Raund 2 - Bölüm 10

208 25 1
                                    

İşe ayağını sürtmeden seve seve giden var mıdır acaba? Varsa gelsin alnının çatından öpücem. Pazartesi sabahının köründe, gözümden uyku akıyorken, bütün kemiklerim sızım sızım sızlıyorken, haftasonu Selda annelerin evinde ip atladığımız için her yerimden et bölünüyorken, afyonum henüz patlamamışken, ağzıma bir lokma koymamışken, kendimi geçtim kargalar bile daha kahvaltısını yapmamışken Şahika yeni icadı verimlilik toplantısını yapmak üzere hepimizi topladı. Hiçbirimiz verimli değilken yapacağımız işin nasıl verimli olmasını bekliyorsa? Cidden bu kadının kafasının aerodinamiğini hiçbir zaman anlayamayacağım.

O değil herkesin kafası henüz ayılmadığı için önüne düşüp dururken umursamadan nasıl konuşabiliyor acaba? Utanmasam siz devam edin ben şurada az kestireyim deyip masanın üzerine başımı koyup uyuyacağım ama ah ah profesyonelliğim batsın.

Uyumamak amacıyla önümdeki deftere bir şeyler çiziktirirken arada Şahika'ya da bakmak için başımı kaldırdığım anlardan birinde Selin'le göz göze geldik. O da çok sıkılmış gibiydi. Şebeklik yapmanın tam sırası. Başka türlü eğlenemeyeceğiz. Başımı hafif sağa eğip gözlerimi şaşı yaptım. Selin kaşlarını kaldırarak durmamı söylüyordu ama bana ne! Kafamı biraz daha eğip gözlerimi iyice kaydırdım.

"İlkay bir sorun mu var?"

Hay aksi şeytan! Bakmaz bakmaz en salak halimde bakacağı tutar bu kadının da. Gözlerimi eski haline getirip yerimde toparlandıktan sonra alelacele cevap verdim.

"Hayır, Şahika hanım her şey yolunda."

Şahika dünya dışından geldiğini düşündüğü bu yaratığa bakmaya bir son verince bakışlarını yanımdaki Ferhat'a çevirip konuşmasına devam etti. Hay allah. Beni günahı kadar sevmezken gözünde değerimi iyice düşürüyorum. Bu gidişle eksileri boylayacağım. Hayır yanarım yanarım kendi kendimi yakacağım ya ona yanarım.

Dinliyor numarası yaparken Selin ve İpek'e baktım ikisi de kahkahasını bastırıyor gibiydi. Selin baktığımı görünce telefonunu gösterdi. Ne demek istiyor acaba? Anlamadığımı göstermek için kaşlarımı çatıp başımı salladım. Selin hayali bir fotoğraf makinesinin deklanşörüne basar gibi yapınca bendeki jeton düştü. Haine bak! Fotoğrafımı çekmiş! Şu toplantı bitsin o telefonu fabrika ayarlarına döndürmüyor muyum gör bak!

"Evet arkadaşlar, kısacası önceliğimiz müşteri memnuniyeti ve kalite. İşlerinizi bu değerlere göre yapmanızı istiyorum."

Biz ne yapıyoruz sanki? Tek amacımız o herhalde.

"Benim söyleyeceklerim bu kadar, söylemek istediğiniz bir şey yoksa toplantıyı bitiriyorum."

Kimseden ses çıkmayınca Şahika "Öyleyse herkese iyi çalışmalar." deyip ayağa kalktı. Tabii o kalkınca odadaki herkes emrini alan askerler gibi bir anda ayaklandı.

Toplantı salonundan çıkınca hemen Selin'in yanına koştum.

"Ver bakim şu telefonu."

"Bazı sözleri almadan olmaz."

"Ne sözüymüş canım."

"İçindeki hiçbir şeye dokunmayacağına dair bir söz mesela."

"Bir kere sen benim özel hayatıma müdahalede bulundun. O fotoğrafları çekerken iznimi aldın mı?"

"Yoo"

"E o zaman?"

"Fotoğraf çektiğimi kim söyledi?"

"Selin seni paralarım. Ver şu telefonu hadi."

"Ciddiyim ya, silmeyeceğine dair söz ver."

"Tamam söz."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin