Gereksiz İşler Müdürü

Raund 2 - Bölüm 16

"Selin senin kafan mı güzel? Ertesi gün iş olduğunu bilmene rağmen sabaha kadar film mi izlenir?"

"Biraz yavaş konuş İlkay. Başım çatlamak üzere."

"Niye böyle bir halt yedin?"

"Sermet'in gazına geldim. Star Wars maratonuna var mısın dedi. Ben de varım dedim. Pazar günü sadece tuvalet arası vererek tüm seriyi bitirdik."

"Pazartesi'yi de kapsamış baksana."

"O kadar dalmışız ki, günün ağardığını çok geç fark ettik."

"Bravo size."

"Tamam ya. Yaptık bir hata. Sen bana bir kahve getirsene. Bugün kahve olmadan ayakta durmam mucize olur."

"Getireyim."

Kafeteryaya gidip Selin için sek kendim için de sütlü filtre kahve alıp tekrar ofise geçtim.

"Al bakalım."

"Teşekkürler."

Bu kızın aşırılıkları öldürecek beni. Bir kez daha yapmıştı böyle. Akşamüstü uykusuzluktan midesi bulanmaya başlayınca evine göndermiştik.

Masama geçince telefonum çalmaya başladı. Ablam arıyordu.

"Efendim bu dünyanın en tatliş yeğenini doğuracak olan en süpersonik hamile."

"İyiyim bu dünyanın en ilgisiz teyzesi."

"Kuru iftira. O da nereden çıktı?"

"Ne zamandır gelmiyorsun. Neredesin kızım sen?"

"Yoğunum ablam ya. Buğra da öyle. Bir türlü kıpırdanamıyoruz."

"Safranbolu'lara gidiyorsunuz ama."

"İş için dedim ya. Hala mı inanmıyorsun?"

"Hamileyim ben. Kapris yapacağım tabiiki de."

"Yap yap. Ben seni her türlü çekerim."

"Deli seni."

"İlke ablamla erkeçimiz nasıl?"

"Erkeçimiz iyi de İlke fena. Sürekli istifra ediyor. Teyzem hamileliği banyonun eşiğinde geçiyor diyordu."

"Hamilelik o kadar yapar mı ya?"

"Yok ya. Geçen gün tahlil yaptırdılar. Safta taşı çıktı. Doktor sebebi bu demiş."

"Amanın. Ee ne olacak şimdi?"

"Telaşlanma hemen. Öyle büyük bir etkisi yok ama işte İlke'yi sarsıyor. Doktor şu an dokunmayalım doğumdan sonra alırız demiş."

"Üzüldüm ya."

"O zaman en yakın zamanda gelirsiniz."

"Gelmeye çalışacağız baksana."

"Gelin tabii. İlke hasta, ben de sana aşeriyorum."

"Oo aşerilenler listesine girmek ne büyük bir onur."

"Herıld yani."

"Abla ya."

"Hep sen mi kötü espri yapacaksın?"

"Olur mu? Senin de hakkın."

"Ha şöyle. Neyse seni daha fazla tutmayayım. Öylesine aramıştım ben."

"Çok sağ ol ablam benim. Herkese selam söyle. Öptüm sulu sulu."

"Biz de öptük."

Tüh ya. Üzüldüm bak. Zorlu hamileliklerin işkenceden beter olduğunu söylerler hep. Bizim başımıza gelmeseydi keşke.