Raund 2 - Bölüm 27

138 20 1
                                    

Ne zamandır çekirdek kadromu eve çağırmak istiyordum. İşten güçten vakit bulunca üniversite zamanlarını yad etmek adına Pelin ve Kübra'yı bir akşam oturmaya davet ettim. Tabii Erdem ve Tolga da artık birer sucuklu yumurta paktı üyesi oldukları için davetliler arasındaydı.

Oturup muhabbet ederken (tabii o arada çayın demlenmesini bekliyorum.) yeni üyesi oldukları bu pakta dair ilk soru Erdem'den geldi.

"Cidden nedir bu sucuklu yumurta paktı muhabbeti?"

Tolga "Evet ya, ben de merak ediyorum." diyerek Erdem'e katıldı.

E tabii Buğra da meraklı gözlerle bakıyordu.

Adamlara hiç bahsetmedik ki. Nereden bilsin garipler.

Pelin gayet ciddi bir şekilde "Çok eskilere dayanan bir birlik" dedi.

Kübra "Kuzey Atlantik Paktından bile eski olabilir." dedi.

Erdem dalga geçerek "Nato'dan bile eskiyse cumhuriyetin temellerine dayanıyor olmalı." deyince erkekler gülümsedi.

Tamam fazla abartmış olabiliriz.

"Peki o zaman başlıyorum. Üniversitedeyken Pelin'le ikimiz yurtta kalıyorduk. Kübra ise evde kalıyordu."

Tolga "Siz neden yurtta kalıyordunuz ki?" dedi.

"Bilmem. Annemler eve çıkmamıza nedense feci karşıydı."

Pelin "Hatırlıyorum üniversiteye başlamadan evvel Nurten teyze bizi karşısına alıp ölümü öpün evde kalmayacaksınız diyerek bizi yemin etmeye mecbur bırakmıştı." dedi.

Buğra "Neden o kadar ileriye gitti? Korktuğu bir şey mi vardı?" diye sordu tabii doğal olarak.

"Elle tutulur bir şey yoktu aslında. Televizyonda çıkan İstanbul'a dair üçüncü sayfa haberleri yüzünden epey evhamlanmıştı."

Erdem "Tamam, yurt, ev kısmını anladık. Gelelim sucuklu yumurtaya." deyince Pelin anlatmaya başladı.

"Ay sonuna kadar kıt kanaat paramızı yetirmeye çalışıyorduk. Bizimkiler para göndermiyor değildi ama nasıl desem istemek zor geliyordu biraz."

"O yüzden de harvurup harman savurmadan paramızı yetirmeye bakıyorduk. Öğrenim kredimiz de yoktu zaten."

Kübra "Millet kafelerden barlardan çıkmıyordu." dedi.

Cidden ya nasıl geçiniyorlardı acaba? Biz de sikke hesabı yapalım.

"Ayın son günü, ertesi gün para geleceğini bildiğimiz için son paramızı sucuğa yatırıyorduk."

Pelin "Marketten deli gibi sucuk ve yumurta alıp Kübra'ya gidiyorduk." dedi.

Erdem gülümseyerek "Ciddi misiniz siz ya?" dedi.

Kübra "Hem de nasıl!" deyince Erdem koptu tabii.

"Her ay sonu yapınca artık gelenek haline gelmişti bu iş."

Tolga "Vay be!" dedi.

Erdem "Bir ay sonu yine yapalım o zaman." deyince Pelin'e baktım.

"Cidden üniversite bittiğinden beri hiç yapmadık."

"Galiba."

Tolga "Mangalda yapalım bari." deyince itiraz ettik hemen.

Kübra "Yoo, sahanda sucuklu yumurta şeklinde, bol zeytinyağlı olacak ki ekmeğimizi banarak yiyelim." dedi.

Gereksiz İşler MüdürüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin