukat hanım " dedi kulağına doğru ve titretti genç kızı.
Arkasını dönüp sevgilisini gören İlgi gülümsedi kocaman ve hemen sarıldı ona.
" Bir davamı daha başarıyla bitirdim " dedi hevesle. Kendi vücuduna değen sıcacık ten ve o müthiş koku bütün duyularını harekete geçirdi genç adamın.
"Gel benimle " diyerek genç kadının elini sıkı sıkı tuttu ve sorularını yanıtsız bırakıp peşinden sürüklemeye başladı. Temizlik görevlisi tanıdığını gördüğünde " Cemal abi 3.katın tuvalet anahtarını versene " dedi. Ne yapmaya çalıştığını anlamadan takip ediyordu sevgilisini İlgi. Bu adamın ilginç hareketleri vardı ve seviyordu bu halleri.
Çok geçmeden kapanan kapıyla sırtını duvara dudaklarınıda sevdiği adama yaslanmış buldu.
Burak sevgilisinin vücudunu okşarken içine çekmek ister gibi öpüyorduda bir yandan.
Dudakları anlık ayrıldığında " Sana hiç doyamayacağım galiba " dedi ve bekletmeden yeniden kapandı sevdiği dudaklara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.