Raund 2 - Bölüm 15

185 23 2
                                    

"Dila yeter artık, cidden ayaklarımı hissetmiyorum."

"Enerjini şikayet ederek harcamak yerine koşarak harca."

Ciddi miydi bu kız? Neredeyse bir saattir koşuyorlardı ve tempoları her dakika artıyordu. Ciğerleri ağrımaya başlayınca Ilgaz daha fazla dayanamayıp durdu ve eğilip dizlerini avuçladı.

Kısık kısık nefes alıp verirken "Benden bu kadar." dedi.

Dila da koşmasına bir son verip yanına geldi.

"Amma fos çıktın."

"Hatırlarsan ben spora daha yeni başladım ve vücudum bu derecede bir aşırı yüklemeyi kaldıramıyor."

Soluk soluğa nasıl bu kadar uzun cümle kurabilmişti acaba?

Dila oflayarak "Çimenlere oturalım madem." dedi.

Haftasonları Maçka parkında koşmak Dila için sıradan bir rutinden başka bir şey değildi. Bu sefer bir değişiklik yapıp Ilgaz'ı da çağırmıştı. Hava güzelken spor salonuna tıkılıp kalmaktansa açık havada yürümesi çok daha mantıklıydı. Yürümek amacıyla çağırmıştı da kendini kaptırıp koşmaya başlamasa iyiydi. Çocuğu da peşinden sürüklemişti. Yiğitliğe leke sürdürmemek adına üste çıkmaya çalışmıştı ama Ilgaz haklıydı. Vücudu henüz bu tempoyu kaldıramazdı. Ses etmese umursamazca koşmaya devam ederdi muhtemelen.

Ilgaz'ın nefes alış verişleri normale dönünce "Kendine geldin mi?" dedi.

"Eh işte."

"Abartma istersen."

"Yapma. Haklı olduğumu bal gibi de biliyorsun."

Nasıl anlamıştı ki? Bilmediği bir tiki falan mı vardı acaba?

"Suuuuu!! Buz gibi suuuuu!!"

"Su ister misin?"

"Olur."

Ilgaz kendilerine doğru gelen çocuğa seslenerek "Abicim biz iki su alabilir miyiz?" dedi.

"Tabii abi."

Su cidden iyi gelmişti.

"Ee diyet nasıl gidiyor?"

"İyi."

"Vücudun da şekle girmeye başlamış. Spor hocan işinin piri belli."

"Öyle. Sağ olsun ilgileniyor."

Baklavalar gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Tabii çok ama çok çok hafiften.

"Ee biraz da sen anlat."

"Herhangi bir diyet yapmıyorum. Haftasonları da burada koşuyorum işte. Bu kadar."

"Sormak istediğim başka bir şeydi ama."

"Aynı soru üzerinden ilerlemiyor muyduk?"

"İnsanı bazen acayip yoruyorsun. Anneni soruyorum. O günden sonra hiç konuşamadık."

"O günden sonra annemi ben de hiç görmedim. Evi yine o günkü haline getirmiştir. Haftaya gidip bir yoklasam iyi olur aslında."

"Hadi ya."

Bir annenin hiçbir şeye dokunmayıp kızından evini temizlemesini beklemesi Ilgaz'a garip geliyordu.

"Peki ya baban?"

"Bilmem. Kim bilir nerede?"

"Kaçak mı yani?"

"Yoo. Arkeolog. En son Göbeklitepe'deydi. Oradan başka bir yere geçti mi bilmiyorum. Fazla iletişimimiz yok zaten. Olsa olsa senede bir iki kez anca görüşüyoruzdur. O da telefonda."

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin