Bölüm 36

271 27 3
                                    

Kaptanın seyir defterinden;

Ben İlkatof Ocakomb. (Cristof Colomb'un kemikleri sızlıyordur kesin) Bugün seyrin (Hastalığın tabii ki) ikinci günü. İçinde bulunduğumuz fırtına (burada muhattabım sensin GRİP) daha da şiddetlendi. Daha önceki tecrübelerimize dayanarak bugünü ve yarını atlatırsak Koca Kız (Bedenimi kastediyorum, ayrıca Santa Maria geminin asıl ismiydi...) ile yoldaşları Kızçe ve Benekli (Nina ve Pinta gemilerin asıl ismi ve burada sağlığımı ve aklımı temsil ediyorlar) allahın izniyle selamete erecekler inşallah. (Gemileri müslüman yaptım iyi mi?)

Maksat vakit geçirmekti ama günlük günlük olalı böyle eziyet görmemiştir. Bugüne kadar başaramadığım bir şeyi şimdi mi yapacaktım zaten? Günlük tutmak kim ben kim?

"Deminden beri ne yazıyorsun öyle?"

"Hiç. Canım sıkıldı. Bir şeyler karalayayım dedim."

"İşle alakalı deme bana."

"Yok canım, iş falan değil."

"Aman ha. Sakın."

Ne işi Neriman Hanım Teyze ya. Can sıkıntısından saçmalama konusunda çığır açtım. İki dakikada kendi abukluklarımla tarihin akışını değiştirdim resmen. Amerika'yı bulan Sütçü Hacı Macit olacak bu gidişle.

Bugün ikinci günümde olduğum için halsizlik hat safhadaydı. Aynı reglinin ikinci günü gibi. Tek farkı karın ağrım yok. O da olsa öleyim zaten.

Pelin gitmeden önce herkesi tembihlemiş. Sabahtan Nazlı abla geldi. O kadar işinin gücünün arasında bir de benimle uğraştı kadın. İyiyim, sadece yatıyorum, bir şeye ihtiyacım yok, olursa da haber ederim dedim ama dinletemedim. Öğlene kadar kaldı başımda. Gidince, ardından hemen Neriman Hanım Teyze geldi. Akşama kadar da o duracakmış. Sonrasında Pelin gelince vardiyayı devralacak muhtemelen. Nasıl da kurmuşlar sistematiği. Helal olsun.

Defteri kalemi bir kenara bırakıp tekrar girdim battaniyenin altına. Bugünlük bu kadar beyin jimnastiği yeter. Yarına da kalsın bir şeyler değil mi ama?

Neriman Hanım Teyzeyle izdivaç programına kaldığım yerden devam ettim mecburen. İzleyecek başka şeyler bulmak için zaping yapayım demiştim ama bütün kanallarda bunlardan varmış ya. İyi ki işim gücüm var yarabbim. Sürekli evde olsam bunlarla benliğimi yitirirdim muhtemelen. Neriman Hanım Teyze de izleyelim deyince mecbur açtım birini. Ama cidden daraldım.

Evlilik meraklısı ne kadar çok insan varmış memlekette. Hayret doğrusu. Bir de her yaştan insan var. Hele hele henüz yirmi yaşında olup iki kez evlenip boşanmış ve bir çocuk sahibi olan kızı görünce dedim yuh! Hakkaten yuh yani! N'aptın kızım sen?! Hangi ara o kadar şeyi sığdırdın hayatına?

Biz 28 yılda, evlilik şöyle dursun flört bile etmezken milletteki marifetlere bak.

Neriman Hanım Teyze'yi bilmiyorum ama ben boş gözlerle televizyona bakarken kapı çaldı.

"Birini mi bekliyordun?"

"Yoo, kim acaba?" deyip yerimden kalktım.

Allah allah. Kimki bu şimdi?

"Geldim!"

Kapıya her zamanki gibi koşamadım tabii. Ağır ağır ilerleyip kapı deliğinden bakmadan açtım gitti. Kiralık katilse de olacağı varmış. Benimle birlikte Neriman Hanım Teyze de gelir öte tarafa ne yapalım.

Açtım da, kiralık katil olsaydı keşke.

"Merhaba kızım."

"Selda teyze, Mükerrem hanım."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin