Raund 2 - Bölüm 8

254 27 5
                                    


"İlkay artık evine git."

"Sen beni kovuyor musun?"

"Evet."

"O kadar yaşanmışlıktan sonra hem de, öyle mi?"

"Ne yaşamışız yahu?"

Gözlerimi kapatıp hem başımı hem de sağ elimin işaret parmağını sallayarak "Cık cık cık...Kübra Kübra Kübra... Tarih kulübünün girişindeki panonun önünde karşılaşıp ilgi alanlarımızın aynı olduğunu fark edince ilk görüşte birbirimize aşık olduğumuzu nasıl unutursun. Hiç yakıştıramadım. Ayıp." dedim.

"Unutmadım canım, ama daha fazla burada kalıp evine gitmemeye devam edersen aramızda geçen her şeyi tüm çıplaklığıyla Buğra'ya anlatırım."

"Ha bir de tehdit."

"Zora soktun beni, ne yapalım."

"Tövbe tövbe, dedikleri şeylere bak. Kızım siz kafayı mı yediniz?" dedi Dide abla.

"Abla görmüyor musun, beni nasıl da kovalıyor?"

Dide abla haklı aslında, dediklerimizi bizi hiç tanımayan biri duysa kesin yanlış anlar.

"Ya iyiyim diyorum sana! Bak yarın işe de başlıyorum. Bir şeyciğim kalmadı. Evine, kocanın yanına git artık."

"Hııı"

Halini görmediği için hanımefendiye hava hoş tabii. Ben o gece yaşadıklarımı ömrüm billah unutmam. Tamam üniversitedeyken de sancıları olmuştu ama bu bambaşkaydı. Hastaneye gittiğimizde Kübra'yı kıvrılmış bir halde inleyip ağlarken görünce yer ayağımın altından kaydı sanki. Buğra tutmasa yığılıp kalacaktım.

"Çok konuşmayın da için çorbalarınızı." dedi Dide abla.

Dide abla da sağ olsun Kübra'yı hiç yalnız bırakmadı. Ben işteyken hep o ve Nazlı abla ilgilendi.

"Kızlar okuldan gelir şimdi ben bir eve gidiyorum. Var mı istediğiniz bir şey?"

"Yok abla sağ ol."

"Tamam o zaman haydi görüşürüz."

Kübra, Dide ablayı uğurladıktan sonra elinde telefonda tekrar yanıma geldi.

"Sıra sende."

"Taktın bana he!"

Kübra "Hacimemaşoğğğ" deyip bir şeyler tuşladıktan sonra telefonu kulağına götürdü. Bir de ne dediğini anlasak.

-Selam Buğra nasılsın?

"Yaa!"

-Buğra bak, yarım saat içinde gelip karını almazsan, bu geceyi ya balkonda ya da kapının önünde geçirecek. Yeter yahu. Özel hayatımı geri istiyorum artık!

-Tamam, bekliyorum görüşürüz.

Kübra telefonu kapattıktan sonra sırıtarak bana baktı.

Somurtarak "Aferin." dedim.

"Ne demek."

"İstenmediğim yerde kalmam zaten, hıh!" deyip tekrar çorbama döndüm.

Kübra sandalyesine oturup "Kötü niyetli olmadığımı biliyorsun?" dedi.

"Hı hı..."

"Buğra'ya da yazık, kaç gündür tek başına çocuk."

"O halleder merak etme sen."

"İlkay..."

"İlkay..."

"Böcüğüm..."

"Off tamam! Yemeğini ye hadi"

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin