Bölüm 19

290 30 0
                                    

Ertesi gün mis gibi bir kokuyla uyandım. Koku mutfaktan geliyordu. Yatağımda bir güzel gerindikten sonra kalktım.

Evimin kokusunu bile özlemişim. Derin derin içime çektim. Tamam İstanbul'daki ev de benim ama burası bambaşka. Asıl evim burası. Ocak ailesinin evi.

Mutfağa girince annemi aygazın başında buldum. Önlüğünü takmış bir şeyler pişiriyordu. Arkasından yaklaşıp sımsıkı sarıldım.

"Günaydın anaların hası."

"Günaydınlar."

"Anne sabah sabah her ne yapıyorsan uyku muyku bırakmadı bende."

"Akıtma."

"Deme."

"Dedim bile." deyip gülümsedi annem.

"Bir tanesin" deyip annemin yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.

Biz böyle sevgi pıtırcığı vaziyetindeyken Mete girdi içeriye.

"Günaydınn"

"Günaydınnn"

"Anne üç ekmek aldım, yeter mi?" dedi Mete.

"Yeter oğlum, Atilla nerede?"

"Bakkalda yokmuş, domates almak için markete gitti."

"Heh tamam."

"Biriniz babanızı uyandırsın. Bir an önce kahvaltı yapalım da teyzenlere geçelim."

"Ben uyandırırım." deyip fırladım.

Babam uyanmış ama salondaki kanepede tekrar uyuyakalmış. Adamcağız biz uykucuları mı bekleyecek? Haklı.

Kanepenin yanına gidip yere diz çöktüm.

"Baba."

"Baba."

"Baba hadi uyan."

"Baba uyan."

En etkili yöntem. Bezdirene kadar kulak dibinde söylenme yöntemi.

Babam ne kadar dirense de uyanmak zorunda kaldı.

"Tamam kız uyandık."

"Ha şöyle" deyip yanağından öptüm.

"Annen gene kokutmuş bir şeyler"

"Akıtma yapıyor."

"Off"

"Off ki ne off."

Babam kalkınca ikimiz de mutfağa geçtik.

"Nerede kaldı bu çocuk?"

"Dur ben arayayım" deyip telefonu elime almıştım ki kapı açıldı.

"Hele şükür Atilla"

"Geldim geldim. Çok sıra vardı."

Annem içeriden bağırdı.

"Atilla hadi evladım ellerini yıka, gel hemen sofraya."

"Tamam."

Herkes geldiğine göre kahvaltıya başlayabilirdik. Annem yine masayı doldurmuş. Yanlış saymadıysam altı çeşit reçel vardı. Biber suyu, nutella, tahin-pekmez ikilisi... daha bunları saymıyorum bile.

"Hepsini akıtmayla deneyeceğim" deyip gömüldüm akıtmalara.

"Abla önce toz şekerle yap" dedi Mete.

"Bence nutella" dedi Atilla da.

"Yok yok, ben çilek reçelini kestirdim gözüme."

Reçelden alıp bir güzel sürdüm akıtmama. Sonra rulo yapıp bir ısırık aldım.

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin