Yeni başladığım hikayemde de beni desteklerseniz sevinirim :)
Mete karısını resmen tanıyamıyordu. Öyle bir değişmişti ki gülçin hayret vericiydi. Onun bu halini geçirmek umuduyla sabah erkenden kalktı ve rengarenk çiçekler aldı karısı için.
Yatağa, mutfağa gelmek için geçmesi gereken yollara dizdi o çiçeklerden aralarına tıpkı evlenme teklifinde yaptığı gibi minik minik notlarda ekledi. Yolun sonuna ise muhteşem bir kahvaltı hazırladı.
Bunları yaparkan tek istediği karısının kendisine aşkla gülümsemesi ve sıkıca sarılmasıydı.
Bütün hazırlıklar bitince radyoda son ses açtı müziği karısını uyandırmak için.Gece zorlukla uyuduğu uykudan müzik sesiyle uyanınca bir an huzursuz oldu Gülçin ama şarkıyı tanıdığın da burukça gülümsedi.
Kocasının kendisine söylediği şarkı kulaklarına dolarken kalktı yataktan ve içindeki zehiri bugün saklayıp kocasıyla güzel bir gün geçirmeye karar verdi. Yatağın hemen ucunda gördüğü papatyalar ve minik notla gülümsemesi yayıldı." Ruhumun aydınlığı ; gözlerini açarak sabahı bana getirdiğin için teşekkürler sana. Günaydın :) "
Bu adamı hakediyormuydu ki Gülçin , kendisine göre haketmiyordu ama onundu işte bu adam. Çiçekleri koklayıp eline aldı ve odadan çıkmak için kapıya yöneldi.
Kapıyı açıp çıkmak için harekete geçtiğinde aynı şeyle karşılaştı. Fakat bu sefer mavi güller vardı.
Eğilip çiçekleri aldı ve notu eline alıp derin bir nefes verdi." Her gece son gördüğüm , her sabah ilk gördüğüm yüz senin o güzel yüzün olduğu için dünyanın en şanslı adamıyım ben papatyam "
Asıl şanslının kendisi olduğuna emin gözünden düşen tek damlayı silerek yoluna devam etti gülçin. Elinde çiçekleri , kulağında güzel melodi ve duvarlara yapıştırılmış minik kalp çıkartmaları eşliğinde ilerlerken yolun sonunda kendisine gülümseyen adamı ve elindeki vazoyu gördüğünde yaşları iyice arttı.
Mete karısına yaklaşıp elindeki çiçekleri aldı ve vazoya yerleştirdi. Ardından kendisine yaşlı gözlerle bakan karısının tam karşısına geçip aşkla baktı ona.
Gülçin daha fazla karşı koyamadan " Seni çok seviyorum " diyerek sıkıca sarıldı kocasına. Buna sarılmakta denmezdi aslında tam olarak genç adamın üzerine atlamıştı. Tabiki bunu bekleyen metede aynı karşılığı verdi karısına ,tek istediği buydu zaten.Defne artık tamamen eski hayatına dönmüş olmanın mutluluğunu yaşıyordu ama tek üzüldüğü şey çok sevdiği mesleğini yapamamasıydı. Uzun süre ara verdiği okuldan atılmıştı ve şimdi beni geri alın demeye de yüzü yoktu açıkçası. E dönemlerde başlamıştı şimdi bir yer bulmak çok zordu. Hem zaten Poyrazda işe gitmesini istemiyordu henüz biraz daha toparlanması gerektiğini düşünüyordu.
Defnede aslında bunun tadını çıkarıyordu. Kocasına güzel yemekler yapıyor onu mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu.
Birlikte yaşadıkları her an daha fazla aşık oluyordu kocasına her an daha çok şükrediyordu bu adama sahip olabildiği için.Yine birlikte güzel bir güne birbirlerinin kollarında uyanmışlarken kapının alacaklı gibi çalınması ikisininde huzurunu bozdu.
" Ne oluyor ?" Diyen Defneyi sakinleştirmek için alnına bir öpücük kondurdu.
" Sakin ol canım ben bakacağım şimdi" diyerek odadan çıktı poyraz. Bir yandan da tshirt giymeye çalışıyordu.
Kapıyı açtığında karşısında görmeyi beklediği son kişi bile değildi belkide mete. Genç adam öyle telaşlı görünüyordu ki Poyrazda korkmaya başladı , birşey olmuş olmalıydı.
" Gülçin burada mı? " diye soran meteye " Yoo neden burada olsun ki! " derken genç adamı inceliyordu.
" Neredee ya Neredee o zaman " diye bağırarak elini duvara vurdu mete.
" Heey abi sakin ol biraz gel içeriye konuşalım " diyerek onu içeriye aldı poyraz.
Bu arada Defnede üzerine uygun bir şeyler almış salona gelmişti.
" Aa mete sen mi geldin ?" diye sordu sorusunun saçmalığına gülümserken ama genç adamın ifadesini gördüğünde yanlış birşeyler dediğini anladı.
Kocasını yanına geçti ve ikiside meteye bakmaya başladı fakat genç adamın ağzından çıkan tek laf " Gitti " olmuştu.
Birbirine bakan çiftin sözcüsü poyraz olmuştu.
" Şimdi biraz sakinleş ve ne olduğunu bize anlat çözüm bulalım kardeşim böyle birşey yapamazsın "
Gözlerini kapatıp seri soluklar alırken burun kemerini sıktı Mete. Biraz olsun sakinleşebildiğinde karşısındaki meraklı gözlere döndü.
" Hiçbirşey yoktu kavga falan etmedik yani somda sabah bir uyandım Gülçin yok evin içinde aradım falan yok. Belki dedim biryerlere gitmiş ama telefon komidinin üzerindeydi. Bekledim , bekledim gelmedi sonra yatak odasının aynasının önünde bir mektup buldum. Gerçi mektup bile değildi.
Ben yapamıyorum , seninle olamam kusura bakma. Şimdilik gidiyorum döndüğümde boşanma işlemlerine başlarız sana hayatta mutluluklar yazıyordu sadece " diyerek soluklandı.
" Anlamıyorum ya ben hiçbirşeyimiz yoktu herşey yolundaydı neden bunu yaptı nedeeen ?"
Defne ve poyrazda anlamamıştı gülçinin ani girişinin nedenini.
"Ailesini aradın mı belki oraya gitti " diye sordu defne.
" Aradım ama gülçinin olmadığını söylemeden ağızlarını aradım gitmemiş oraya hatta 2 gündür aramamış bile annesi kulaklarını çek benim için dedi "
Defnede poyrazda anlamlandıramıyordu ne olduğunu ama en büyük öncelik metenin sakinleşmesiydi.
Büyük çabalar sonucu biraz olsun mete sakinleşebildiğinde öğlen olmuştu.
Defne odadayken poyraz meteye döndü.
" Abi emin misin birşey olmadığına neden gitti Gülçin "
Yüzünü sıvazlayıp derin bir nefes verdi mete.
" Bilmiyorum abi cidden bilmiyorum. Herşey iyiydi akşam uyurken bana sarıldı seni çok seviyorum dedi öyle uyudum sabah bir kalktım ben yapamıyorumlar boşanalımlar hangisini güvenmeliyim ki şimdi ? "
Poyraz genç adamın sırtını sıvazladı " Sakin ol bulacağız merak etme sen "Akşamı etmişlerdi ama nasıl etmişlerdi birde onlara sorulmalıydı. Gülçini tanıyan herkesi aramışlar genç kızı sormuşlardı hatta hastaneleri bile sorgulamıştı mete ama yoktu işte genç kızdan bir haber.
Akşam olduğunda erkekler kendilerini avutmak için içki bardaklarına sığınmışken Defne salonda terastaki erkekleri izliyordu. İkiside saçma sapan şeyler anlatıyorlardı birbirlerini dinledikleride yoktu ki !
Mete lavaboya diye kalkıp salondaki koltuğa kendini attığında gülerek kocasına döndü defne. Oda masada tek kalmasına aldırmadan kendi kendine mırıldanıyordu.
" Haydi sevgilim gel odamıza gidelim " diyerek genç adamı kaldırmaya çalıştı defne.
Poyraz karısını görünce derince gülümsedi " Ben var ya ben seni çok seviyorum " dedi peltekçe.
" Bende seni seviyorum sevgilim ama haydi şimdi uyku vaktii "
Zorlukla odaya ulaştıklarında özenle soydu kocasını defne ve pijamalarını giydirdi.
Yatağa yattıklarında o kokuya rağmen kocasına sığındı defne.
Poyrazın mırıldanmalarını anlayamıyordu ama merakta ediyordu. İyice genç adamın dudaklarına kulağını yaklaştırıp duyduklarını anlamaya çalıştı.
" Özür dilerim " diyordu ginç adam sürekli ama neden desindi ki !
" Kimden özür diliyorsun sevgilim " diyerek yanağını okşadı kocasının.
Poyraz zorlukla gözlerini aralayıp baktı karısına uzunca inceledi yüzünün her bir ayrıntısını.
" Senden " dedi poyraz peltekçe. Defne ise sessizce onun konuşmasını bekledi anlatacak birşeyleri var gibiydi sanki.
" Bencilliğim yüzünden affet beni "
Poyraz yüzünü eliyle sıvazlayıp " Bencilliğim yüzünden seni kaybetmemek için bebeğimize kıydığım için beni affet " derken yüzünden bir damla akmasına engel olamadı.
Defne ise bebek ve kıymak laflarını kocasının ağzından duyduğunda gözlerini pörtletip baktı kocasına.
" Ne dedin sen ?" derken sesi zor çıkmıştı.
" Bebeğimizi ben öldürdüm ama senin için " dedi poyraz gözleri istemsizce kapanırken " Seni çok sevdiğim için "
dedi ve uykuya yenik düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kocanım ( Emek Serisi 1 )
ChickLitAşk emek isterdi ve genç adam emek vermekten hiç vazgeçmiyordu.