Bölüm 13

367 38 0
                                    

"Buğra uyan artık"

Ablası mıydı bu seslenen?

"Haydi ama, koca bir gece yeteri kadar bekledim."

Kesinlikle ablasıydı. Yarın sabah konuşuruz derken erkenden geleceğini tahmin etmeliydi. Yastıktan yüzünü kaldırıp saate baktı. Komodinin üzerindeki saat doğruysa ki muhakkak doğruydu saat sabahın sekiziydi.

"Günaydın abla, erkencisin."

Ablası karşısındaki koltuğa oturmuş onu seyrediyordu.

"Ne erkeni, bütün gece uyuyamadım."

"O kadar çok mu merak ettin?"

"Ettim tabii. "

Görünen o ki rahat bırakmayacaktı. En iyisi uyanıp isteğini yerine getirmek diye düşündü. Yerinde doğrulup ayağa kalktı.

"İzin ver de giyineyim."

"Tamam haydi çabuk."

Odadan çıkmaya niyeti yoktu galiba.

"Sen aşağıya in. Ben de giyinip geliyorum."

Oflayıp ayağa kalktı ablası.

"Aman tamam. Bak bekliyorum ona göre. Pembe odadayım."

"Tamam."

Ablası çıktıktan sonra Buğra yüzünü yıkayıp üzerini giyindi. Odasından çıkıp pembe odaya doğru ilerledi. Neyse ki daha kimse uyanmamıştı. Odaya girince ablasına tekrar bir "Günaydın" dedi.

"Günaydın."

Koltuğa oturduğunda ablası başla artık diyen gözlerle ona bakıyordu.

"Pekala."

Üç aylık süre zarfında olan her şeyi anlattı. Tabii bazı kesintiler yaparak. Mesela taksi mevzusuna hiç değinmedi. Sema'yı takip etmelerini de başka şekilde anlattı. Konuşması bittiğinde ablası gülümsüyordu.

"Vay be. Ne kızmış. Takdir ettim."

"Hangi açıdan?"

"Aklını başından alabilmiş. Dün ona nasıl baktığını gördüm. "

"Nasıl bakıyordum?"

"Gözün ondan başkasını görmüyordu. Ağaca tırmandığını duyduğunda yüzünün halini görmeliydin. Birden bembeyaz kesildin."

Cidden o an bir şey olacak diye çok korkmuştu.

"E bizimkilere ne zaman anlatacaksın?"

"Daha çok erken değil mi?"

"Normal şartlarda erken ama sizin için bence zamanı gelmiş."

İlkay bu duruma ne derdi acaba?

"Ben beklemeyin derim."

"Bakalım. İlkay'a konuyu açarım"

"Adı İlkay'dı değil mi? Çok tatlı bir kız, deli dolu."

Buğra gülümsedi.

"Öyledir."

"Bak aklına gelince nasıl da gülümsüyor. Sen abayı fena yakmışsın. Neyse salona geçelim artık millet uyanmıştır."

Ablasıyla pembe odadan çıkıp salona geçtiler. Babaannesi uyanmıştı.

"Günaydın babaanne."

"Günaydın. Kızım sen ne zaman geldin?"

"Sabah erkenden geldim. Dün telefon şarjım Buğra'da kalmıştı."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin