Raund 2 - Bölüm 2

245 27 8
                                    

                  

Kızlarla sıkı bir kahvaltı yaptıktan sonra hepsi birer ikişer evlerine dağıldı. Onlar gidince ben de hemen eve giriştim. Dip köşe olmasa da, hazır Buğra yokken biraz temizlik yapsam iyi olacaktı. Adam yoldan gelir gelmez süpürge sesiyle kafasını şişirmek olmaz şimdi. Sahi, işim erken biterse almaya gitsem ya. Daha önce niye düşünemedim ben bunu.

"Kakılmış moduna bağlan!" deyip daha da hızlandım.

İşlerimi bitirince güzel bir banyodan sonra süslenip püslenip evimin direğini karşılamak için evden çıktım. Havaalanına beklediğimden erken varmıştım. Uçağın gelmesine daha vardı. Ne yapsam diye bakınırken girişteki kafeler dikkatimi çekti. Birisinde oturup beklerim artık ne yapalım. Arabayı park ettikten sonra yan yana sıralanmış kafelerin birine girmek için yolun karşısına geçmiştim ki az ilerideki konuşma dikkatimi çekti.

"Bir arkadaşım almaya gelecek teşekkür ederim."

"Hiç zahmet etmesin. Ben istediğiniz yere bırakırım."

"Teşekkür ederim ama beklesem daha iyi olacak."

"Konu paraysa hiç önemli değil. İndirim yaparız."

"Cidden teşekkür ederim."

Kadın istemiyorum dedikçe adam diretiyordu. Bavulunu tutmuş bırakmıyordu üstelik.

"Lütfen daha fazla ısrar etmeyin."

Kadın kibar davrandıkça adam iyice üstüne gidiyordu. İstanbul'un yabancısı olduğunu anladı tabii, söğüşleyecek yer arıyor. Hem de hemcinsimi. Hem de benim olduğum yerde. İlkay buna izin verir mi peki? Katiyen olmaz! En samimi ifademle ikiliye doğru ilerledim.

"Canım çok beklettim mi?"

Kadın sorgular gibi yüzüme baktı. Bir iki saniye geçmemişti ki olayı anladı.

"Yok canım, ben de şimdi geldim."

"İyi bari. Haydi gidelim." deyip bavuluna uzandım. Taksici dik dik suratıma bakıyordu.

"Konuşmanızı böldüm galiba?" dedim bir taksiciye bir de kadına bakarak.

"Taksici bey gideceğim yere bırakmak istiyordu ama geldiğine göre artık gerek kalmadı."

Kadın ne kadar darlandıysa elimi öpüp alnına koymasına çok az kalmıştı.

"Çok teşekkür ederiz. Sizin gibi iyi yürekli taksiciler de olmasa biz ne yaparız." dedim acayip yapmacık bir şekilde.

"Yani, işimiz bu."

Herife bak bir de kasılıyor. Hem suçlu hem güçlü.

"Neyse, size hayırlı işler." deyip tekrar kadına döndüm.

"Gel istersen şurada bir şeyler atıştıralım, sonra gideriz."

"Bugün duyduğum en iyi şey buydu."

Ne kadar çaresizdi kim bilir garibim.

İkimiz de bavullara asılıp kafenin birine girdik. Boş bir masaya oturup kahvelerimizi ısmarladık. Ben korsan taksicimizi görebiliyordum ama kadının arkası dönüktü.

"Gitti mi?"

"Bir dakika..."

Adam arabayı çalıştırıp uzaklaşmaya başlayınca "Tamam şimdi gitti." dedim.

"Size ne kadar teşekkür etsem azdır."

"Rica ederim, görünce kayıtsız kalamadım."

"Hemen defederim diyordum ama bayağı inatçı çıktı."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin